PAK 16.03.2018 günü PAK Diyarbakır İl Teşkilatı’nda , 30. Yıl dönümünde Halepçe soykırımını gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla lanetledi.
PSK Genel Başkanı Mesut Tek, siyasi parti temsilcileri, aydın ve siyasetçilerle birlikte çok sayıda PAK yönetici ve üyesi toplantıya katıldılar.Rudaw, K24 ve Waar TV de toplantıyı izlediler.
PAK MYK üyesi Hanifi Turan PAK’ın Halepçe Soykırımı ile ilgili ‘’ Halepçe Soykırımı, Kerkük’ün işgali ve Afrin saldırısı ile devam ediyor’’ başlıklı açıklamayı okudu.
Basın toplantısından sonra,toplantı katılımcıları Halepçe soykırımı ve yaşanan süreç ile ilgili görüş ve önerilerini dile getirdiler.
Kurdistan Özgürlük Partisi\'nin (PAK) bir nüshasını da nerinaazad\'a gönderdiği basın açıklamasının tam metni:
30 Yıl önce, 16 Mart 1988 günü Saddam Hüseyin rejimi, kimyasal silahlarla yaptığı saldırı sonucunda, Güney Kürdistan’ın Halepçe şehrinde büyük çoğunluğunu çocuk, kadın ve yaşlıların oluşturduğu 5000’i aşkın insanımızı katletti.
Halepçe’de sadece 5000 insan değil; insanlık vicdanı da şehid düşmüştü. Bu sadece faşist diktatör Saddam Hüseyin’in insanlık dışı, kirli yüzünün dışa vurumu değildi; aynı zamanda insanlığın alnına vurulmuş kara bir lekeydi de.
Soykırımın gerçekleştirildiği dönemde, bütün bölge devletleri, Arap dünyası, ABD, SSCB ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya devletleri bu soykırımı görmezden geldiler, katliamı sessizce geçiştirdiler. Halepçe soykırımından 30 yıl sonra da , Kürdistan halkı Kürdistan’ın dört parçasında katliam, ölüm, haksızlık ve yıkımlara maruz kalmaktadır. Helepçe soykırımı bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleştirildi. Ama yeni Halepçe soykırımları bugün Kerkük \'ün işgali ve Afrin\'e saldırı ile devam ediyor.
Türkiye, Irak, İran ve Suriye devletleri Kürtler dünyanın hiç bir yerinde bir siyasi statü, hiç bir hak ve özgürlük elde etmesinler diye el birliği içindedirler. Dün Halepçe soykırımına göz yuman dünyanın büyük devletleri, bugün de Kerkük’ün işgaline, Afrin’e saldırıya göz yumuyorlar.
Ve bir kez daha insanlık vicdanı Kürdistan’ın her bir karış toprağında şehit düşüyor. Bir kez daha utanç bir kara leke olarak insanlığın alnında beliriyor.
Ve ittifaktan yoksunlukta ifadesini bulan tarihsel yaramızı bir kez daha kendi ellerimizle kanatıyoruz. Bir kez daha iç ittifaktan yoksunluğumuz, ulusal bilinç eksikliğimiz, sırtımıza saplanan zehirli hançerler, bizleri bağımsızlığın kapısından geri döndürüyor.
Ama ne Helepçe, ne Enfal Kürdistan özgürlük mücadelesini durduramadı. Bugün Kerkük işgali de, Afrin saldırısı da; OHAL ve savaşla Kürtlerin tüm kazanımlarını ortadan kaldırma girişimleri de beyhudedir.
Kürdistan özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi en ağır bedellerle de olsa bugüne kadar yok edilemedi, bundan böyle de yok edilemeyecektir. Birleşememe ve ittifaktan yoksunlukta ifadesini bulan tarihsel yaramızı da ulusal bilinç ve ulusal birlikle sararak mutlaka kazanacağız.
30. Yıl dönümünde Halepçe Soykırımını lanetliyoruz.
PAK Basın ve İletişim Bürosu