Üçüncü Erbil Forumu dün başkent Erbil’de başladı ve 28 Şubat’a kadar devam edecek.
Rûdaw Araştırma Merkezi, Ortadoğu ve dünyadaki bazı tanınmış araştırma merkezleri ve kurumlarla işbirliğiyle bu forumu düzenliyor.
Forum, "Ortadoğu'nun Geleceğindeki Kronik Belirsizlikler" başlığı altında gerçekleştiriliyor.
Erbil Forumu'nun "Batılı Hükümetler ve Esad rejimi sonrası Suriye'de azınlık haklarının korunması meselesi" başlığını taşıyan ikinci panelinde odak noktası yeni Suriye'ydi.
Panelde Almanya'nın Bağdat Büyükelçisi Christiane Hohmann ve Suriye Kürdistan Cephesi Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Siyamend Haco konuştu.
Almanya'nın Bağdat Büyükelçisi Christiane Hohmann, Suriye ve Rojava hakkında şunları söyledi:
"Şu anda Demokratik Suriye Güçleri (DSG) güvenlik sorunlarını çözmeye çalışıyor ve uluslararası koalisyon da destek veriyor."
"Tüm taraflar ulusal diyaloglara katılmalı ve söz sahibi olmalı"
Christiane Hohmann ayrıca şunları ekledi:
"Ben Suriye konusunda Almanya'nın en yetkili sorumlusu değilim, ancak Irak Büyükelçisi olarak Suriye hakkında cevap vermeye çalışıyorum.
Almanya'nın tutumu Avrupa'nın tutumuyla aynıdır ve Suriye halkını kutluyoruz, artık diktatörlük yok ancak Suriye'nin yeniden inşası ve bir arada yaşam için engeller var."
Hohmann, "Suriye çeşitliliğiyle zengindir, Suriye'de siyasi sürece katılması gereken çeşitli milletler ve dinler var. Tüm tarafların ulusal diyaloglara katılması ve söz sahibi olması gerekiyor" dedi.
"Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması şartlara bağlı"
Almanya Büyükelçisi, Avrupa dışişleri bakanlarının Pazartesi günü Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımları hafifletme kararı aldığına işaret ederek, ülkenin iyi bir ekonomi olmadan yeniden inşa edilemeyeceğini belirterek "Ancak bu tamamen şartlara bağlıdır ve eğer Suriye'nin yeniden inşası için adımlar atılmazsa, önlemler tersine dönebilir ve yaptırımlar aynen kalabilir” dedi.
"DSG güvenlik sorunlarını çözmeye çalışıyor ve koalisyon da destek veriyor"
Hohmann, Türkiye'nin desteklediği silahlı grupların DSG'ye yönelik saldırılarını durdurma çabaları hakkında şunları söyledi:
"Bu büyük bir engeldir, gerçekten endişeliyiz, bu ana noktalardan biridir. Suriye'de tüm tarafların katılabileceği ve kapsamlı bir anlaşmaya varabileceği kapsayıcı bir siyasi sürecin olduğundan emin olmalıyız, çünkü anlaşma tek bir ülke içindir.
Şu anda DSG güvenlik sorunlarını çözmeye çalışıyor ve uluslararası koalisyon da destek veriyor, bu DSG ile Suriye'nin yeni hükümeti arasındaki ilişkilere bağlı kalacaktır."
Siyamend Haco: Federalizm sadece Kürtler için değil, tüm Suriye için iyidir
Panel konuşmacılarından biri olan Suriye Kürdistanı Cephesi (Eniya Suriya Kurdistanê) Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Siyamend Haco, federalizm hakkında şunları söyledi:
"Şunun farkına varmalıyız; federalizm sadece Kürtlerin hakkı değil, tüm Suriye'nin çıkarınadır. Bu sadece Kürtler için değil, tüm Suriye için iyidir."
Haco ayrıca, "Suriyeliler federalizmin sadece Kürtler için değil, tüm Suriye için önemli olduğu inancına varmalıdır. Federalizm ülkeden ülkeye farklılık gösterir, Almanya ve İsviçre'de aynı değildir, her ülke kendi tarihine göre değişir. Federalizmin Kürt haklarını koruduğu doğrudur, bu güven eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü demokrasi diğer milletlerin ve vatandaşların haklarını korumaz" dedi.
"Suriye'nin yeni yönetiminde Kürtler yok"
Siyamend Haco, Suriye'nin yeni yönetimini eleştirerek "Şu anda Suriye'de iktidara gelen ve geçici bir hükümet kuran kişiler arasında hiçbir Kürt bulunmamaktadır" dedi.
Dün düzenlenen ulusal kongrede 600 kişiden sadece 6 Kürt'ün hazır bulunduğunu belirten Haco şunları söyledi:
"Anayasal bir garantimiz olmalı. Bunu da sadece federalizm sağlayabilir.
Çok sayıda Suriyelinin merkezi bir hükümet istediğini biliyoruz, tamam sorun değil, merkezi olabilir ve Şam yönetebilir.
Ancak özerk bölgeler de olsun, bu sadece Kürtlerin talebi değil ve diğer bileşenler de bunu talep ediyor."
"Ahmed Şara bir TikTok'çuyla fotoğraf çektiriyor ama Kürtleri kabul etmiyor"
Siyamend Haco'ya göre, Suriye'nin mevcut yönetiminin attığı adımlar, Baas hükümetinden çok da farklı değil ve Kürtlere karşı aynı adımları atmıştır:
"Ahmed Şara bir TikTok'çuyla fotoğraf çektiriyor, ancak şimdiye kadar hiçbir Kürt'ü, ne bir siyasetçiyi ne de bir aktivisti kabul etmedi.
Bu da Kürtleri siyasi süreçten uzak tutmak istediklerinin göstergesidir."
Haco, "Birçok Kürt heyet Şam'a gitti, ancak Ahmed Şara şimdiye kadar onlarla görüşmedi.
Söylediğim gibi, Ahmed Şara bir TikTok'çuyla fotoğraf çektiriyor ama Mazlum Abdi ile hiçbir fotoğraf çektirmedi. Bu, onların Kürtlerle bir sorunu olduğunun işaretidir" dedi.
“Kürtlerin eksikliği, PYD ile ENKS'nin sorumluluğu”
Haco, Rojava Kürtlerinin de eksiklikleri olduğunu kabul ederek şunları dile getirdi:
"Biz Kürtlerin de eksiklikleri var, Şam'daki Tahrir Heyeti iki ay içinde Halep ve Şam'ı kontrol edip geçici hükümet ilan edebildi ve ulusal kongreyi düzenledi.
Ancak Kürt siyasi partileri, Suriye'nin yeni hükümetinden ne istediklerini belirlemek için bir araya gelemediler."
Haco ayrıca, "Tek sesle Şam'a gidecek birleşik bir Kürt siyasi heyeti oluşturulmalıydı, bu konuda iki ana siyasi grup olan Ulusal Konsey ve PYD sorumludur. Birlikte çalışsalardı, çoktan onların kapısında olacaklardı" dedi.
Hohmann: Ahmed Şara'nın adını terör listesinden çıkarmak için henüz karar vermedik
Panelin sonunda Christiane Hohmann, "Suriye'de kimse dışlanmamalı, durum kapsayıcı bir çözüme ulaşmak için tüm tarafların görüşüne ihtiyaç duyuyor" dedi.
Hohmann'a göre Suriye halkı dışlanmak yerine yönetimde katılım hissetmeli, Suriye halkı kendi hakkında karar vermeli, biz değil.
Ahmed Şara'nın adının terör listesinden çıkarılması ve onunla ilişkiler konusunda Hohmann şunları söyledi:
"Sözlere ve açıklamalara değil, davranışlara ve eylemlere bakmalıyız, bu yüzden henüz karar vermedik, birçok açıklama görüyoruz, ancak olayların gerçeğini görmeli ve ne olduğunu bilmeliyiz."