Değerli Leman Beşîkçî Annemizin Anısına

13.04.2021 tarihinde Leman annemizin vefat haberini derin bir üzüntü ile aldım.. Kendisi ile birlikte geçirdiğimiz ders niteliğindeki zamanlar, anıların hepsi gözümün önüne geldi.

14.04.2021, Çar - 13:49

Değerli Leman Beşîkçî Annemizin Anısına
Haberi Paylaş

Rahmetli Şerafettin Elçi amcamızın tavsiyesi uzerine Ankara Kızılayda Kürd tarihi, kültürü, edebiyati ile ilgili kitaplara ulaşma imkanı sağlayan Çarçıra Kitabevi hep uğradığım adres haline geldi.

Çarçıra Kitabevinin Sahibi Fettah Karagöz ve hanımı Vecide Karagöz(Cibranlı Halid Beg'in torunu) fikri manada özellikle universite öğrencilerinin kendilerini geliştirme konusunda uğrayacakları nadir adreslerden biriydi ve Fettah beyin ve Vecide hanımın bu konudaki gayret ve emeklerini hep takdir ettim. Aynı zamanda Saygıdeğer Ismail Beşikçi hocamızla tanışmama vesile oldular. Fırsat buldukça kitabevine uğrar ve kitaplar alırdım. Birgün arkadaşım Yusuf Karaarslan ile birlikte Çarçıra Kitabevine gittiğimizde bana Saygıdeğer Ismail Beşikçi hocamizin "Devletlerarası Sömürge Kurdistan" adlı kitabını hediye etmişti. Eve geldiğim gibi kitabi okumaya başladım. Okudukça Kürd ulusunun yaşadıkları acıları gördüm ve âdeta kendimle(kimliğimle) daha derinden tanışma olanağı buldum. Gece geç saatlere kadar okudum ve bitmesine 40-50 sayfa kala kitabı bıraktım sabah üniversiteye gitmek için uyumak üzere başımı yastığa koydum ve dakikalarca sağa sola dönmeme rağmen uyuyamadım ruhen, beynen tarifi zor bir hal içindeydim Kürd ulusunun içinde olduğu durum ve kürdlerin hep kardeşlik söylemleri ile kaldırıldığı aklimdan çıkmadı ne yaptıysam uyuyamadım ve tekrar kitabı okumaya başladım. Beşikçi hocamizin Kardeşlik adına kurdlerin nasıl işgalcilerine kandigini, işgalcileri tarafından nasıl kandırıldığını okudukça ağladım ve bu çaresizliğimize bir çare olmamız gerektiğini hep düşündüm, ruhum daraldı, nefes alamaz hale geldim ve babamı aradım. Belliydi ki gece saatte aramama şaşırmıştı o saatte niye aradığımı, iyi olup olmadığımı sordu ve ağlayarak Beşikçi hocamizin kitabının son sayfalarında Ahmedê Xanênin Kürdlerin ittifak olmayislari ile ilgili sözlerini okudum ve niçin bu haldeyiz, niçin dünyadaki diğer uluslar gibi kendi ülkemizde özgür olmadığımızı sordum. Babamla uzun uzun dertlestikten sonra telefonu kapattım daha sonrasında Kardeşlik sözü ile ilgili kısa bir yazı yazdım ve sonrasında uyudum. Beşikçi hocamızla bu şekilde tanışmış oldum ve hocamizin Devletlerarası Sömürge Kurdistan adlı kitabı adeta bende deprem etkisi yarattı ve fikri anlamda cok katkısı oldu. Daha sonrasında Çarçıra Kitabevine giderek Vecide hanıma rica da bulundum Beşikçi hocayı görmek istediğimi söyledim. Oda Besikci hocanin buraya zaman zaman uğradığını, tekrar gelirse haber vereceğini söyledi. Ordan ayrılıp eve gitmek üzere otobüse bindim eve yaklaştığımda Vecide hanım beni aradı ve hemen kitabevine gelmemi, Beşikçi hocanın Çarçira Kitabevine geldiğini, beni beklediğini söyledi. Büyük bir heyecan ve sevinçle tekrar Kızılaya geldim ve Çarçıra Kitabevinde hocamızı gördüm elini öptüm, oturdum kardeşlik ile ilgili yazdığım yazıyı okudum. Yüz yüze kendisi ile tanışma fırsatım o zaman oldu ve artık Beşikçi hoca benim için fikri anlamda örnek aldığım bir şahsiyetti. Hocamizin hayatını, yaşadıklarını okudukça hayran kaldım ve kurdler olarak ona borçlu olduğumuzu hep derinden hissettim.

Daha sonraları Vecide hanım beni aradı samimi olduğum birkaç arkadaşımı da kendimle birlikte getirebileceğimi, Beşikçi hocamizin evine gideceğimizi söyledi. O ara hocamıza hediye olarak ne götüreceğimi uzun uzun düşündüm.Mazlum ve mağdur bir ulusun özgürlüğü için mücadele eden, bu uğurda bedeller ödeyen bir şahsiyete ancak o ulusun en kutsal değeri olan Bayrağı takdim etmenin doğru olacağını düşündüm. Kurdistan bayrağı ile Kurdistan rozetini hediye etmek için yanima aldım ve Beşikçi hocamizin evine gittik. Meğerse hocamız ile aynı semtte oturuyormuşuz bu beni daha da çok sevindirmişti. Arkadaşlarla birlikte salonda oturduk hocamıza ancak bir ulusun en kutsal değeri olan bayrağı takdim etmeyi uygun gördüğümü söyledim hocamız tebessüm ederek elimi sıkarak teşekkür etti. O gün Hocamızın hayat arkadaşı, mücadelesinde en büyük desteği veren ve her türlü bedele rağmen hocamizin yanında olan Leman annemizle tanıştım. Çok mütevazi, hanımefendi, güleryüzlü, sabırlı ve inançlı bir kadındı. Orada belki de hocamizin bir evladının olmamasının sebebi biz kürdler olduğunu ve ne olursa olsun bizlerin bu iki değerli şahsiyete çok şey borçlu olduğumuzu düşündüm ve kürdlerin tum gençleri onların evladıdır dedim. O günden sonra Leman annemize ve Beşikçi hocamıza hizmet etmemiz gerektigini arkadaşlara söyledim. (Barij Celalî,Ferhad Çağman,Yusuf Karaaraslan, Ali Ikbal Yiğit).

Besikci Hocamiz ilerleyen yaşina rağmen sehir sehir, ulke ulke gezer, hakikatleri cesurca dile getirdi. Büyük bir azim ve gayretle hep mücadele etti. Ömrünü Kürd ve Kurdistan hakikatine adayan, bu ugurda her türlü fedakârlığı gösteren saygin bir sahsiyete ve onun hayat arkadasina ne kadar hizmet edilse de haklari ödenir mi? Beşikçi hocamızı ve muhterem eşi Leman annemizi hep ziyaret etmek ve onlara hizmet etmek bir nebze de olsa vicdanen bizi rahatlatıyordu. Artık ailenin bir ferdi olmuştuk Leman Annemizle hep sohbet ederdik hep yaşadıklarını anlatırdı. Beşikçi hocamizin cezaevi süreçlerini anlatırdı. Ömrüm Besikciyi beklemekle geçti. Hep cezaevinden cezaevine ziyaretine gittim, hep peşinden gittim, hep yanında oldum derdi. Evet Leman annemizin bu fedakarlığı, sabrı ve eşsiz mücadelesi ve sadakati Beşikçi hocamıza hep güç verdi. Leman annemiz ayni zamanda cok inancliydi, merhametli ve çok cömertti. Birgün yine ziyaretine gittiğimde üzgündü. Neden üzgün olduğunu sorduğumda zaman zaman hafızasındakilerini unuttuğunu bu yüzden namazlarımı kilamamaktan dolayı üzüldüğünü söylemişti, bende üzülmemesi gerektiğini, elinde olmayan birşey olduğunu söyledim. Bazen ben okurdum ardımdan tekrar ederdi ve sevinirdi. Hep seni çok geç tanıdım derdi. Artık ailem olmuştu. Ve kendimi çok şanslı hissediyordum çünkü milyonlarca kürd gençleri arasında hocamıza ve muhterem eşi Leman hanımla zaman geçirmek, sohbet etmek, nasihatlerini dinlemek bana nasip olmuştu. Ankaradan ayrıldıktan sonra da Leman annemiz ile hep iletişimimiz devam etti. Arkadaşımız Ferhad Çağman ve eşi Nazan kardeşimiz kendilerini fırsat oldukça ziyaret ederlerdi. En son ziyaretlerinde Leman annemizin durumunun iyi olmadığını söylemişlerdi. Ziyaretlerine gitmeyi hep istedim malesef nasip olmadı, gidemedim.

13.04.2021 tarihinde Leman annemizin vefat haberini derin bir üzüntü ile aldım.. Kendisi ile birlikte geçirdiğimiz ders niteliğindeki zamanlar, anıların hepsi gözümün önüne geldi. Bana, "ben ölünce ardımdan beni hayırla anacak insanlar olsun. Beni hiç unutma ve hep bana dua et." derdi. Kimseye muhtaç olmadan bu cani Allaha teslim edeyim derdi. Bizler hayatta olduğumuz surece, kurdler sizi hayirla, minnet ve saygi ile anacak ve son nefesinize kadar eşlik ettiğiniz, yalnız bırakmadığınız, emanetiniz Beşikçi hocamıza gözümüz gibi bakacağımıza ve ona hizmet etmekten asla geri durmayacagimiza söz veriyoruz.

Basta Saygıdeğer hocamız olmak üzere, tüm ailesine akrabalarına ve sevenlerine başsaglığı diliyorum. Leman annemizin mekanı cennet olsun.

Fethullah ELÇİ

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5178 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:44:21
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x