Ayşe Günaysu‘Milliyetçi Ermeni Lobisi’ Diyarbakır’daydı!
KCK’nin Eşbaşkanı Besê Hozat, “paralel devletleri” sayarken, Yahudi lobisini, “milliyetçi” Ermeni ve Rum lobilerini de saymış.
KCK’nin Eşbaşkanı Besê Hozat, “paralel devletleri” sayarken, Yahudi lobisini, “milliyetçi” Ermeni ve Rum lobilerini de saymış.
Bu sözler üzerine söylenecek şey çok. Hıristiyan halkları ve Yahudileri düşman göstermenin Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi politikası olduğu, Kürt halkına karşı imha ve inkâr politikalarının da bu bütünün bir parçası olduğu, bizlerin daha adaletli bir ülke için umut bağladığı Kürt Özgürlük Hareketi’nin lider kadrosunun aynı söylemi kullanmasının nasıl bir anlam ifade ettiği uzun uzun anlatılabilir. Ama ben sadece, söylenenin ne kadar hayattan kopuk olduğuna ilişkin bir örnek vermekle yetineceğim.
Türkiye kamuoyunun algısında milliyetçi Ermeniler eşittir “Taşnak”lardır. Partinin esas adı Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF) yani Taşnaktsutyun’dur. Bu partinin gençlik örgütünün iki temsilcisi Rupen Janbazian ve Sarkis Degirmenjian (soykırım olmasaydı, bu çocuklar burada doğsalardı adlarını Canbazyan ve Değirmenciyan diye yazacaktık), 30 Kasım 2013’te Diyarbakır’a gelmiş, BDP’nin Gençlik Konferansı’na katılmışlar. İçlerinden Rupen Janbazian, Diyarbakır’da yaşadıkları sıcak karşılanmayı, anlayış ve duygu paylaşımını Taşnaktsutyun’un resmi yayın organı Armenian Weekly’de anlatmış.
Mesela şöyle şeyler demiş: “Konukseverlik binlerce yıldır Ermenilerin en değer verdiği özelliklerden biri olarak bilinir, ama Dikranagerd’deki 6 gün boyunca bize yaşatılan, ne yazık ki ne Ermenistan’da, ne de Ermeni Diasporasında, en azından bu boyutlarda görmediğim bir şeydi.”
30 bin kişinin katıldığı bu toplantıda iki genç, atalarının diliyle, Batı Ermenicesiyle konuşmuşlar ve bakın insanlar onları nasıl dinlemiş: “Kürt dinleyicilerin bilmedikleri bir dilde yapılan konuşmayı dinlerken sıkılacağını, dikkatinin dağılacağını, sonunda ilgisini tümden kaybedeceğini düşünürsünüz. Ama o gün biz, bunun tam tersine tanık olduk. Ben atalarımın dili olan Batı Ermenicesiyle konuşurken insanlar dikkatle dinlediler. Sanki söylediğim her şeyi anlıyor gibiydiler. Sanki yüz yıl önce bu kentin sokaklarında yaygın bir şekilde konuşulan bu dil onlar için hâlâ bir anlam ifade ediyordu.”
Ve en önemlisi, siyaseten de şöyle bir duruş dile getirmiş: “Ortadoğu bugün çok önemli bir kavşak noktasında. Değişim yönünde bir baskı var ve Kürt halkı bu potansiyel değişimlerin merkezinde yer alıyor. Bu, herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek. Ermeniler olarak bizim görevimiz, nerede yaşıyorsak yaşayalım Kürtlerin mücadelesini ortak çıkarımız olarak görmektir. Evet, bazıları, yeni bir uluslararası Ermeni-Kürt ittifakı için zamanın çok erken olduğunu düşünebilir, ama karşılıklı anlayış ve halklarımızın rasyonel işbirliğinin yollarını arama sürecini başlatmamak hata olur. En azından karşılıklı saygı ve iki halkın çıkarlarını gözetme temelinde birbirimizle konuşmalı, yüz yüze gelmeliyiz.” Bu memlekette, ulusalcılardan, AKP’ye, Gülen Hoca’dan maalesef Besê Hozat’a kadar geniş bir yelpazeye yayılan çok büyük bir çoğunluğun gözünde Taşnaktsutyun’dan daha iyi “milliyetçi Ermeni lobisi” düşünemiyorum. Parti dünyanın dört bir yanında örgütlüdür ve en güçlü, yaygın Ermeni örgütüdür. Üstelik bu Taşnaktsutyun, çok sayıda Kürt aşiretinin ve birçok bölgede yerel Kürt halkının soykırıma katıldığını, Ermenilerin değirmenlerine, bağlarına, bahçelerine, evlerine, kızlarına, eşlerine el koyduğunu bile bile böyle bir siyasi duruş benimsemiş durumda. Besê Hozat kardeşimizin bundan, BDP Gençlik Konferansı’na katılan iki Taşnaktsutyun temsilcinin yaptığı konuşmadan, Janbazian’ın bu yazdıklarından besbelli haberi olmamış. Aynı şekilde, Kürt illerini ziyaret eden, incelemelerde bulunan Ermeni tarihçilere, yazarlara birçok Kürdün, atalarının Ermeni soykırımında doğrudan rol almasından duydukları üzüntüyü ifade ettiklerini, aile büyüklerinin tanıklıklarını anlatıp özür dilediklerini de bilmediği anlaşılıyor.
Yoksa eminim kendi yatağında akmaya devam eden hayattan bu kadar kopuk olmak, halkının bu kadar gerisine düşmek istemezdi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 3167 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:17:52:04