Anti-demokratik rejimlerin arasında tüm toplumu kapsayan, dinsel ve etnik azınlıkların haklarına azami saygı gösteren Kürdistan Bölgesi demokrasi dersi veren bir adıma daha imza attı.
Kürdistan Bölgesi hükümetinde görevli bir yetkili tarafından verilen bilgilere göre, Kürdistan Bölgesi Hükümeti Şerzad Ömer Mamsani ve Şerko Osman’ı Kürdistan Bölgesi Diyanet ve Bağış İşleri Bakanlığı’na Yahudi temsilcileri olarak atadı.
Basın kuruluşlarına yaptığı açıklamada, “Kürt ve Yahudi olduklarını, Kürdistan Bölgesi’nde 730’un üzerinde Yahudi ailenin yaşamakta olduğuna,” vurguda bulunan Memsani, temsilciliğinin amacının Kürdistan Bölgesi’ndeki Yahudilerin haklarını korumak, bölgede dini bir birliktelik ve bir arada yaşama uzlaşma sürecini geliştirmek ve barış çabalarına katkı sunmak olduğunu dile getirdi.
Ellerinde net bir istatistik olmadığını Şerzad Ömer, “İsrail, Avrupa ve Amerika’ya göçedip geri dönenlerin yanısıra eskiden beri buralarda yaşamını sürdüren Yahudiler de var” dedi.
Tarih boyunca Kürdistan’da farklı kültürlerin birarada yaşadığını söyleyen Şerzad Ömer, “Diyanet İşleri Bakanlığı, seçilen temsilciler aracılığıyla bu kültürü korumayı amaçlıyor” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi’nde Museviler’in ibadethanesi olan sinagoglar da bulunuyor.
Diyanet İşleri Bakanlığı Hristiyan Temsilcisi Halid Elber, Kürdistan Bölgesi’nde bütün kimliklerin temsil edildiğini kaydederek, Yahudiler’in de temsilcilerinin olmasını “artı” diye değerlendirdi.
Kürdistan İslam Alimleri Birliği Başkanı Mele Abdullah Said ise kararı eleştirirken Diyanet İşleri Bakanlığı İlişkiler Sorumlusu Meriwan Nakşibendi, Arap ülkelerinin Kürdistan Bölgesi’ni Irak’ın bir parçası olarak gördüğünü, bu nedenle kara tepki gösterdiğini kaydetti.
Nakşibendi, Merkezi Irak Hükümeti’nin yanısıra siyasi güçlerden de tepki gelmesini beklediklerini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Kürdistan Parlamentosu’nda, bölgedeki tüm azınlıkların demokratik yaşama dahil edilmesi ile ilgili, yeni bir yasa geçirildi. Yahudi temsilciliği de bu kararın ardından hayata geçirildi.
Bölgedeki Yahudi önde gelenleri hükümette Yahudilerin de söz sahibi olmasını memnuniyet verici bir adım olarak değerlendirdiler.
İran’ın Yahudi aleyhtarı olmadığını göstermek için Yahudi temsilciler ataması gerektiğini dile getiren Bölgesel İşbirliği Bakanı Eyüb Kara, Kürdistan’ın bu konudaki politikalarının farklı olduğunu vurguladı ve Kürtlerin İsrail’i bölgedeki müttefikleri olarak gördüklerinden, İsrail ile bağları güçlendirmek istediklerini belirtti.
Mezopotamya’daki Yahudi topluluğu dünyanın en eski topluluklarından biri olarak kabul ediliyor. Kökenleri İsrail’in güney kabilelerinin, (büyük olasılıkla Yahuda (Judah) kabilesi) M.Ö 586 yılında Babil’i fethettikleri tarihe kadar uzanıyor.
Yahudilerin dini kanunlarını tefsir eden ve bu kanunlara göre ortaya çıkabilecek yeni problemlerine çözüm getiren en önemli derleme kitabı, bir bakıma Yahudi Anayasası olarak bilinen Babil Talmud’u Milattan Önce 500 ile 700 yılları arasında Yahudiler Babil’de gelişme aşamasındayken yazıldı.
2006 Mayıs ayında Kuveyt’i ziyaret eden Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani Kürt-İsrail ilişkileri üzerine yaptığı bir basın açıklamasında, “İsrail ile ilişki geliştirmenin bir suç olmadığını, Badat İsrail ile diplomatik ilişki kurması halinde Hewler’de bir İsrail Konsolosluğu açabileceklerini,” belirtmişti.
2014 Haziran ayında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bir Kürt Devleti kurulmasının Ortadoğu’daki ılımlı güçlerin ittifağının oluşmasına yardım edeceği iddiasında bulunarak Kürt Devleti’ne destek verdiğini açıkladı.