CHP, Şırnak’ta zırhlı araçların neden olduğu çocuk ölümlerini araştırmak üzere bir rapor hazırladı. Raporda, Silopi'de bir eve girerek 7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki Furkan Yıldırım kardeşlerin ölümüne neden zırhlı aracı kullanan polisin herhangi bir özel eğitim almadığı belirtildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında, Şırnak’ta zırhlı araçların neden olduğu çocuk ölümlerini araştırmak üzere oluşturulan ve İstanbul Milletvekilleri Onursal Adıgüzel ile Selina Doğan, Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın ve Şırnak İl Başkanı Mehmet Uğur’dan oluşan CHP heyeti 18 Mayıs’ta Şırnak ve ilçelerinde incelemelerde bulunarak bir rapor hazırladı. Raporda, 2016 yılı ve 2017 yılının ilk 5 ayını kapsayan dönemde; zırhlı araçların neden olduğu ölümlere ve yaralanmalara ilişkin medyaya yansıyan haberlere bakıldığında, resmi olmayan verilere göre en az 7 çocuk, toplamda ise 13 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği belirtildi.
‘Savcı Gece Gelmedi…’
Heyet, Silopi’de geçtiğimiz haftalarda polis panzerinin ölümlerine sebebiyet verdiği Furkan ve Muhammet kardeşlerin babası Mesut Yıldırım ile görüştü. Baba Yıldırım, heyete olayı şöyle anlattı:“Duyduğum sesler üzerine odaya koştum. Odaya gittiğimde çocuklarımın molozların altında kaldığını gördüm. Çocukları hastaneye biz götürdük, polisler kendi araçlarını korumaya aldılar. Savcı gece gelmedi. Aracı da savcıdan habersiz çekmişler.”
‘Aile ve Polisin Anlattıkları Çelişiyor’
CHP heyeti, aracı kullanan polis ile Şırnak Merkez T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda görüştü. Polis, olayın yaşandığı gece zırhlı aracın frenlerinin çalışmadığını söyleyerek, direksiyon hakimiyetini kaybettiğini söyledi. Ayrıca sanık polis, olay anında 2 çocuğu da çıkardıklarını ve çocukları araçlarla hastaneye sevk ettiklerini belirtti.
Raporda, aile ve polis memurunun ifadelerindeki çelişkiye dikkat çekilerek, “Aile, olay yerinden kaçtığını, çocuklarını kendi olanakları ve komşuların yardımıyla çıkardıklarını ve hastaneye götürdüklerini söylerken, polis memuru çocukların çıkarılmasına yardım ettiklerini ve hastaneye sevk ettiklerini ifade etmiştir. Bu çelişkilerin aydınlatılması gerekmektedir” denildi.
‘Suçumuz Güneydoğu’da Yaşıyor Olmak mı?’
Heyet, Silopi’deki olayla ilgili incelemelerin ardından Şırnak’ın Cizre ilçesinde geçtiğimiz Ekim ayında kardeşiyle birlikte evine giderken zırhlı polis aracının çarpması sonucunda hayatını kaybettiği 5 yaşındaki Hakan Sarak’ın ailesi ve geçtiğimiz Haziran ayında yaşamını yitiren Bünyamin Bayram’ın aileleri ile görüştü. Bünyamin’in babası Heybet Bayram olayı şöyle anlattı:“Çocuklar aracın etrafına toplanıyor. Polisler çocukları dağıtmak yerine, şoför geri geri gidiyor, çocuğu eziyor. İnsanlar durduruyor, çocuğu ezdin diye. Oğlumu ezerek öldüren polis elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor” Bünyamin’in annesi ise “ Zırhlı araçlar çok hızlı gidiyor. Suçumuz Güneydoğu’da yaşıyor olmak mı? Bizim canımız yok mu?” dedi. Hakan Sarak’ın amcası Şemsettin Sarak ise, yeğenine ölümüne neden olan polisin kim olduğunu dahi bilmediklerini, otopsi sonuçları gelmediği için henüz bir davanın açılamadığını söyledi.
Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer aldı:
– Bölgede sokakların darlığı, pek çok yerde kaldırım olmayışı ve yaya trafiğinin düzensizliği zırhlı araçları şehir içinde tehlikeli bir hale getirmektedir. Bölgede yaşayan vatandaşların, zırhlı araçlarla hız yapıldığına dair şikâyetleri konunun hassasiyetini artırmaktadır.
– Polis memurlarının araçları kullanmak için gerekli eğitimden geçtiklerine dair bilgi ve bulguya rastlanmamıştır.
– Zırhlı araçların ne kadar zamanda yenilendiği ve bakımlarının yapılıp yapılmadığı da araştırılmalıdır. Son olaydaki aracın 1995 model, 22 yıllık bir araç olduğu ifade edilmiştir.