İsrail'in Gazze'deki savaşı sona eriyor gibi görünürken, İsrailli düşünürler savaştan kaynaklanan yeni bölgesel dinamikleri karşılamak için bir strateji geliştirmek için sıkı bir şekilde çalışıyorlar. Mevcut ateşkes-rehine anlaşmasının bir parçası olarak İsrailli rehinelerin ilk serbest bırakılmasından bir gün sonra göreve başlamasını kutlayan Bölgesel Güvenlik Koalisyonu, ABD Başkanı Donald Trump'a İbrahim Kalkanı Planı'nı gönderdi.
Plan, bölgenin güvenlik çerçevesini yeniden şekillendirmeyi, ekonomik entegrasyonu teşvik etmeyi ve İsrail ile ılımlı Arap devletleri arasında kalıcı bir ittifak kurmayı amaçlıyor. Koalisyona göre, bu girişim İsrail'i ılımlı Arap ülkeleriyle birleştirmek, İran ve vekillerine karşı bir "demir kalkan" oluşturmak ve istikrar ve iş birliğine öncelik veren yeni bir bölgesel düzen çizmek için çok önemli.
Bölgesel Güvenlik Koalisyonu, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri normalleştirirken Filistinlilerle bir ayrılık çerçevesi geliştirmenin risklerini vurgulayarak, ABD liderliğini İbrahim Kalkanı Planı'nın başarısını garanti altına almaya çağırdı. Koalisyonun kurucu ortağı Tuğgeneral (emekli) Udi Dekel, planı Orta Doğu'yu dönüştürme fırsatı olarak tanımladı. Dekel, "Başkan Trump'ın liderliği bu vizyonu gerçekleştirmek ve bu tarihi anı yakalamak için elzemdir" dedi.
Anket verileri, İsrail'de güçlü bir kamuoyu desteğinin olduğunu gösteriyor. Katılımcıların %72,5'i Trump liderliğinde rehinelerin iadesini, Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesini ve İran'a karşı bölgesel bir koalisyon kurulmasını hedefleyen ABD öncülüğündeki bir girişimi destekliyor.
Koalisyonun Savaş Sonrası İstikrar Vizyonu
Savaşın birinci yılında kurulan Bölgesel Güvenlik Koalisyonu, İsrail'in askeri başarılarının çatışmanın "sonraki günü" için kapsamlı bir stratejiye dönüştürülmesi gerektiği inancına dayanan Orta Doğu'da yeni bir yol çizmeyi amaçlıyor. Beş önemli İsrailli figürden oluşan girişim—Dekel, Lianne Pollak-David, Koby Huberman, Moty Cristal ve Attila Somfalvi—öncelikle İsrail güvenliği, bölgesel düzen ve ekonomik fırsatlara odaklanıyor ve bölge için istikrar ve uzun vadeli barışı sağlamayı hedefliyor.
Koalisyonun kurucularından ve İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski danışmanlarından Pollak-David, The Media Line'a yaptığı açıklamada, "Amacımız, İsrail'in bu savaş boyunca elde ettiği inanılmaz askeri başarıları, yeni bir bölgesel düzen sağlayan bir geleceğe taşımaktır" dedi.
Koalisyona Geniş Destek
Koalisyon, çabalarını destekleyen 100'den fazla üst düzey isim ile İsrail toplumundan önemli bir destek kazandı. Pollak-David, önemli destekçiler arasında eski bakanlar, güvenlik uzmanları, iş insanları, teknoloji liderleri ve diplomatların yer aldığını söyledi.
Koalisyonun bir ortağı ve İsrail Savunma Bakanlığı'nın eski danışmanı Josh Hantman The Media Line'a yaptığı açıklamada liderlerine göre koalisyonun nihai hedefi kalıcı barışa izin veren istikrarlı bir ortam yaratmaktır. "Bu savaş bitti, Gazze harabeye döndü ve Hamas bir savaş gücü olarak yıpranmış durumda. Bu küresel bölgeye barış getirecek 'ertesi gün' için bir plan yapmak hayati önem taşıyor," dedi
Normalizasyon ve Ayrım Planları
Koalisyon, güvenlik ve istikrarı sağlama planının bir parçası olarak Suudi Arabistan ile normalleşmeyi sürdürmeyi ve "Filistinlilerden kademeli, sorumlu ve güvenli bir ayrılık yolu" izlemeyi öneriyor. Pollak-David, İsraillilerin dörtte üçünden fazlasının Suudi Arabistan ile barışı desteklediğini ve yaklaşık üçte ikisinin Filistinlilerden ayrılmayı desteklediğini gösteren araştırmalara atıfta bulundu.
Planın Filistinlilerden ayrılma şartlarından biri de Hamas'ın Filistin siyasi organlarında temsil edilmemesi.
Pollak-David, Gazze'deki Hamas'ı "neredeyse tamamen ortadan kaldırılmış" olarak tanımladı ancak Hantman'a göre, grubun yeniden canlanmayacağının garantisi yok. "Bir boşluk bırakırsak, Hamas basitçe geri döner" dedi.
Bölgesel İşbirliğiyle Gazze'yi İstikrarlı Hale Getirmek
Bölgesel Güvenlik Koalisyonu planı, Gazze'de temel hizmetleri sağlamayı ve yeniden inşa çabalarını denetlemeyi amaçlayan teknokratik bir hükümet kurulmasını öneriyor. Pollak-David, "Bu hükümet, Gazze'nin sorunsuz bir şekilde yeniden inşasını ve insani yardımın yönetimini sağlamakla görevlendirilecek ve tüm bunları yaparken bölgede istikrarı koruyacak," diye açıkladı.
Arap devletlerinin Gazze'yi istikrara kavuşturmada oynayabileceği rolü özetledi. "Mısır ve Ürdün, polis ve güvenlik sistemi aracılığıyla şerit içindeki güvenliği izlemek için faydalı olacak," dedi ve İsrail ordusunun planları kapsamında Gazze'de kalmayacağını açıkladı.
Pollak-David ayrıca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Gazze'nin geleceği için önemli olabilecek iç deradikalizasyon çabalarına başarıyla öncülük ettiğini belirtti. Koalisyon, bu ülkelerin Gazze'yi yeniden inşa etmedeki başarılarından yararlanmayı umuyor.
Arap Ülkelerinin Bölgesel İstikrardaki Rolü
İsrail'in ABD'deki eski büyükelçisi ve koalisyon ortağı Danny Ayalon da bölgenin geleceğinde Arap ülkelerinin önemini vurguladı. The Media Line'a verdiği demeçte, "Emirlikler, Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi ılımlı ülkeler Filistin durumunu istikrara kavuşturma ve bölgesel ekonomiye katkıda bulunma konusunda yer almalı" dedi.
Ekonomik Fırsatlar: Pamuk Yolu Girişimi
Güvenlik ve yönetimin ötesinde, koalisyon ayrıca İsrail ile Arap komşuları arasında bölgesel istikrarı daha da sağlamlaştırabilecek ekonomik iş birliği kurmayı amaçlıyor. İş birliği, büyük ölçüde perde arkasında olsa da, teknoloji ve altyapı yatırımları da dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde çoktan başladı.
Ayalon, İsrail üzerinden Asya ve Avrupa arasında bir ekonomik koridor vizyonunu anlattı. Bu "Pamuk Yolu", Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne stratejik bir alternatif sunacak, Körfez, İsrail, Filistin toprakları, Avrupa ve ABD (malların Avrupa'ya ulaştıktan sonra gönderileceği yer) arasındaki ticaret ve ekonomik bağları güçlendirecekti.
İsrail için potansiyel ekonomik fırsatlar arasında bölgedeki diğer ülkelerle inovasyon ve teknoloji paylaşımı yer alıyor. Ayalon, "İsrail'in su teknolojisi, gıda teknolojisi ve tarım teknolojisindeki ilerlemeleri, bölgedeki Arap ortaklarla, özellikle Körfez'de muazzam bir iş birliğine olanak sağlayabilir" dedi.
Ayalon'un kendi şirketi Silver Road Capital, Filistinli yüksek teknoloji girişimlerine ve ekonomik büyümeyi ve bölgesel ortaklıkları teşvik edebilecek diğer endüstrilere milyarlarca yatırım yapmaya hazır. "İstikrar sağlandığında, Filistin topraklarından başlayarak bölgede ekonomik fırsatlar sunmaya ve bunları zorlamaya hazırız," diye açıkladı.
Ayrıca, özellikle İsrail ve Filistin topraklarının İncil ve arkeolojik açıdan önemli bölgelerinde ortak turizm girişimlerinin potansiyeline dikkat çekti.
Yerleşimlere ve Uzun Vadeli Barışa Yönelik Yaklaşımlar
Yerleşimler hassas bir konu olmaya devam ediyor ve koalisyon bunu pragmatik bir şekilde ele almaya çalışıyor. Pollak-David, özellikle daha geniş bölgesel bağlamı göz önünde bulundurarak, Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin oluşturduğu zorlukları kabul etti. "Yerleşimcilerin şiddeti hemen şimdi sona ermeli," dedi.
Yerleşim blokları ile yasadışı yerleşimler arasındaki pratik ayrımın ilerideki müzakerelerde ele alınması gerektiğini söyledi.
Hantman, yerleşimler meselesini koalisyonun planında vurgulanmayan nihai statü müzakerelerine bağlı olarak tanımladı. "Koalisyonun odak noktası güvenliği sağlamak ve genel istikrarı baltalayacak adımlardan kaçınmaktır" diye açıkladı.
Bölgesel Güvenlik Koalisyonu, İsrail güvenliği, bölgesel iş birliği ve ekonomik entegrasyona odaklanarak yeni bir bölgesel düzen inşa etmeye koyuldu; bu düzen bölgenin jeopolitik manzarasını yeniden şekillendirebilir. Girişimin başarılı olup olmayacağını ancak zaman gösterecek.
