BBC Türkçe'nin yer verdiği analize göre NATO başkentlerinde yapılan değerlendirmeler, zirve öncesi onay olasılığının azaldığını, zirve sırasında gerçekleşecek temaslara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu adımı atabileceği senaryosunu öne çıkarıyor.
Ankara’nın bu mesajlara nasıl yanıt vereceği öngörülemese de, takvimsel olarak üç senaryo gündemde. Bunlar; İsveç'ün üyeliğinin NATO zirvesi öncesi onaylanması, onayın zirve sırasında açıklanması ya da sürecin zirve sonrasına sarkması.
Zirve öncesi onay gelir mi?
14 Haziran’da Ankara’da yapılan Ortak Daimi Mekanizma toplantısından somut bir sonuç çıkmaması ve Ankara’nın yükümlülüklerin tam olarak yerine gelmediğini kaydetmesi Vilnius Zirvesi öncesi onay beklentisinin azalmasına neden oldu.
Ankara’nın "terörle mücadele" konusunda çıtayı her toplantıda yeni taleplerle yükselttiği eleştirisini getiren Stockholm, "teröre bulaşanların iadesi", PKK bayraklarının kullanıldığı tüm gösterilerin yasaklanması ve PKK ile ilintili olduğu iddia edilen kuruluşların yasaklanması gibi istemlerin karşılanmasındaki anayasal ve yasal güçlüklere dikkat çekiyor.
"Terörle mücadeleyi artırmak" için yeni yasalar çıkaran ve 1 Haziran’dan bu yana uygulayan İsveç hükümeti, son dönemde "PKK'ye finansman sağladığı" iddia edilen kişiler hakkında işlem başlatmıştı. Ankara, ilerleme olduğunu kaydetmekle beraber daha fazla somut adım atılması gerektiğini kaydetmişti. Türkiye’nin İsveç’e ilettiği listedeki bazı isimlerin iadesine önem verdiği biliniyor.
NATO ve önde gelen tüm müttefiklerin amacı, ittifakın Vilnius Zirvesi’nde İsveç’le beraber 32 üyeli güçlü bir ittifak olarak yer almaları ve Rusya’ya karşı daha caydırıcı bir mesaj vermesi. İsveç’in katılamaması durumunda Baltık bölgesinin savunma planlarının tamamlanmamış olacağı, bunun da askeri ve güvenlik açısından risk oluşturduğu da dile getirilen kaygılar arasında.
Ankara'ya yeni öneri ve uyarılar
Zirve öncesi İsveç için adım atılmasını bekleyen müttefikler, Türkiye’ye “Zirve öncesi onaylayın ama sonrasında da İsveç ile terörle mücadele mekanizmasını sürdürün” telkininde bulunuyorlar. Bunun sağlanması için İsveç ile yeni bir protokolün imzalanabileceği de belirtiliyor.
Onayın gelmemesi durumunda, Türkiye’nin ABD ile olan ilişkileri açısından önem verdiği bazı süreçlerin de olumsuz etkilenebileceği uyarıları da yapılıyor. Bunların başında F-16 satış süreci ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılması istenen üst düzey temaslar da yer alıyor.
Zirve sırasında onay açıklaması gelir mi?
Zirve öncesi onay gelmemesi durumunda gözler Vilnius’a çevrilecek. Diplomatik kaynaklar, geçen seneki Madrid Zirvesi’ni anımsatarak benzer bir senaryonun Vilnius’ta da olabileceğini kaydediyorlar.
Türkiye, Rusya’nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’yı işgale başlamasıyla birlikte NATO’ya katılmaya karar veren İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’yi hedef alan "terör örgütleriyle mücadele" konusundaki eksikliklerini gündeme getirmiş ve sürece onay vermeyeceğini açıklamıştı. Ancak sürpriz gelişme zirve sırasında yaşanmıştı.
28-29 Haziran 2022’de Madrid’de yapılan zirve sırasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in girişimiyle Türkiye, İsveç ve Finlandiya liderleri bir araya gelmiş ve taraflar bir metin üzerinde uzlaşmışlardı. Aynı zirvede Erdoğan, Biden ile de bir görüşme gerçekleştirmişti.
NATO başkentlerinde yapılan değerlendirmeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürecin kendi kontrolünde ilerlemesini tercih edeceği ve seçim zaferinin ardından katılacağı ilk büyük uluslararası ortamda etkisini hissettirmek isteyeceği olasılığına işaret ediyor.
Vilnius Zirvesi sırasında yapılacak temaslarda olumlu bir sonucun çıkması durumunda, TBMM’nin onay sürecini başlatabileceği ve uzun yaz tatiline girmeden son yasama faaliyetiyle İsveç’i NATO üyesi yapacak oylamayı gerçekleştirebileceği öngörülüyor.
Zirve sonrasına kalırsa…
En olumsuz senaryo İsveç için onayın zirve sonrasına ucu açık bir şekilde bırakılması olasılığı olarak görülüyor. Son oturumunu 15 Temmuz’da yapması beklenen TBMM, yasaya göre 1 Ekim’de yeniden faaliyetlerine başlayacak.
Durumu daha da zorlaştıracak unsur, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin İsveç ile ilgili süreçten duydukları hayal kırıklığını Türkiye ile diyaloglarına yansıtma olasılığı. Birçok NATO başkenti, Erdoğan’ın İsveç konusunda vereceği kararı Ankara’nın yeni dönemde Batı ile ilişkiler açısından vereceği bir sinyal olarak görüyor.
İsveç ile ilgili sürecin uzatılması ve ittifak içinde çatlak görüntüsünün en çok Rusya’nın işine geldiğini değerlendiren diplomatik kaynaklara göre onayın gecikmesi, İsveç’te NATO ve Türkiye karşıtı propagandaların daha da fazla zemin bulmasına yol açabilir.
Ankara ise İsveç’in bu süreci kolaylaştırmasının yolunun özellikle PKK tarafından yönlendirilen gösterilere izin verilmemesi olduğunu söylüyor.