TSK tarafından düzenlenen hava saldırısında yaşamını yitiren Bedran’ın, 1974 yılında düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı’nda Kıbrıs’a ilk ayak basan asker olması hayatın garip tesadüflerinden birisi değil de nedir?
Köyü Şırnak\'ın Cudi bölgesinde bulunan Bedran, 1984 yılında PKK gerillalarının alana girmesiyle birlikte milislik yapmaya başlar. Devlet güçleri tarafından deşifre olup aranmaya başlayan Bedran 1988 yılında PKK saflarına katılır.
Arkadaşları tarafından çok iyi bir insan olarak tarif edilen Bedran, 1991 yılında mayına basarak bir ayağını bilekten kaybeder ve Kıbrıs Gaziliği’ne PKK Gaziliğini de ekler.
Sakat kalmasına rağmen 1991 yılından, hayatını kaybettiği dün geceki saldırıya kadar 26 yıl boyunca protez ayağıyla dağlardan inmeyen Bedran Botan’da, Behdinan’da PKK saflarında bulunmayı sürdürür.
1994 yılında Devlet güçleri tarafından köyü yakılan Bedran’ın ailesi Güney Kurdistan bölgesine göç etmek zorunda kalır.O tarihten bu yana Maxmur’da yaşamlarını sürdüren Bedran ailesinin büyük oğlu ile büyük kızı babalarından etkilenerek PKK saflarına katılırlar. Hayatın bir diğer garip cilvesi olarak, önce kızını daha sonra da PKK\'de komutan olarak görev yapan oğlunu çatışmalarda yitiren acılı baba Bedran, buna rağmen PKK saflarında bulunmayı sürdürür.
Son yıllarda PKK bünyesinde alım işleriyle ilgilenen Bedran, dün gece oğlu Mehmet\'in de arasında bulunduğu bazı kişilerle birlikte Kurdistan Bölgesi\'nin Metina alanında alım faaliyeti gerçekleştirirken gerçekleşen hava saldırısı sonucu hayata gözlerini kapatır.
Kendisini yakından tanıyan arkadaşları tarafından farklı ve özel bir kişilik olarak tanıtılan Bedran dürüst, namuslu ve sadık özellikleriyle ön plana çıkar.
PKK saflarına katıldığında 6 çocuk sahibi olan ve bunların 3\'ünü kaybeden Bedran, 64 yaşında olmasına rağmen enerjik yapısıyla gençlere taş çıkarmaktan geri durmaz.
Kürt halkına ve Kurdistan’a yürekten bağlı olanve tüm Kürtleri ayrım yapmadan seven Bedran’ın en büyük hayalini bunca bedel ödediği bağımsız Kurdistan’ı görmek olarak tarif eden arkadaşları, Kürt halkının bir evladının daha, uğruna bir ömür harcadığı bağımsız Kurdistan’ı görmeden, gözleri açık bir şekilde yaşama veda ettiğini dile getiriyorlar.
