ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, gelecek hafta Cenevre’de düzenlenecek Suriye için Anayasa Komitesi toplantısı öncesinde video konferans yoluyla gazetecilerin Suriye konusundaki sorularını yanıtladı.
Jeffrey, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 no’lu kararı kapsamında oluşturulan Anayasa Komitesi’nin 24 Ağustos’taki ikinci toplantısının ardından yapılacak bir dizi toplantının da öncüsü olacağını söyledi.
ABD’nin Anayasa Komitesi toplantılarına taraf olmadığını söyleyen Jeffrey, Avrupa ve diğer Ortadoğu ülkelerinden Suriyeli temsilcilerle ve Suriye muhalefetiyle Cenevre’dekilerden farklı olarak yan toplantılar yürüteceklerini ve sürece destek sunacaklarını dile getirdi.
Jeffrey bu sürecin sonunda anayasanın oluşturulması halindeyse bir sonraki adımın Suriye’de BM gözetiminde özgür ve adil seçimler yapılması ve buna tüm Suriyelilerin katılması olduğunu belirtti.
“MANİPÜLE ETMİYORUZ”
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, ABD ve Türkiye’yi Suriye’de “siyasi çözümü manipüle etmek ve çözümsüzlük ortamını uzatmakla” suçladığı konuşması hatırlatılan Jeffrey, “Tabii ki çözümsüzlüğü uzatmıyoruz ya da hiçbir şeyi manipüle etmiyoruz” dedi.
Önemli olanın Esad’ın siyasi süreçten söz etmiş olması olduğunu kaydeden Jeffrey, Esad’ın Suriye için siyasi çözümü içeren 2254 no’lu BM kararını Rus müttefikleri tarafından imzalanmış olmasına rağmen desteklemediğini ifade etti.
“İYİ BİR İŞARET”
Esad’ın sık sık Rusya ve İran’ın yardımıyla Suriye’deki duruma uluslararası toplumun tüm çabasına ters düşecek şekilde askeri çözüm arayışına girdiğini kaydeden Jeffrey, Esad için “En azından tonunda bir değişiklik var” dedi. Bunun Şam’ın uluslararası toplum tarafından desteklenen siyasi sürecin dünyada neredeyse herkes tarafından desteklendiğini kabullenmeye başladığının göstergesi olduğu yorumunu yapan Jeffrey, bunun “iyi bir işaret” olduğunu görüşünü dile getirdi.
TÜRKİYE’NİN SALDIRILARI
Öte yandan, geçtiğimiz salı günü Erbil’in Soran ilçesine bağlı Sidekan nahiyesinde Irak Sınır Muhafızları’na ait araç, PKK’lilerle toplantı halindeyken Türkiye’ye ait SİHA’lar tarafından bombalanması konusuna değinen Jeffrey, şunları vurguladı:
“Irak’ın kuzeyine düzenlenen son saldırıları inceliyoruz. Iraklı yetkililere taziyelerimizi iletiyoruz. Bu saldırıda iki üst düzey askeri yetkili hayatını kaybetti. Türkiye’yi bölgede PKK’ye karşı Irak hükümetiyle işbirliği içinde meşru operasyonlarını yürütmesi için destekliyoruz. Irak hükümetini de PKK’ye karşı çabalarından dolayı takdir ediyoruz.”
Jeffrey, “Türkiye’nin PKK’ye karşı meşru savaşı olarak gördüğümüz terörle mücadele çabasında Türkiye ve Irak’ı iletişim kurmaya teşvik etmeye devam edeceğiz. Ancak yine söylüyorum, bunun Iraklı yetkililerle işbirliği içinde yapılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“ABD ORDUSU HALA BÖLGEDE”
Jeffrey’e Suriye’yle ilgili BM kararının 5 yaşında olduğu ve bu kararla ilgili bölgedeki değişimlere göre yeni düzenlemeler yapılıp yapılmayacağı da soruldu. Soruda buna örnek olarak Rojava’da kurulan özerk bölge gösterildi.
Jeffrey ise “Değişiklik olduğunu düşünmüyoruz. Çatışmalar devam ediyor. Bir ateşkes mevcut. Bu arada bu ateşkes Esad istediği için yapılmadı, bu ateşkes Suriye muhalif güçleri ve Türkiye’nin güçlü direnişiyle karşılaştıkları için yapıldı. Ekim ayında Türkiye’nin harekatından bu yana Suriye’nin kuzeydoğusuna ciddi bir sızma olmadı. Biz de ABD ordusu olarak hala bölgede, El Tanif’teyiz ve bu bölge de hala Suriye hükümetinin kontrolünde değil” yanıtını verdi.
“SURİYE’NİN KUZEYDOĞUSUNDAKİ DURUMDAN MEMNUNUZ”
Rojava’daki El Hol Kampı’ndaki gelişmeler ve Demokratik Suriye Güçleri’yle (DSG) yapılan görüşmelerle ilgili bir soruya da yanıt veren ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, sözlerini şöyle sürdürdü:
“DSG’nin bize sunduğu her şeyi dinliyoruz. Türk hükümetinin de bize sunduğu her şeyi dinliyoruz. Genel olarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumdan memnunuz. Türklerle Barış Pınarı Operasyonu bölgesi için 17 Ekim’de anlaşma yaptık. Tüm taraflar bu anlaşmaya temelde uyum sağlıyor. DSG ile yakın çalışma ilişkilerimiz var. Bu çok başarılı bir işbirliği ve devam edecek. Ruslarla da çatışmasızlık anlaşmalarımız var. Onlarla diğerleriyle işbirliğinde olduğu kadar başarılı olamasak da genel olarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki durum istikrarlı ve bunun böyle devam etmesini umuyoruz.”
