Erva Aktaş, Maraş’ta enkazdan yaralı çıkarıldı. Hastaneye girişi yapıldı. Sonra 10 yaşındaki çocuk sırra kadem bastı... Depreme Hatay Antakya’da yakalanan Berkcan Akdağ’ın (9) ise ölüsü de dirisi de bulunamadı. Çocuklar kayıp, aileler perişan...
Çocuklarının akıbetini bilmeyen aileler perişan... Gitmedikleri hastane, çalmadıkları kapı kalmadı. Ama çocukları ortada yok... İlk günden beri kayıp çocuklar için gönüllü olan Ankaralı bir hekim, kayıp çocuk sayısının bine yaklaştığını öne sürdü
Büyük yıkımın acısı, gün geçtikçe, bir kara bulut gibi çöküyor üzerimize. Vefat edenlerin, yaralıların sayıları açıklanıyor ama kayıp listeleri tutulmuyor. Ne ölü, ne diri... Enkazda bulunamayan insanlarımızın adları, fotoğrafları, “kayıp” olarak sosyal medyada, whatsapp gruplarında listeler halinde akıp gidiyor. Çocuklarına ulaşamayan anneler, babalar, aileleriyle buluşamayan çocuklar. KAYIPLAR! Hepsinin bir adı, soyadı, kimlik numarası varken, bugün “kayıp” listelerinin satırları onlar...
Doktorlar seferber
Depremin kayıp çocuklarını bulmak için seferber olan grupların içindeyim. Özellikle kadın hekimler, sağlıkçılar, canla başla kişisel davaları edinmişler. WhatsApp’ta “Kayıp Çocuklar” grubunu kuran bir hastanenin idari direktörü Rukiye Numanoğlu, Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi gören 65 çocuğun 38’inin kimliğinin belirlendiği, aileleriyle irtibat kurulduğu haberini veriyor... Etlik Şehir Hastanesi’ne getirilen, kimliği belli olmayan, yoğun bakımda yatan çocuklar olduğunu anlatıyor. 53 çocuğun isminin olduğu bir liste var elinde.. Çocukların durumları, isimlerinin yanında işaretli: “vefat”, “taburcu”, “yok”. Listelerdeki “yok” ibaresi, depremin kayıp çocuklarının diğer adı!
Son umut Adli Tıp
Hatay Antakya’dan çok kayıp var. Onlarca aileden ihbar yağıyor. Adli Tıp kayıtlarında 2 bin 700 kimliği belirlenememiş “hüviyetsiz cenaze” bulunuyor. Ankara’dan bir hekim, kayıp çocuk sayısının bine yaklaştığını belirtiyor. Kayıp çocuklarını önce hastanelerde arayan aileler, “belki cenazesini buluruz” umuduyla, artık Adli Tıp’a başvuruyor.
Berkcan’dan 6 Şubat’tan beri haber alınamıyor
Kader Akdağ (26) Hatay Antakyalı. 6 Şubat’ta yaşanan depremde evleri yıkıldı. Enkazdan 36 saat sonra sağ olarak kurtarıldı. İstanbul Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kangren ihtimaline karşı ikinci ameliyatına alındı. Hayatta kaldığına sevinemiyor. Sürekli uyumak istiyor. Uyandığında kollarının arasında iki çocuğunu görmek en büyük ümidi. Eşi ve 6 yaşındaki kızı Lavin’in vefat ettiği henüz kendisine söylenmedi. 9 yaşındaki oğlu Berkcan’ın ise akıbeti belli değil.
‘Sinir kirizi geçiriyor’
Berkcan, depremin kayıp olarak kaydedilen binlerce çocuğundan sadece biri. Kader Akdağ’ın teyzesi Gül Özcan Berkcan’ı her yerde aradıklarını söylerek şöyle dedi: “Berkcan 19 Aralık 2013 doğumlu. Kendisiyle barışık, sosyal bir çocuktur. Her yeri aradık. AFAD’a sorduk, Alo 183’ü defalarca aradım. Adana, Mersin, Ankara’daki tüm şehir hastanelerini aradık. 9 yaşındaki oğlumuzu ölü de diri de bulamıyoruz. Cenazesi de çıkmadı enkazdan. Kız kardeşim sinir krizleri geçiriyor. Korkunç bir acı. Çaresizce bekliyoruz.”
Erva’nın Hastaneye girişi yapılmış ama orada yok
Günlerdir aranan çocuklardan biri de 10 yaşındaki Mukaddes Erva Aktaş. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde Serdar Bey Apartmanı’nda yaşıyordu. Babası Abdullah Aktaş’la 7 saat enkaz altında kurtarılmayı bekledi. Günlerdir her yerde kızını arayan baba Aktaş yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çocuğumun yanında suyu bile vardı. ‘Bizi kurtaracaklar, suyunu hesaplı kullan kızım’ dedim. Onu uyanık tuttum.
Eşleştirme bekliyor
‘Baba geldiklerinde ilk beni çıkarsınlar, ayağımı kımıldatamıyorum’ diyordu.Ekip geldi. Önce kızımı kurtarmalarını istedim. ‘Abi kızın iyi, bilinci açık’ dediler. Ambulansa bindirmişler. Beni de 6 saat sonra enkazdan çıkarabildiler. Kızımı aramadığım yer kalmadı. Kayseri Şehir Hastanesi’ne girişi yapılmış. Ama yok. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne gittik, kaydını bulamadık. Ankara’ya gittim. Bilkent Şehir Hastanesi’nde de kaydı yok. Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne gittim. Fotoğraf eşleştirme yapılacağını söylediler. Fotoğraflarını istediler. Bekliyorum.”