İsrail ile Suriye’nin birbirlerine uzun süredir düşmanlık besleyen iki komşu devlet olmalarına rağmen Savunma Bakanlığı, Siyasi ve Askeri İşler Bürosu müdürü Amos Gilad’ın açıklamaları dört yıllık sivil savaşın ardından Suriye’nin fiili bölünme sürecine geçmesinin bölgedeki devletler üzerinde yarattığı endişeleri yansıtıyor.
Pazartesi günü Israil Savunma dergisi tarafından düzenlenen bir istihbarat toplantısında konuşan Gilad, “Suriye gidiyor, Suriye ölüyor. Suriye’nin cenazesi zamanı gelince ilan edilecek. Az kaldı. Beşar Esad, tarih kitaplarında Suriye’yi kaybeden adam olarak hatırlanacak, şeklinde görüş belirtti ve “Şimdiye kadar Suriye’nin yüzde 75’ini kaybetti. Fiili olarak Suriye’nin yüzde 20’sini yönetiyor. Geleceği ile ilgili bir tahminde bulunmam gerekirse, zamanı daralıyor. Ve ileride onu “Alevistan” cumhurbaşkanı olarak görebiliriz.” dedi.
Esad, Mart ayından bu yana, Suriye’nin kuzeybatısı, güneyi ve merkezinde bulunan çok geniş bölgeleri, aralarında IŞİD, Nusra Cephesi ve Muhaliflerin bulunduğu örgütlere kaybetti.
Politik analistlerin çoğu hükümet yanlısı güçlerin tüm enerjilerini, Alevilerin yoğunluklu olarak yaşadığı yerler dahil, kuzeyde Şam’dan Homs ve Hama’ya doğru Akdeniz kıyılarına kadar uzanan Suriye’nin batı bölgeleri üzerindeki kontrollerini güçlendirmeye odaklamış durumdalar.
Bununla birlikte, Suriye hükümeti hala aralarında kuzeyde Hesekê ve Kamışlo, doğuda Deyrezzor, güneyde Dera ve kuzeyde Halep’in de bulunduğu Suriye’nin diğer bölgelerindeki karakolları korumak için savaşmayı sürdürüyor.
İsrail her ne kadar, Esad’ın İsrail için daha düşmanca tutuma sahip Sünni İslamcı isyancılar tarafından devrilmesinden kaygılanırken, bir yandan komşusundaki isyandan kaçan sığınmacıları kapısından uzak tutmaya çalışıyor, diğer yandan ise Esad güçlerine karşı savaşan muhaliflere insani yardım desteği sağlıyor.