İran'ın güneyindeki Şehit Recai Ticaret Limanı'nda cumartesi günü öğleden sonra meydana gelen patlamaların ardından, büyük can ve mal kayıplarına yol açan ve alışılmadık bir siyasi ve güvenlik boyutu olan bu benzeri görülmemiş olayın nedenlerine ilişkin spekülasyonlar devam ediyor.
Patlamalarda son duruma göre 65 kişi hayatını kaybetti, binden fazla kişi yaralandı. Bu sayının artması bekleniyor. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan başkanlığındaki çok sayıda İranlı yetkili, Bender Abbas limanına doğru yola çıkarken, Rusya da dahil olmak üzere çeşitli şehirlerden gelen kurtarma ekipleri de büyük yangını söndürmek için yardım çalışmalarına katıldı.
Şahid Racai Limanı, Bender Abbas'ın 35 kilometre batısında yer almaktadır. İran'ın en büyük ticari limanı ve Arap Körfezi bölgesinin en önemli limanlarından biri olup, ülke için önemli bir gelir kaynağıdır. Yıllık kapasitesi 100 milyon tonun üzerinde olup, bu miktar İran'ın petrol dışı ithalat ve ihracatının yaklaşık %55'ine denk geliyor. Hürmüz Boğazı'na yakınlığı nedeniyle İran'ın uluslararası ticaretinin desteklenmesinde hayati bir rol oynuyor.
Cumartesi günü öğleden sonra meydana gelen ilk patlamanın ardından medya kuruluşları, olayın bir akaryakıt tankeri patlaması sonucu meydana geldiğini bildirdi. Ancak bu iddia hemen yalanlandı ve olayın rafineriler, yakıt tankları veya petrol boru hatlarıyla ilgili olmadığı açıklandı. Patlamanın, Mustazafan İslam Devrimi Vakfı'na bağlı Sina Denizcilik Şirketi'ne ait, gümrük idari binasına iki kilometre uzaklıkta bulunan bir konteynerde başladığı ortaya çıktı.
ABD Hazine Bakanlığı'nın bu şirketi beş yıl önce yaptırım listesine almış olması dikkat çekiyor. Yangının büyümesi ve ek patlamaların meydana gelmesiyle birlikte, gaz tüplerinin bulunduğu konteynerlerin yangının tehlikeli bir şekilde yayılmasına katkıda bulunduğunu gösteren bir video ortaya çıktı.
Olaydan iki gün sonra bile hâlâ cevap bekleyen büyük sorular var: Patlamanın gerçek nedeni neydi? Yanıcı maddelerin yanlış istiflenmesinden kaynaklı ihmalden mi kaynaklandı, yoksa kasıtlı bir sabotaj mı yapıldı?
Olayın aslını ortaya çıkarmak biraz zaman alacak olsa da, dikkat çekici medya spekülasyonları ortaya çıktı. Bazı raporlarda, orta menzilli füze yakıtı üretiminde kullanılan kimyasalların büyük miktarda sevkiyatının bulunduğu öne sürülerek, olayda İsrail'in parmağı olduğu yönündeki şüpheler güçlendirildi. Hatta bazıları, Bender Abbas patlamasını, 2020 yılında 2 bin tondan fazla amonyum nitratın patladığı Beyrut limanındaki patlamaya benzetti.
Olayın siyasi yansımaları da göz ardı edilmedi. Gözlemciler, İsrail'i kızdıran müzakerelerin ilerlemesi göz önüne alındığında patlamanın zamanlamasının önemli olduğunu değerlendirdi.
İsrail medyası olayla İsrail bağlantısının olduğunu yalanlasa da, özellikle patlayan konteynerlerde büyük miktarda sodyum perklorat bulunduğuna dair doğrulanmamış haberlerin yayılmasıyla birlikte İran kamuoyunda şüpheler devam ediyor. Bu kimyasal bileşik, orta menzilli füze yakıtının temel bileşeni olan amonyum perkloratın üretiminde kullanılıyor.
İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talai Nik ise iddiaları yalanlarken, üç ay önce CNN ve Financial Times gazeteleri, Golbon ve Geran adlı iki İran gemisinin Çin'den Bender Abbas'a ulaştığını ve füze yakıtı üretmek için gereken yaklaşık 2 bin tonluk malzemenin bulunduğu 56 konteyner taşıdığını bildirmişti.
Sodyum perklorat ticareti prensipte yasal olsa da Batılı kaynaklar, bu kadar büyük miktarda ithalatın, İran'ın İsrail ile olası bir çatışmaya hazırlık olarak füze gücünü yeniden inşa etme niyetinin bir göstergesi olduğuna inanıyor.
Yaklaşık 260 adet 1.400 kilometre menzile sahip orta menzilli füzeye yakıt üretmek için 2 bin ton amonyum perkloratın yeterli olacağı tahmin ediliyor.
Bu gerçekler ışığında, İran yetkililerinin sessiz kalmasına ve olayı Beyrut Limanı'nda olduğu gibi ihmalkarlığa bağlama konusundaki ısrarlarına rağmen, pek çok kişi Şehit Recai Limanı'ndaki patlamanın sıradan bir kaza olmadığına ve henüz ortaya çıkarılmayanların yayınlananlardan çok daha fazla olduğuna inanıyor.