Sancar: Kürtleri terbiye edip masaya oturtmak istiyorlar

Sancar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurulacak çözüm masasında, Kürtlerin taleplerini en aza indirgemek için bölgede son dönemlerde sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar düzenlediğini, Suriye’deki politikanın da bununla bağlantılı olduğunu söyledi.

21.11.2015, Cts - 09:41

Sancar: Kürtleri terbiye edip masaya oturtmak istiyorlar
Haberi Paylaş

Açlık grevinde olan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, bölgede uygulanan sokağa çıkma yasağı ve operasyonların altında yatan nedenleri Haberdar’dan Bahar KILIÇGEDİK\'e anlattı. Sancar, seçimden buyana bölgede uygulanan politikayı eleştirerek “Rojava’daki politikalarına darbe yedirdikçe, AKP bunun bedelin bölgede özellikle seçilmiş belli şehirlerden çıkarıyor” diye konuştu. Hiç şüphesiz çözüm sürecinin tekrar başlatılacağını belirten Sancar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masada kendi istediği çerçevede özyönetimin, demokratik özerkliğin gündeme gelmeyeceği, en alt düzeydeki taleplerin kabul edilebileceği ve kendisinin denetiminde yürüttüğü bir süreci hedeflediği için bölgede bu politikaları yaptığını söyledi. Sancar, Nusaybin’de yaşamını yitirenlerin, keskin nişancılar tarafından ölümcül bölgelerine hedef alınarak ateş açıldığını iddia etti.

“Keskin Nişancılar Tarafından Öldürüldüler”

Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağının 8. Gününü doldurmak üzere olduğunu bu güne kadar 6 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Sancar, yaralı sayısının 20’den fazla olduğunu belirtti. Bir kişinin müdahale edilemediği için kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini söyleyen Sancar, “Benim gördüğüm ve raporlardan öğrendiğim kadarıyla diğerleri silahla katledildi. Tek kurşunla keskin nişancıların ölümcül bölgeleri hedef alarak yaptıkları atışlar sonucu hayatlarını kaybettiler. Hastanelere intikal yaralıların sayısı 20 kişi civarında. Ama içerde de yararlılar olduğu bilgisi geliyor bize. Şehirde beş günden beri büyük bir bölümünde elektrik ve su yok. Arızalar giderilemiyor çünkü güvenlik sağlanamıyor. Yetkililer içeri giremiyorlar. Özellikle bu konuda özel timlerin tacizine maruz kaldıklarını ifade ettiler bize. Dolayısıyla tam bir abluka, rehin alma ve kolektif cezalandırma uygulamasıyla karşı karşıyayız. Bütün Nusaybin’i cezalandırma amaçlı bir uygulama söz konusu” diye konuştu. Nusaybin’de halkın su ve elektrik sıkıntısı yaşadığını anlatan Sancar, ilaç ve gıda yardımına da ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

“Erdoğan’ın Başını Çektiği Devlet İçi Koalisyon Söz Konusu”

Nusaybin, Silvan, Yüksekova, Cizre gibi ilçelerde özellikle sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar yapılmasının amacını Haberdar’a anlatan Sancar şunları söyledi; “ Bu ilçelerin ortak özelliği hiç, şüphesiz HDP’ye çok yüksek oranda oy çıkması, özyönetim talebinin en fazla sahiplenildiği ilçeler olmaları. Buralarda Hem bu siyasi tercihi, hem de bu güçlü iradeyi kırmak amaçlı bir saldırı söz konusu. Bence burada çok daha sistematik bir politika söz konusu, sadece AKP’nin seçim hesabından ibaret değil. Bu da var ama Cumhurbaşkanının başını çektiği bir devlet içi koalisyon söz konusu. Bunların hem Kürt sorununda, hem de bölgede Suriye’de izledikleri politikaların yansımalarıyla karşı karşıyayız diyebiliriz. Kürt sorununda masa devrildi.

\"Erdoğan Kendi Şartlarını Yaratmak İstiyor\"

Bu masanın kim tarafından devrildiği açık. Cumhurbaşkanı 2015 Martı’nda yaptığı açıklamalarla birlikte belirlemişti süreci. Yeniden bir masa kurulacağını herkes tahmin edebilir. Burada yeniden masa kurulacaksa kendi politikalarını empoze edebilecekleri şartları yaratmaya çalışıyor AKP. Bu açıdan da Kürt hareketinin güçlü olduğu yerlerde halkı da cezalandıracak bir politikayı uygulamaktan kaçınmıyor. Bütün bunların şüphesiz Rojava ile ilgisi de var. Rojava’daki politikalarına darbe yedirdikçe AKP bunun bedelini bu bölgede özellikle seçilmiş belli şehirlerde çıkarıyor. Tek boyutlu değil birkaç boyutu olan bir politika. Terbiye etme, diz çöktürme, biat ettirme politikası olarak da niteleyebiliriz. “

“Erdoğan, Özyönetim, Özerklik Taleplerinin Gelmeyeceği Bir Masa İstiyor”

Sancar, Erdoğan’ın olası bir çözüm masası kurulması halinde kendi istediği çerçevede özyönetimin gündeme gelmeyeceği, demokratik özerkliğin gündeme gelmeyeceği, en alt düzeydeki taleplerin kabul edilebileceği ve kendisinin denetiminde yürüdü bir süreci hedeflediğini belirterek Erdoğan’ın tek adam yönetimini ülkeye kabul ettirmek istediğini söyledi. Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu politikaların önündeki en büyük engel Kürt şehirleri. Hem çok az oy alıyor, hem de bu politikalarının karşısında bu şehirlerde ciddi bir direnişle karşılaşıyor. Dolayısıyla ülkenin tümünde istediği o düzeni kurmak adına öncelikle en rahatsızlık verici bulduğu, kendisine rahatsızlık vereceğine inandığı bölgeleri sindirmek istiyor.

\"Bölgedeki Politikasıyla Türkiye’ye Mesaj Veriyor\"

Sadece bu şehirlerle sınırlı kalmıyor bu şehirler üzerinden bütün Kürtlere mesaj vermek istiyor. Buradan bütün Türkiye’ye bir mesaj da verme niyetinde görünüyor. Bütün Türkiye’de ‘Kim bu politikaları, hangi açıdan rahatsız derse etsin onu sindirecek yol ve yönetimi bulur, uygularım mesajıdır bu. Ben bu güce sahibim gözümü kırpmadan yaparım’. Basına da bunu yapıyor, cemaate karşı uyguluyor, Gezi’de de geniş bir kitleye gözünü kırpmadan bunu uyguladı.

Buradaki direniş siyasi hava batıdan daha farklı. Buraya istediği zaman yargıyla sadece belli idari tedbirlerle bu politikaları uygulama şansı yok. Esasen yargıyı da kullanıyorlar. Şimdiye kadar 20 civarında belediye eşbaşkanı gözaltına alındı. HDP’nin çok sayıda çalışanı, yöneticisi gözaltına alındı, tutuklandı. O yargı yöntemleri, polisiye yöntemler burada da uygulanıyor. Ama bunlardan kalıcı bir sonuç elde edemeyince, daha kapsamlı bir sindirme operasyonuna girişiyor.

Hendekler Ve Özyönetim Masada Konuşulabilirdi

Şu an bir masa yok. Bu tür sorunların tek çözümünün bir masa olduğunu dünyadaki bütün ülkeler gösteriyor. Türkiye’de de öyle. Eninde sonunda bu masaya gidilecek. Bizim söylediğimiz, hendekler, özyönetim talebi dahil olmak üzere bütün sorunlar masada ele alınabilir ve bunlara çözüm bulunabilir. Bu masa kurulacak ama bu politikalar bu masanın kurulma şartlarını tahrip ediyor. İnsanların barış ve demokratik çözüm umutlarını kırıyor. Ciddi bir kutuplaşma ve hatta kopuş duygusu yaratıyor. Bu duyguları yaygınlaştırıyor.”

“Bundan Sonraki Süreç Daha Güvenceli Olmalıdır”

Bölgede son dönemlerde yaşanan gelişmelerden sonra halkın yeniden masanın kurulması ve çözüm sürecine bakışının ne yönde olduğu konusunda Sancar, “Bu bölgede çözüm sürecine bağlanan umutlar Erdoğan’ın ve AKP’nin samimiyeti gerekçesine dayanmıyor. Masa kurulmuştur, yönetimde kim olursa olsun bu sorunun diyalogla müzakereyle ve demokratik yöntemlerle çözümü için uğraşılır. Böyle bir çaba ortaya çıktığında bölge halkı buna yine destek verir. Belirleyici olan ne kadar samimi olduğu değil, sürecin ne kadar güvenceli ve kurumsal yürütüldüğüdür. Bu tür süreçlerde çatışmalar yeniden başlayınca eskisinden daha şiddetli olur. Çatışmalar yeniden başladıktan sonra durursa ve sürece yeniden dönülürse süreç de daha güvenceli olmak zorundadır. Çözüm süreçlerinin diyalektiği budur. “ diye cevap verdi.

Eylemlik Hali Devam Edecek

Açlık grevine yasak kalkıncaya kadar devam edeceklerini belirten Sancar, grevin Nusaybin ile sınırlı olmadığını anlatan Sancar” Şüphesiz ilk hedefimiz bu yasakların kaldırılması, ablukaların sona erdirilmesidir. Ama başka şehirlerde de bunun daha üst düzeyini görüyoruz. Bu politikalar bu vesileyle daha fazla dikkat çekmek gibi bir amacımız var. Ayrıca parti grubu ve yönetim organları da bundan sonra daha etkili demokratik eylemler ve girişimler yapma konusunu gündeminde tutuyor. Bu mesele de önümüzdeki günlerde daha somut bir programa bağlanacak” dedi.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3093 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:55:01
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x