Kurdistan Bölgesi sınırlarının, çokça itiraz edilse de, 1991 yılındaki ayaklanma sonrasında Irak hükümeti tarafından ilan edilen tek taraflı ateşkes sonrasında belirlendiği dile getirilen analizde, 2005 yılında Irak anayasasına konulan “ tartışmalı bölgelerin müzakere edilmesi” maddesine rağmen Kurdistan Bölgesi’nin sınırlarının belirsizliğini koruduğuna dikkat çekildi.
2014’te Kürtler, zengin kaynaklara sahip tartışmalı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi
2014'te Irak İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak’a saldırısı sonucu tartışmalı bölgeleri savunmadan çekilen Irak ordusunun oluşturduğu kaostan yararlanan Kürtlerin atalarının toprakları olduğunu dile getirdikleri tartışmalı bölgelerin kontrolünü eline aldığı belirtilen analizde Eylül’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunun ardından Hükümet güçlerinin kısa bir süre içerisinde Kerkük dahil tartışmalı bölgelerin tümünün kontrolünü geri aldığı vurgulandı.
Analizde, büyük petrol rezervlerinin ve Irak'ın tarım arazilerinin yaklaşık yarısının, tartışmalı alanlar da dahil olmak üzere Iraklı Kürtlerin hak iddia ettiği topraklarda olduğu dile getirildi.
Kürtlerin petrol sözleşmeleri imzalaması merkezi hükümeti kızdırdı
Irak’ın istikrarsızlığının Kürt yönetimine global endüstri ile anlaşmalar yapmasına olanak tanıdığına atıfta bulunulan analizde, Kurdistan Bölgesi Hükümeti’nin (KRG) 2011 yılında Kürtlerin kontrolü altında bulunan bölgelerde petrol arama faaliyetleri için Exxon Mobil ile bir anlaşma imzaladığı, bu anlaşmanın Irak hükümetini Irak’ın egemenliğinin ihlali olarak kızdırdığı dile getirildi.
Anlaşmaya konu iki bölgenin (IHS Markit’e göre bunlardan biri Başik) ateşkes hattının ötesinde bulunduğu dile getirilen analizde, Exxon Mobil’in o dönemde, şimdilerde ABD Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Rex W. Tillerson’un başkanlığında olduğuna dikkat çekildi.
Komşu ülkeler Irak'taki Kürt Bağımsızlığına karşı çıktılar
Neredeyse Fransa toprakları büyüklüğünde Ortadoğu ve Kafkasya’yı kapsayan bir bölgede yaklaşık 30 milyon Kürdün yayıldığına dikkat çekilen analizde, 1. Dünya savaşı sırasında çizilen uluslararası sınırlar ile Suriye, Irak, Türkiye ve İran arasında bölünen Kürtlerin bağımsızlık referandumuna ABD ile birlikte dört ülkenin de şiddetle karşı çıktığı vurgulandı.
ABD’nin bölgedeki önemli müttefiği Türkiye’nin, Suriye’deki Kürtlerin güçlenmesi ve toprak kazanması ile Irak’taki Kürtlerin bağımsızlık hareketinin, kendi Kürt nüfusunu cesaretlendirici bir tehdit olarak değerlendirdiği vurgulandığı analizde, Türkiye ve İran’ın referandumun ardından Bağdat'a destek vererek Kürt liderleri üzerindeki baskıyı artırdığı belirtildi.
