KDP-İ: İran'a daha fazla sabrımız kalmadı

Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) Genel Sekreteri Mustafa Hicri, Tahran Yönetimi’nin Kürdistan Bölgesi için ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi.\n

23.06.2015, Sal - 07:48

 KDP-İ: İran'a daha fazla sabrımız kalmadı
Haberi Paylaş
Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) Genel Sekreteri Mustafa Hicri, Tahran Yönetimi’nin Kürdistan Bölgesi için ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi.

Hicri, “Bugüne kadar Kürdistan Bölgesi zor durumda kalmasın diye Tahran’a sabrettik. Ancak daha fazla sabrımız kalmadı” dedi.

Washington’da bulunan Mustafa Hicri, Bölgede yaşananlara ilişkin Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.

Washington’da resmi bir ziyeret için mi bulunuyorsunuz?

Daha once de birçok defa ABD’ye geldim, ancak bu defa ki ziyaretimim amacı IŞİD ile mücedelede İran ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki nükleer müzakereler. Buraya nükleer enerji anlaşması hakkında fikirlerimi beyan etmeye geldim. Bu anlaşmanın Kürtler açısından olumsuz etkilerini ifade edeceğim

Nükleer Enerji anlaşmasını neden olmusuz yorumluyorsunuz?

Anlaşmanın birçok olumsuz tarafı var. Tahran üzerindeki ambargo kalktığı zaman petrolünü istediği ülkeye daha kolay bir şekilde satar. Buu durumda İran diğer ülkelerin içişlerine müdahale etmiş olur. Geliş amacımın bir diğer konusu ise IŞİD. ABD Başkanı Barack Obama, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Tahran ve Washington’un IŞİD’e karşı mücadelede ortak amaç doğrultusunda hereket ettiğini ifade etmişti. Ancak bizim aldığımız istihbarata göre, Tahran IŞİD’e karşı savaşmıyor. Tahran’ın amacı IŞİD’in güçlü olmasıdır. Oysa ki Ramadi ve Musul’un IŞİD tarafından alınmasında İRAN’ın rolü büyük.

Bu çok ciddi bir iddia değil mi?

Evet. Bunu destekleyen kanıtlarımız var. Şu ana kadar Tahran Bağdat’a 10 milyon dolar silah satmış durumda. Washington bunu bilmesine karşı durumu görmemezlikten geliyor. Tahran’ın üzerindeki silah ambargosu kalkarsa bu durum Kürtler’in lehine olur. Çünkü Tahran elde ettiği geliri halkına değil, radikal gruplara aktarıyor.

Bilindiği gibi Heşdi eş Şabii milisleri Tahran tarafından silahlandırıldı. B u durum Kürdistan Bölgesi için tehlike arz ediyor mu?

Musul’un düşmesinden sonra IŞİD’in Bağdat’a girmesi bekleniyordu ancak IŞİD, Kürdistan Bölgesi’ne saldırdı. Çünkü Tahran, Irak’ın tarih ve kültürünü tahrip edip, demografik yapısının değişmesini istiyor. Kısacası İran, Irak’ın başka bir İran olmasını istiyor. Bildiğiniz gibi Heşdi eş Şabii milisleri de Tahran tarafından silahlandırılıp eğitiliyor. Tahran’ın amacı Irak’ın tamamını askeri anlamda kontrolü altına almak.

Tahran bir yandan IŞİD’i Kürdistan Bölgesi’ne yönlendirirken, diğer bir taraftan da yardıma geldiğini söylüyor. Tahran, Kürt partilerine ve Şii gruplara müdahale hakkını da kendinde buluyor. Kısacası IŞİD, bölgede Tahran’ın amaçları doğrultusunda hereket ediyor ve yazık ki Ortadoğu’da kimse bu durumun farkında değil. Bu nedenle buradayım. Tahran’ın planını deşifre edip, tüm dünyaya amacını göstermek istiyorum.

Tahran’la herhangi bir diyaloğunuz var mı ?

Tahran’la hiçbir diyaloğumuz yok. Tahran Kürtler’in hakları olduğuna inanmıyor. Tahran ile yapılan diyaloglar geçmişte de görüldüğü gibi sonuçsuz kalmıştır. Bu nedenle diyaloğdan çözüm çıkmaz. Tabi bu bizim diyaloğa inanmadığımız anlamına gelmez.

ran rejiminde Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yönetime geçmesi Kürtler’in siyasal ve sosyal yaşamında değişime neden oldu mu ?

İran’da yönetimin değişmesi pek bir şey anlam ifade etmiyor. Amaç dünyaya Tahran’da yönetimin değişebildiğini göstermek. İran’da seçimlerinde taraflar genel seçimlerde oy almak için halka bir takım vaadlerde bulunuyor, ancak hiç bir şey yapmıyorlar. Ruhani’ de aynı şekilde Kürtler’e birçok vaadde bulundu. Ancak İran’daki Kürtler’in şartları gün geçtikçe daha da kötüye gitti. İran’da her geçen gün idamların sayısı arttı. Mahmud Ahmedinejad ve Ruhani arasındaki tek fark ise konuşma üslupları. Onun dışındaki tüm yöntemleri aynı.

Peki yakın zamanda Tahran’a karşı silahlı bir hareket sözkonusu mu?

Peşmergelerimizi aktifleştirip, faaliyetlerde bulunmalarını istiyoruz. Ancak Tahran’a karşı savaşmayı düşünmüyoruz. Sadece peşmergelerimizin doğuya geçişlerini sağlayıp, halka hizmet etmesini istiyoruz. Tahran peşmergelerimize saldırdığı taktirde elbette kendimizi savunacağız. PKK ile de bazı tenakuzlarımız var. Ancak onu da diyalogla çözüme kavuşturacağız.

Bu durumda Tahran, Kürdistan Bölgesine nasıl tavır takınır?

Muhtemelen Tahran böylesi bir durumda Erbil’e baskı uygulayacaktır. Bugüne kadar Kürdistan Bölgesi zor durumda kalmasın diye birçok faaliyetlerimizi durdurduk, sabretttik. Ancak Kürdistan Bölgesi’nin hatırına da sürekli faaliyetlerimizi durduramayız. Tahran’ın olası baskı ve tehditlerine karşı Kürt partileri biraraya gelip karşılık verirse büyük tehlike ortadan kalkar.

Mustafa HİCRİ

Mustafa Hicri, 1945 yılında Doğu Kürdistan’ın (İran Kürdistanı/Rojhılat) Urmiye kentine bağlı Naxede ilçesinde doğdu. Tahran Üniversitesi’nin Farsça bölümünden mezun. Mustafa Hicri 1979 yılında Kürdistan Demokrat Partisi-İran’a (KDP-İ) katıldı. 2004 yılında ise, KDP-İ’nin Genel Sekreterliği’ne seçildi.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 4937 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:19:22:55
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x