Yapı Kredi Yayınları, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Kürdistan” kelimesinin sansürlenmesine ilişkin, “\"Kitabı günümüz Türkçesine aktaranlar bu ifadeleri daha uygun bulmuşlardır” açıklamasında bulundu.
Yapı Kredi Yayınları, 17’inci yüzyılda Evliyâ Çelebi tarafından kaleme alınan 10 ciltlik Evliya Çelebi Seyahatnamesi‘nde yer alan “Kürdistan” kelimesini okura “Kürt diyarı” olarak sunmuştu.
Yayınevimiz tarafından Mayıs 2010 tarihinde basılan Sayın Seyit Ali Kahraman ve Yücel Dağlı’nın (1963-2009) hazırladığı Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi 4’üncü Kitap (Bağdad-Basra-Bitlis-Diyarbakır-Isfahan-Malatya-Mardin-Musul-Tebriz-Van) kitabının 1’inci cildinde “Kürdistan” kelimesinin sansürlendiğine dair kamuoyunda devam eden tartışmayı üzülerek izlemekteyiz.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
Tartışmalara konu olan 4’üncü cildin orijinal transkripsiyonu ise yine aynı isimler tarafından hazırlanıp Mart 2000 tarihinde yayımlanmıştır. Bu yayında ‘Kürdistan’ kelimesinin 126 kez kullanıldığını belirtmek isteriz. Tartışmalarla gündeme gelen Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi ise yukarıda belirtilen orijinal transkripsiyonun günümüz Türkçesine bir aktarımıdır.
Açıklamak isteriz ki Kürdistan’daki Kürt kelimesinden sonra gelen ‘istan, -sitan’ eki birleştiği kelimeye ‘yeri, diyarı’ anlamını verir. Gülistan: Güllük, gül yeri; Kürdistan: Kürtlerin yaşadığı yer gibi. Kitabı günümüz Türkçesine aktaranlar bu ifadeleri daha uygun bulmuşlardır. Kaldı ki yine aynı yayının 280’inci sayfasında Kürdistan ifadesi kullanılmıştır. Seyahatnâme’nin diğer ciltlerinde de çevirmenler uyarlamaya uygun gördükleri yerlerde o günün şartlarında idari ve coğrafi bir kelime olarak geçen ‘Kürdistan’ ifadesini kullanmışlardır. Ayrıca sansürlü olarak nitelendirilen 4’üncü ciltten sonra yayımlanan 5’inci cildin ilk sayfasında: ‘Cennet yurdu Bağdad’dan Hille çölleriyle Musul diyarına, oradan Kürdistan kalelerini, mamur şehirleri, nehirleri ve diğer ibretlikleri gezip dolaşarak Van diyarına gittiğimiz köy, kasaba ve menzilleri bildirir vesselâm’ cümlesi niyetin sanıldığı gibi sansür olmadığının apaçık kanıtıdır.”
Açıklamanın devamında yayınevinin ve eseri Türkçeye uyarlayanların, Kürdistan kelimesini sansürlemek gibi bir niyetleri olmadığı belirtilerek, “Seyahatnâme’yi yıllarca süren titiz bir çalışmayla yayına hazırlamış ve okurla buluşturmuşlardır. Değerli bilim insanlarının yoğun emekleriyle ortaya çıkan ve yayıncısı olmaktan gurur duyduğumuz bu çalışma, bu tartışmalarla değerinden ve öneminden bir şey kaybetmeyecektir” ifadelerine yer verildi.