Ahval yazarı ve siyaset bilimci Cengiz Aktar, Türkiye ile Rusya arasındaki gerilimi, Libya ve İdlib'de taraflar arasındaki güç mücadelesini yorumladı. Aktar, Libya'da Türkiye destekli Trablus hükümetinin, Tobruk hükümetine karşı sahada ilerleme kaydettiğine dikkat çekti ancak Ankara'nın Libya'yı eninde sonunda terk etmeye zorlanacağını ifade etti.
Trablus hükümetinin Türkiye'nin desteğini arkasına alarak Mısır'ın ateşkes önerisine olumsuz yanıt verdiğini ve Kaddafi'nin memleketi olan Sirte'yi alma planı yaptığını ifade eden Aktar, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
"En önemli gelişme, Mısır'ın tüm inisiyatif ele alması. Türkiye hariç neredeyse tüm dünya Mısır'ı destekliyor. Türkiye ve Trablus hükümeti kendi başlarına bir şeyler yapmaya çalışıyor ama başarılı olamayacaklar. Türkiye masada bir yer edinmeye çalışıyor. Kaddafi döneminden kalan bir dolu inşaat taahhüdü var, onları kurtarmaya çalışıyor. Kimileri 16 milyar dolarlardan bahsediyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durum zaviyesinden bakıldığında bu rakam çok önemli.
Türkiye ve İtalya'nın Libya'da hiç bir istikbali yok. Bunu kavrayabilmek gerek. Bunu Ankara'da karar vericiler arasında kaç kişi anlayabiliyor, emin değilim.
Trablus hükümeti güçleri ele geçirdiği Tarhuna'yı yakıp yıkıyorlar. Batılılar, bu bölgeyi kontrol edenlerin neden yakıp yıktığını anlamıyorlar. Türkiye'nin Libya'ya taşıdığı bu gruplar talan ve gaspla yaşıyor. Her şeyi yakıp yıkıyorlar. Tam bir kaos. Aynı Suriye'nin kuzeyinde olduğu gibi. Türkiye, üç harekatla bir dolu yeri işgal etti. Oralarda da kaos sürüyor maalesef.
Suriye'de de sular ısınıyor. 5 Mart Moskova mutabakatı sonrasında bir takım gelişmeler var. Rusya, Suriye bir taraf, Türkiye ve cihatçılar diğer taraf yığınak yapıyorlar. Gelen bilgilere göre, Rusya Türkiye'ye İdlib'i savaş olmadan temizlemesi için beş ay süre tanımış. Ama şimdiden bir hareketlilik görünüyor. Bu hareketliliğin sonu nereye varacak göreceğiz. Çok ciddi yığınak var. Özellikle de Rus savaş uçakları geliyor Hymemim Üssü'ne. Türkiye'nin kontrolü altındaki bölgelerde de tam bir kaos hüküm sürüyor. Cihatçı gruplar kendi aralarında paylaşım için kavga ediyorlar. Tam bir kaos.
Bir diğer gelişme ise, Kürt partileri, sadece YPG değil, görüşmelerde bir takım ilerleme kaydetti. Suriye'de Kürtler arasında birlik oluşuyor. Bunun arkasında da başından beri Barzani var. Bölgede yeni bir Kürt bilinci oluşuyor siyasi anlamda. Bu çok önemli bir gelişme. Türkiye ise, 'Biz bunu kabul etmeyiz, ayağınızı denk alın' mesajı veriyor.
Rusya tamamen ikili oynuyor. Türkiye üzerinden NATO'yu hırpalıyor. İdlib ise er ya da geç temizlenecektir.
Libya'nın doğusunda bir takım gelişmeler, oyunlar dönüyor. Rusya'nın ülkenin doğusuna yerleşip yani Akdeniz'in tam göbeğinde üs elde etmek istediği konuşuluyor. Tobruk hükümetinin ilişkileri Rusya ile iyi. ABD ile olan ilişkilerinden daha iyi. Libya faktöründe bir Mısır faktöründen bahsettim. Sadece Mısır değil tüm Arap ülkeleri, Türkiye'nin Libya'daki faaliyetlerinden son derece rahatsız. Türkiye'nin Libya'da bir geleceği yok. Mısır asla Türkiye'nin kalıcı bir şekilde Libya'da olmasını kabul etmez, Libyalılar da etmeyecektir. Er ya da geç Türkiye orayı terk etmek zorunda kalacak.
Mısır'ın ateşkes inisiyatifi çok önemli. Askeri değil tamamen sivil bir inisiyatif. BM, Arap Ligi, Afrika Birliği, Avrupa Birliği, İslam Konferansı ve herkesi arkasına aldı Mısır. Türkiye'nin bunun önünde durabilmesi siyaseten ve diplomatik olarak mümkün değil.