Kürdistan'ın tüm parçalarını işgal etmiş devletlerin; yüz yıldır uyguladıkları devlet politikaları, anayasal düzenlemeleri, propagandaları ve baskı araçları ile Kürd ulusunu işgalcisinin doğal bileşenlerinden biri olduğuna inandırma çabası büyük oranda başarılı olmuştur.. Bugün dört parçada, "bölünme" kavramının Kürd ulusu ve aydınları tarafından sorgulanmamış olması da bunun temsillerinden biridir..
Oysa bölünme söylemi kavramsal olarak yanlıştır. Bölünme, aynı bileşene sahip ya da homojenize olmuş parça üzerinde olabilir. Ancak farklı bileşenlerden oluşan bir parçada söz konusu olan, olsa olsa ayrışmadır.
Ortak geçmiş, ortak dil, ortak vatan gibi işgalci devletlerin tahakkümünün temel yapı taşı olan kavramlar sürekli empoze edilerek, yüzyıldır Kürd ulusu kendini bu devletlere ait hissetmiş ve kendisini homojenize olmayan bir yapının temel bileşeni olarak görmüştür.
Kürdistan sorunu var oluşundan beri dile getirilen bölünme, bu anlamda statükocu bir söylemdir.. Tek bir kelimenin bile siyasal, toplumsal, kültürel propaganda sırasında bireylerin beynine nasıl nüfuz edildiğinin ve hegemonya aracı olarak kullanıldığının bilincinde olanlar, bu söylediklerimi daha iyi anlayacaktır.
Madem ortada yıkmak istediğimiz bir statüko var, o halde buna Kürd ulusunun başına bela olmuş yanlış kavramları ortadan kaldırmakla başlamalıyız.
Ve aynı statükocu, sığ anlayışla sözde bölünmeye karşı sözde tezleri ile Kürd ulusunun siyasi bağımsızlığına karşı duranların, bunun bir bölünme olmadığını yüzlerine çarpmalıyız.. Otokton bölgeler dışında yaşayan asimile olmuş Kürdler için sosyolojik anlamda aynı şeyi söylemek mümkün olmasa da, Kürdistan coğrafyasında yaşayan dilini, kültürünü, varlığını koruyabilmiş Kürdlerin beyinlerine kodlanan ve devletin ideolojik aygıtlarının ürünü olan propaganda içerikli kavramların, Kürdistan bilincinin önüne geçmesine daha fazla müsaade etmemeliyiz..
Totaliter sistemde şiddetle başlayan işgal, demokrasilerde propaganda ile devam eder.. Toprağı, hayatı, dili, kültürü, beyni işgal edilmiş Kürd ulusunun bağımsız birleşik Kürdistan şiarıyla ters düşecek tüm söylemlerinin, toplumsal hafızadan acilen silinmesi gerekmektedir.
En büyük aydınlanma; yüzyıldır dilimize pelesenk olmuş ve tutkal mahiyetinde kullanılan çarpıtılmış kavramların, Kürd ulusu tarafından çöpe atılmasıyla başlayacaktır..
