K24'ten Cesim İlhan'ın haberine göre, Kürt siyasetçi ve akademisyenler, Irak’ta yeni kurulan kabineye karşı Kürtlerin birlik olması gerektiğine işaret ediyor.
Peşmerge Güçleri Kürdistani Bölgelere Dönecek Mi?
Irak Parlamentosu KDP eski Parlamenteri Dr. Sami Etroşi, Kürdistan Bölgesi’nin merkezi hükümet karşısında güçlü olması için Bağdat’ta bulunan Kürt partilerinin birlik olması gerektiğini söyledi.
Etroşi şu değerlendirmelerde bulundu:
“Mustafa Kazimi’nin başbakan olmasını Irak’ta önemli bir gelişme olarak görüyorum. Ama bu Bağdat ile Erbil arasındaki sorunları çözeceği anlamına gelmez. 140’ıncı Madde, Kürdistani bölgelerin durumu, Peşmerge’nin dönüşü gibi konular büyük sorunlardır. Kazimi’nin bunları çözmesi zor. Kürtler bu süreçte hükümete karşı kendi aralarında birlik oluşturup güçlü bir şekilde diyalog kurarak Peşmerge Güçleri’nin Kürdistani bölgelere dönmesini gündeme getirmeli. Bağdat ile ilişkilerin düzeltilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar Bağdat ile birçok görüşme gerçekleşti ama sorunlar düzeltilmedi. Kazimi’nin Kürdistan Bölgesi’yle ilgili sadece ekonomi kaynaklı sorunlar için adım atacağını düşünüyorum. Ama Kürtler diğer sorunlar için zorlamalı.”
ABD’nin hem Mustafa Kazimi’nin başbakanlığını, Fuad Hüseyin’in de dışişleri bakanı olmasını desteklediğini ifade eden Sami Etroşi şöyle devam etti:
“Görünen o ki ABD, Batı ve İran Kazimi’yi destekliyor. Irak Parlamentosu’nda Kazimi’yi desteklemeyenler de var. ABD’nin Kazimi’ye olan desteği Kürtler için de önemli. ABD’nin Kürtleri de desteklediğini düşünüyorum. Irak’ta şimdiye kadar atılan hiçbir adım ABD’siz atılmamıştır. Nuri Maliki, Haydar Abadi, Adil Abdulmehdi ve Mustafa Kazimi, ABD ve İran’ın verdiği kararlarla belirlenmiştir. Fuad Hüseyin’in bakan olmasında da ABD ile İran etkisi olduğunu düşünüyorum.”
140'ıncı Madde
Irak Anayasası’nın 140’ıncı Maddesi, devrik diktatör Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas yönetimi döneminde, Araplaştırma politikası çerçevesinde demografisi değiştirilen Kürdistani bölgeleri kapsıyor.
Bu bölgelerdeki Kürtler zorla göç ettirilirken, yerlerine dışarıdan getirilen Araplar yerleştirildi.
Baas rejiminin devrildiği 2003 yılı sonrası yapılan anayasada, bu bölgelerde, Araplaştırma politikası öncesindeki demografinin göz önünde bulundurularak referanduma gidilmesi ve buraların Bağdat’a mı Erbil’e mi bağlanacağının halka sorulması kararlaştırıldı. Ancak Bağdat yönetimi 140’ıncı Maddeyi uygulamaya yanaşmadı.
25 Eylül 2017’de gerçekleşen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’nda yüzde 92,73 'Evet' çıkmıştı. Referandum sandığı, Kerkük dahil Kürdistani bölgelerin tümünde kurulmuştu.
"Irak'ın Eski Politikaları Devam Ediyor"
Duhok Üniversitesi İnsan Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mizgeen Mohammed Hasan, Mustafa Kazimi’nin önceki başbakanlardan bir farkının olmadığını düşünüyor:
“Genel bir çerçevede bakacak olursak, Kürtler ve Kürdistan Bölgesi’ne bakış açısı olarak Irak eski Irak devletidir. Eski politikayla devam ediyor, değişen bir şey yok. Geçmişte nasıl bir politika izlediyse gelecekte de böyle planlar yapıyor. Şiilerle yapılan anlaşma sonucunda Kazimi’nin başbakan olduğu iddiaları var. Bu Irak devletinin eskiden kalma bir politikasıdır. Genel bir çerçevede baktığımız zaman, Kazimi’nin diğer başbakanlardan bir farkını görmüyorum. Kazimi’nin kişisel olarak Kürdistan Bölgesi’nden bazı kişilerle ilişkisi iyi olabilir. Başbakan olduğunda hatta Kürdistan Bölgesi’nden kendisini tebrik edenler oldu. Ama Irak devletinin Kürtlere yaklaşımı değişmiş değil. Evet, Bağdat’ın Kürdistan Bölgesi ile ekonomi, petrol, bütçe sorunu var. Bunların elbette çözülmesi lazım ama asıl sorun Kürdistan sorunudur. Irak’ın kendisi için sorun olarak gördüğü petrol ve ekonomi değildir, Kürdistan’ın varlığı meselesidir.”
Kürt partilerin birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Mizgeen Mohammed Hasan, Bağdat hükümetinin sorunların çözümüne yanaşması için güçlü bir Kürt birlikteliğe ihtiyaç olduğunu söyledi:
“Kürt birlikteliği gerçekleşir, Kürdistan Bölgesi Bağdat karşısında güçlü olursa bu bazı şeylerin değişmesine zemin oluşabilir. Evet, Sayın Fuad Hüseyin Irak Dışişleri Bakanı oldu. Bu hem Irak hem de Kürdistan Bölgesi’ni dışarıda temsil etmek adına elbette önemli bir gelişme ama bu bütün gelişmelerin Kürtlerin lehine olacağı anlamına gelmez. Şimdi Irak’taki sorunlar ve eksiklikler Kürdistan Bölgesi’ni de etkiliyor. Özellikle de siyasi ve ekonomik sorunlar… Eğer Kürdistan Bölgesi ile Irak hükümeti arasındaki sorunlar anayasal temelde çözülürse Bağdat ile Erbil arasında hiçbir sorun kalmaz.”
"Kazımi Kürtlerle Görüşmeden Hükümeti Kurdu"
Siyaset Bilimci Sami Rekani de Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların kalıcı olarak çözülmesinden ümitsiz:
“Nuri Maliki, Haydar Abadi ve Adil Abdulmehdi dönemindeki Irak Merkezi Hükümeti her zaman Kürtlere karşı sert bir politika izledi. Bunun Mustafa Kazimi döneminde de süreceği görülüyor. Kürtlerin Irak Parlamentosu’nda bir ağırlığı olmasına rağmen, kendi aralarında birliktelikleri olmadığı için Kazimi, Kürtlerle görüşmeden hükümeti kurdu. Araplar kendi aralarında bu hükümeti kurdular, Kürtler görmezden gelindi. Dışişleri bakanı bir Kürt seçildi ama diğerleri de Arap ve Şii. Buna rağmen Kazimi’nin Irak Başbakanı olmasından dolayı, yeni süreçte Irak ile Kürtler arasında adımların atılacağını ümit ediyorum. Eğer bütçe ve petrol konusunda adımlar atılırsa diğer sorunların çözümü için zemin hazırlanabilir. Buna rağmen ekonomi dışında, Bağdat ile Erbil arasındaki büyük sorunların çözüleceğini sanmıyorum.”
ABD'nin Yeni Stratejisi Nasıl Etkilenecek?
ABD ile Irak arasında bu ay stratejik müzakereler başlayacak. ABD ve Kürdistan Bölgesi’nden yetkililer, müzakerelere Kürdistan Bölgesi’nin de katılacağını açıkladı.
ABD’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikasına değinen Rekani, “Şimdi ABD Irak’ta stratejik bir politika yürütüyor. Bu politikanın nasıl şekilleneceği belli değil. Kürtler için iyi mi olacak kötü mü olacak henüz bilmiyoruz. Çünkü ABD’nin Suriye politikası Irak ve Kürdistan Bölgesi’ni yakında ilgilendiriyor. ABD’de Trump kalacak mı kalmayacak mı, ABD’nin yeni politikası nasıl olacak bunları henüz bilmiyoruz. Kürtlere yönelik bir belirsizlik var. ABD’nin Irak ile Kürtler arasındaki sorunlara müdahil olması şimdilik sadece taktikseldir. Ciddi manada sorunların çözümüne yönelik değildir” şeklinde konuştu.