Kürkçü:AKP hükümeti siyasal ömrünü tamamladı
AKP hükümetinin meşruiyetini yitirerek siyasal ömrünü tamamladığını belirten HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, \"Demokratik çıkış yolu, hükümetin istifası, Seçim ve Siyasi Partiler yasalarının demokratikleştirilmesi ve barajsız şekilde seçim.
AKP hükümetinin meşruiyetini yitirerek siyasal ömrünü tamamladığını belirten HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, \"Demokratik çıkış yolu, hükümetin istifası, Seçim ve Siyasi Partiler yasalarının demokratikleştirilmesi ve barajsız şekilde seçime gidilmesidir. HDP, hükümeti Türkiye\'yi kendisiyle birlikte çıkmaza sürüklemek yerine, halkın vicdanına kulak vererek istifaya ve Parlamento\'yu erken seçim kararı almaya çağırıyoruz\" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP Merkez Yürütme Kurulu\'nun dün gündemdeki gelişmelere ilişkin gerçekleştirdiği toplantı sonucunda aldığı kararları HDP Ankara İl Örgütü binasında düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan\'ın ve AKP hükümetinin meşruiyetini yitirerek, siyasal ömrünü tamamladığını belirten Kürkçü, \"Erdoğan hükümeti, keyfi, baskıcı ve mezhepçi yönetimine yönelik halk muhalefetine karşı, Gezi isyanı günlerinde sınırsızca uyguladığı polis şiddetiyle 7 gencimizin hayatını almak, yüzlercesini sakatlamak ve yüz binlercesini gaza boğmakla kalmamış, Başbakan ve ailesi ile bakanlarının karıştığına şüphe olmayan yolsuzluklarla halkın güvenini yitirmiş, halklarımızın barış ve çözüm umutlarını çökmekte olan iktidarını sürdürmek için istismar ederek çürütmüş ve yolun sonuna gelmiştir\" dedi.
\'Diktatörlük ilanının eşiği\'
\"Erdoğan hükümeti ile ülkeyi 2002\'den beri ittifak halinde yönettikleri Gülen Cemaati arasında baş gösteren iktidar kavgasından ortaya saçılan gerçekler, Başbakan ve ailesi, bakanları ve onların yakınlarının halklarımızın alın teri ve emeğinden sağlanan kamu kaynaklarını hiçbir ahlaki kayıt tanımaksızın zimmetlerine geçirdiklerini ve paylaştıklarını ortaya koyuyor\" diyen Kürkçü, şu değerlendirmede bulundu: \"Gülen Cemaati ile devlet aygıtları ve kamu kaynaklarının kontrolü üzerinden yoğunlaşan iktidar kavgası kadar, halkın kabaran muhalefetinden de kapıldığı korku ve vehimler hükümeti yurttaşların hak ve özgürlüklerini ağır bir baskı altına sokan bir tek adam diktatörlüğüne yöneltiyor. Kişi hak ve özgürlüklerini yerle bir eden son yasa değişiklikleriyle, başta internet olmak üzere bütün telekomünikasyonun, bütün adli mekanizmanın ve devlet istihbaratının doğrudan doğruya Başbakan\'a bağlanması ve işleyişinin yargı denetimi dışına çıkarılması, Türkiye\'yi her bir yurttaşın hayat ve özgürlüğünün Erdoğan\'ın keyfine kaldığı bir diktatörlük ilanının eşiğine getiriyor.\"
\'Çözüm sürecini çürütüyor\'
Başbakan Erdoğan\'ın, demokratik bir meşruiyet inşası için en önemli imkanı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan\'ın 2013 Newroz\'un da sunduğu, Kürt sorununun barışçı çözümüne yönelik müzakere ve çözüm sürecini de bir yıldır barışa yönelik somut tek bir adım atmayarak çürüttüğünü belirten Kürkçü, \"Kürt halkının büyük fedakarlıklarıyla sağlanan çatışmasızlık, halkın iradesi üzerinde bir Demokles kılıcı olarak istismar edilirken, cezaevlerindeki 600\'den fazlası ağır hasta yaklaşık 10 bin tutsağın koşulları daha da ağırlaştırılıyor; Kürt halkının dili, kültürü, seçme, seçilme ve özyönetim hakkı üzerindeki baskı ve yasaklar yerli yerinde duruyor.\"
Erdoğan hükümetinin Türkiye\'nin iç barışını sağlamadığı gibi, komşu halklar, bölge ve dünya barışı için de savaş riski oluşturan dış politikasıyla dünyanın da güvenini yitirdiğini ifade eden Kürkçü, \"Suriye\'deki savaştan bir devrimle çıkmayı başaran Rojava Kürtlerine yönelik cihatçı saldırıları destekleyerek, silah ve eğitim desteği sunarak, Suriye\'de El Kaide varlığının yerleşmesine imkân sağlıyor, bölge ve Türkiye haklarını için esaslı bir istikrarsızlık kaynağı oluşturuyor\" dedi.
\'Barajsız şekilde seçime gidilmelidir\'
Kürkçü, AKP hükümetinin mevcut durumlara gidemeyeceğini belirterek, şu çağrıda bulundu: \"İçeride ve dışarıda halklarımızın, bölge ve dünya halklarının desteğini ve güvenini yitiren, yolsuzluk ve suçla lekelenen Erdoğan hükümeti, bu koşullarda Türkiye\'yi yönetmeyi sürdüremez. Başbakan ve aile fertleri başta olmak üzere AKP hükümetinin yolsuzluğa adları karışan bakan ve yöneticilerinin haklarındaki soruşturmalardan aklanıncaya kadar kamu görevlerinden çekilmeleri bir zorunluluk halini almıştır. Hükümetle birlikte Başbakan ve yakın çevresinin çıkarlarını korumak ve onları yargı süreçlerinden korumak için çıkarılan antidemokratik ve baskıcı yasalara destek veren AKP Parlamento çoğunluğu da hükümetle birlikte halkın güvenini kaybetmiştir. Türkiye\'ye çözümsüz değildir. Demokratik çıkış yolu, hükümetin istifası, Seçim ve Siyasi Partiler yasalarının demokratikleştirilmesi ve barajsız şekilde seçime gidilmesidir. HDP olarak, hükümeti Türkiye\'yi kendisiyle birlikte çıkmaza sürüklemek yerine, halkın vicdanına kulak vererek, istifaya ve Parlamento\'yu erken seçim kararı almaya çağırıyoruz. Demokrasi ve barış güçlerini, işçileri, emekçileri, demokrat ve vicdan sahibi yurttaşları, halkı, her yerde yolsuzluklardan ve hukuksuzlardan hesap sormaya, seyirci ve suskun kalmamaya; hep birlikte Türkiye\'de halkların barışı, demokrasiyi ve eşitliği kurmak ve adaleti sağlamak için mücadeleye çağırıyoruz.\"
\'Çözüm süreci hükümete endeksli değil\'
Yaptığı açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kürkçü, AKP ile Gülen Cemaati arasındaki çatışmada, cemaate ait tapeleri de görmek istediklerini belirtti. Çözüm sürecinin hükümetlere endeksli bir durum olmadığını ifade eden Kürkçü, \"Dünya deneyimleri de bunu gösteriyor. Hükümet başka devlet başkadır. Sürecin nasıl yürüyeceğinin belirleyicisi Abdullah Öcalan\'dır. Kırılgan bir süreç. Hükümet değişikliği sırasında bir fırsat olarak çatışma ve savaş çıkarmak isteyenler olursa, halklara karşı büyük bir suç işleyeceklerdir\" dedi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1975 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:18:14