Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ‘Çözüm Süreci’nin akıbeti tartışılıyor. Haftabaşında Star ve Yeni Şafak gazeteleri ile NTV televizyonuna konuşan sürece en hakim Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Cuma günü MİT Müsteşarımız heyetiyle birlikte İmralı’ya gitti. Görüşmelerimiz MİT müsteşarımızın omzunda kalmayacak, İmralı’ya MİT ve BDP değil başka kurumlar da gidecek” diyerek sürecin devam edeceği konusunda güvence vermiş oldu.
Atalay: \"Sonbaharda yol haritası\"
“Yeni heyetimizin [MİT ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na bağlı heyetler] Kandil’le de direkt görüşmesini arzu ediyorum” sözleriyle PKK-KCK’nin lider kadrosunu da sürece doğrudan dahil edilme kararlılığını ortaya koyan Atalay’ın sözleri bununla da sınırlı değildi. Başbakan Yardımcısı, “Niyetimiz sonbahar. Meclis açılırken en azından ilk görüşme safhalarını, yol haritasını bitirirsek belki bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç olabilir” ifadesiyle de süreci tekrar TBMM’nin gündemine getireceklerinin de işaretini verdi.
Lice’de heykelin yıkılması ve protesto eylemleri
Beşir Atalay’ın bu sözleri söylediği saatlerde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bu iyimserliğe gölge düşüren olaylar meydana geldi. İlçede daha çok hayatını kaybeden PKK’lilerin gömüldüğü mezarlığa, geçtiğimiz günlerde örgütün ilk silahlı eyleminde grup komutanı olan Mahsum Korkmaz’ın heykeli dikilmişti. Diyarbakır Valiliği’nin başvurusu üzerine Lice Sulh Ceza Mahkemesi heykelin kaldırılması yönünde karar verince bölgede çeşitli çatışmalar meydana geldi. Heykel yıkılırken çıkan çatışmalarda 23 yaşındaki Mehdin Taşkın yaşamını yitirdi, iki genç de yaralandı.
Heykelin yıkılması ve Mehdin Taşkın’ın öldürülmesini protesto etmek için Diyarbakır, Van, Cizre, Yüksekova, Antalya’da düzenlenen gösterilere binlerce kişi katıldı.
Selvi: 2015’te PKK’nin silahlı mücadeleyi bitirdiğini ilan etmesi bekleniyor
Hükümet yanlısı medya Lice’de yaşananların çözüm sürecine gölge düşürmeyeceği kanısında. “Çözüm takvimi” başlıklı bir köşe yazısı kaleme alan Abdülkadir Selvi, çözüm sürecinin mimarı Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasının ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olma ihtimalinin güçlenmesiyle konjonktürün tamamen süreç lehine geliştiğini söylüyor.
İktidara en yakın gazetecilerin başında gelen Selvi, “Siyasi irade ve İmralı, 2015 yılında çözüm sürecinin üçüncü aşamasının da tamamlanması ve PKK\'nin Türkiye\'de silahlı mücadeleyi bıraktığını ilan etmesini amaçlıyor” diyor. Yeni Şafak Ankara Temsilcisi’ne göre 2015’te yapılacak genel seçimler öncesi çözümün gerçekleşmesi için ise HDP ile hükümet arasındaki görüşmelerde iki konunun takvime bağlanması üzerinde çalışılıyor:
Selvi: “4 bin KCK ve PKK tutuklusu için terör suçu yeniden düzenlenecek”
“1-İçerideki silahlı unsurların Türkiye sınırlarının dışına çıkarılması. Ekim-Kasım ayından itibaren geri çekilmenin başlaması hedefleniyor. Örgütün kış yapılanmasına geçmemesi, yaşlı ve hasta olanların ise istihbarat birimlerinin bilgisi dahilinde topluma kazandırılması.
2-Terörle Mücadele Kanunu\'nda değişiklik yapılarak terör suçlarındaki oranların yeniden düzenlenmesi. Bu düzenleme cezaevlerindeki 4 bin civarındaki PKK-KCK mahkumunu esas alacak.”
Önder: “Çözüm Süreci’nde bir yoğunlaşma var”
MİT Müsteşarı ve heyetin ziyaretinden bir gün sonra İmralı’da Öcalan’la görüşen heyet üyesi Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kürt siyasi hareketinin en etkin gazetesi Özgür Gündem’e verdiği mülakatta, çözüm süreci konusunda “Bir yoğunlaşma ve hızlanan bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Ama içinin nasıl doldurulacağı ve bu konuda nasıl bir ortaklaşma ortaya çıkacağı önümüzdeki günlerde ve dönemde belli olacak,” dedi.
“Öcalan, 30 Eylül’e kadar sürecin belgeli yürütülmesinin önünün açılmasını istiyor”
Öcalan’ın 30 Eylül’ü işaret ettiğini söyleyen Önder, Atalay gibi Öcalan’ın TBMM’yi adres gösterdiğine dikkat çekti. HDP Genel Sekreter Yardımcısı, “Çözüm süreci Çerçeve Yasası temel alınarak tarafların konumlanışı başlığında görüşmeler yapılıyor. Sayın Öcalan’ın, bu sürecin adlandırmasından işleyişine kadar tüm çalışmaların özgür ve belgeli bir şekilde yürütülmesine kadar detaylı notları ve önerileri var. Şüphesiz kendisinin görüşme ve çalışma koşullarının bu sürecin ruhuna uygun bir hale büründürülmesi bu meselenin olmazsa olmazıdır. Bu sekreteryadan tutun, komisyon teşekkülleri ve uzmanlara, sivil toplum temsilcilerinden, medyadan yararlanmaya varana değin, bir dizi yeni düzenlenmeyi içeriyor” dedi.
CHP’nin yeni sürece tavrı kurultayda şekillenecek
Lice’de yaşananlara rağmen hem İmralı’dan hem de Ankara’dan çözüm sürecinin devamına yönelik ciddi mesajların geldiği açık. Milliyetçi Hareket Partisi en başından beri sürece karşı. İçinden çıkan sert tepkilere rağmen tereddütlü bir iyimserlikle çözüm sürecini gözlemleyen Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı ise sonbaharda toplanacak kurultayda şekillenecek. Çözüm Süreci’nin kamuoyunda güçlü destek bulması için CHP’nin tavrının hayati önemi olduğu ortada.
