Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye'ye insani yardım ulaştırılmasına ilişkin özel uluslararası kararın uzatılmasını veto etmesinin ardından Türkiye'den İdlib vilayetindeki Cilvegözü-Bab Al-Hewa Kapısı’ndan Suriye'nin kuzey ve batı bölgelerine son yardım konvoyu gitti.
Diplomatik kaynaklar, bugün BM Güvenlik Konseyi’nin bir kez daha toplanması, İrlanda ve Norveç’in yeni bir çözüm arayışı içerisinde olacağını bildiriyorlar. Sancak herhangi bir oylama beklenmiyor.
Birleşmiş Miletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, yaptığı açıklamada hayati olan bu yiyecek, ilaç ve sığınma yardımlarının durması halinde "insanların öleceğini" söyledi.
BM Güvenlik Konseyi geçtiğimiz Cuma günü, Rusya ile yapılan pazarlıkların ardından Norveç ve İrlanda tarafından sunulan ve Suriye'ye sınır ötesi insani yardım mekanizmasının görev süresinin bir yıl uzatılmasına yönelik kararı oyladı.
Karara 15 üyeli konseyde 13 ülke destek verirken, Rusya kararı veto etti, Çin ise çekimser oy kullandı.
Rusya sınır ötesi yardım mekanizmasının görev süresinin sadece 6 ay uzatılması ve yardımların Suriye içinde rejim kontrolündeki bölgelerden yapılmasını istiyor.
“Bab El-Hewa Sınır Kapısı’nın kapatılması Türkiye’nin çıkarınadır”
Suriye Demokratik Süryani Konseyi Başkanı ve MSD Yönetim Kurulu Üyesi Besam İshak, Bab El-Hewa Sınır Kapısı’nın yardımlara kapatılmasının Rusya ve Türkiye’nin çıkarına olduğunu ve Rusya’nın yardım misyonu süresinin 6 ay olması, Suriye hükümeti üzerinden yardımların ulaştırılması konularında ısrarlı olacağını kaydetti.
Rûdaw’a konuşan Besam İshak, “Eğer kapı kapatılırsa uluslararası yardım kuruluşları, Suriye’ye yardımları Türkiye’ye aracılığı ile yapmak zorunda kalacaklar” dedi.
İshak konu hakkında şunları dile getirdi:
“Bab El-Hewa (Cilvegözü) kapısının kapanması, Türkiye ve Rusya’nın çıkarlarına hizmet ettiği görülüyor. Uluslararası yardım kuruluşları yardımları doğrudan yapamayacağı için Türkiye üzerinden Suriye’ye ulaştırmaya mecbur kalacak. Türkiye ise yardımları hangi bölgelere ve hangi kuruluşlara vereceğini kendisi belirleyecek. Çelişkili ve çatışmalı olduğu bölgeler ile kuruluşlara muhtemelen yardımlar ulaşmayacak. Ayrıca, bu durum Türkiye'nin sınırın diğer tarafında nüfuz ve hakimiyetini güçlendirmesine yol açacaktır.”
“Suriye hükümeti ve Rusya da kapının kapatılmasını istiyor”
Bab El-Hewa Sınır Kapısı’nın kapatılmasını bir çok tarafın işine geldiğini, Suriye hükümeti ve Rusya’nın da çıkarına olduğunu belirten İshak, “Yardımlar kesilince sığınmacılar mecburen hükümetin kontrolündeki bölgelere doğru göç edecekler. Bu şekilde hükümet(Suriye) bir kez daha bölgedeki hakimiyet ve nüfuzunu dayatmış olacak” dedi.
Kapının açılması ve yardımların ulaşmasını Suriye muhalefeti ile Avrupa’nın istediğini belirten İshak, “Muhalefet bu bölgelerde varlığını sürdürme adına sığınmacılara ihtiyacı var. Avrupa ise Türkiye’ye ve dolayısıyla AB ülkelerine doğru göç dalgasını önlemek için yardımların sürmesini önemsiyor” şeklinde değerlendirdi.
“Türkiye kapının kapanmasını işgalin gerekçesi yapıyor”
Türkiye’nin kapının açılmasına ve yardımların ulaştırılmasına ihtiyacı olmadığını belirten MSD Yönetim Kurulu Üyesi Besam İshak, “Çünkü Suriye’nin kuzeyi ile uzun bir sınırı var ve herhangi bir yerden istediği zaman yardımları ulaştırabilir. Ancak, Türkiye Suriye’nin kuzeyinde yeni yerler işgal etme peşinde. Bu şekilde Türkiye kendi topraklarındaki göçmenleri işgal edeceği yeni bölgelere yerleştirmeyi hedefliyor. Çünkü geçmişte işgal ettiği bölgelerin kendi ülkesindeki göçmenlere yetmeyeceğinin farkında. Kapının kapanmasını yeni işgaller için kullanmak isteyecektir” dedi.