Brennan, New York Dış İlişkiler Konseyi\'nde yaptığı konuşmada, ABD yönetiminin rejimin çökmesi halinde yerini kimin alacağına dair endişeleri olduğunu belirterek \"Bence bu meşru bir endişe\" dedi.
Suriye\'nin bazı bölgelerinde IŞİD ve El Kaide gibi \'radikal unsurların egemen olduğuna\' dikkat çeken Brennan, \"Yapmayı istediğimiz son şey onların Şam\'a yürümelerine izin vermektir. Hiçbirimiz, Rusya, ABD, koalisyon, bölge ülkeleri Şam\'daki siyasi kurumların ve hükümetin çöküşünü istemeyiz\" ifadelerini kullandı.
Brennan, \"Bu nedenle Suriye muhalefetinin içinde bulunan radikal olmayan unsurların güçlendirilmesi büyük önem taşıyor\" diye konuştu.
Modern teknoloji mücadeleyi zorlaştırıyor
Brennan Suriye\'de \'terörist\' grupların daha operasyonel hale geldiklerini belirterek, \"Terörizmle savaşı güçleştiren, sadece onların beslendikleri ideoloji ya da taktikleri değil. Modern iletişim teknolojilerinin sağladığı imkânlar da mücadeleyi zorlaştırıyor\" dedi.
Söz konusu grupların gelişmiş teknolojik imkanları yeni eleman kazanmada, propagandalarını yaymada ve tüm dünyadaki sempatizanlarını kendi adlarına harekete geçirmede kullandığını ifade eden Brennan, \"Bugünün birbirine bağlanmış dünyasında terör tehdidi büyüdü. Dünyanın bir köşesinde yaşanan olay binlerce kilometre ötede aniden bir reaksiyona neden olabiliyor. Tek başına yaşayan bir aşırılık yanlısı evinden bile çıkmadan internetten nasıl saldırı düzenleyebileceğini öğrenebiliyor\" diye konuştu.
Brennan, konuşmasında Fransa\'daki dergi saldırısı, Danimarka\'da bir yönetmenin öldürülmesi ve Pakistan\'daki okul baskını gibi eylemleri hatırlatarak, \'bu saldırıların terörün takibinin ve saldırıları önceden önlemenin ne kadar zorlaştığını gösterdiğini\' belirtti.
IŞİD\'in yapısına ilişkin de açıklamalar yapan Brennan, \" IŞİD teröristlerinin çoğu, dini kendilerine maske olarak kullanan psikopat katil\" dedi.
IŞİD teröristlerine \"Müslüman terörist\" demenin yanlış olduğunu da vurgulayan Brennan, \"Bu katilleri \'Müslüman terörist\' ya da \'aşırı İslamcı\' diye nitelendirmek bu kişilere çok istedikleri ancak haketmedikleri bir çeşit meşruiyet sağlamaktır\" diye konuştu.
ABD\'nin Suriye\'deki önceliği değişti
ABD yönetimi Suriye\'de iç savaşın başlamasından bu yana Esad rejimine karşı bir pozisyonda duruyordu. Ancak, ABD IŞİD\'in Suriye topraklarında egemen olmasının ardından rejimle mücadele önceliğinden vazgeçti ve Suriye\'de öncelikli tehdit olarak IŞİD\'i görmeye başladı.
Eylül ayında, liderliğini yaptığı koalisyon ile birlikte Suriye\'deki IŞİD mevzilerini havadan vurmaya başlayan ABD, IŞİD\'le savaşan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve PYD\'ye de destek sağladı. Özellikle son süreçte PYD ile ABD ilişkileri aracılar değil de direk temaslar şeklinde gerçekleşti.
Suriye hükümetinin Kürtler ile müzakereye hazır oldukları şeklindeki açıklamalarının da, ABD\'nin Suriye\'de değişen politikalarının bir göstergesi olarak değenlendiriliyor.