Geçen yüz yılın ilk soykırım pratiği bu topraklarda gerçekleşti.
Anadolu ve Kürdistan’ın yerli halklarından biri olan Ermeniler topyekûn boğazlanarak imha edildi. Aradan geçen onca zamana rağmen Türkiye bu tarihi gerçekle bir türlü yüzleşme cesaretini gösteremedi. Bunun başlıca nedeni söz konusu trajediye yol açan İttihat ve Terakki zihniyetinin bugünlere kadar etkisini sürdürmesidir.
Bilindiği gibi İttihat ve Terakki yönetimi, Balkan yenilgisinden sonra Osmanlının geriye kalan topraklarını etnik ve dinsel açıdan homojenleştirmeyi amaçlayan bir politikaya yöneldi. İşe önce gayrimüslimlerden başlandı. Rumlar, Asuri-Süryaniler ülkeden belirli peryodlarla kovuldu. Ülkenin dört bir tarafına yayılmış Ermeni halkı ise kafileler halinde önce toplu tehcire tabi tutuldu, ardından da yüz binler halinde imha edilerek ortadan kaldırdı.
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, inkârcı ve soykırımcı zihniyet farklı kılıflar altında yeni devleti de yönetmeye devam etti.
Ermeni ‘ayak bağı’ndan kurtulan eski İttihatçı Kemalistler bu kez Türk ulus-devlet projesinin önünde en büyük engel olarak Kürtleri gördü. Yaptıkları ilk şey Kürt kimliğini inkâr etmek oldu. Bu olmayınca asimilasyona başvurdular, bu da tutmayınca sürgün ve tehcire giriştiler. Fırsat bulduklarında da Diyarbekir, Ağrı ve Dersim’de olduğu gibi Kürt halkına karşı en vahşi katliamlara girişmekten kaçınmadılar.
1915’te Ermeni halkına karşı yapılan hiç kuşkusuz gerçek anlamda bir soykırımdı. Ve bu aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir suçtu. Söz konusu katliam bağlamında rakamların fazla bir anlamı yok.
Türkiye geçmişi ile açık ve cesur bir biçimde yüzleşmedikçe, geçmiş olanca ağırlığı ile onun belini bükmeye devam edecektir. Türkiye’nin önündeki temel sorun, yeni bir gelecek kurmadan önce geçmişe adalet ilkesi ve demokrasi perspektifinden yeniden yaklaşmaktır. Bu ise dar anlamda bir tarihi sorun değil, esas olarak siyasal bir konudur. Ve böyle olduğu içindir ki Ermeni sorunu salt tarihçilere bırakılamaz. Ermeni meselesi insani, ahlaki ve vicdani bir perspektiften yeniden ele alınmayı gerektirir.
Türkiye’nin, yüz yıllık travmadan kurtuluşunun yolu 1915’te yaşanan trajediyi ve Ermeni halkına karşı işlenen insanlık suçunu kabul etmekten geçer. Kurbanların hatıralarını onurlandırmak ve kalanların acılarını sağaltmak için devletin özür dilemesi son derece önemlidir.
Yapılacak şey bir halkın yok edilmesiyle sonuçlanan 1915 soykırımını tanımak, Ermeni halkının onur, kimlik ve acılarına saygı göstermektir.
23 Nisan 2021
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi