Bilgen, doğal bir hak olan “öz yönetim” talebinin savunulmasının dahi yasaklanmasının Türkiye’yi bir yol ayrımına zorlamak olacağına dikkat çekti.
Seçim beyannamelerinin toplatılmasını, “Türkiye’yi bir yol ayrımına zorlamak” olarak değerlendiren HDP Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, “Gerekçe gösterilen öz yönetim bir haktır. Gerçek katılımcı doğrudan demokrasinin modern dünyadaki somut karşılığıdır. Bunu savunmayı bile yasaklamak Türkiye’yi bir yol ayrımına zorlamaktır. Bir siyasi partinin evrensel hukuka göre suç kabul edilmesi imkansız bir hakkı savunmayı engellemek aslında seçim çalışması yapmasını imkânsızlaştırmaktır. Türkiye demokrasinin ne kadar göstermelik olduğunu ortaya koymak için bu karar tek başına yeterlidir. Milyonlarca broşürün bulunduğu ev ve iş yerlerini de basmak hatta broşürleri internetten okumuşları bile fiilen suçlu kabul ederek gözaltına almak geldiğimiz noktanın son aşaması olabilir” dedi.
HDP’nin seçim kampanyasını yürütmesinin önündeki engelin sadece beyannamelerin toplatılması olmadığını anımsatan Bilgen, YSK’nın Kürdistan’ın birçok kentinden gelen “taşımalı sandık” taleplerini reddetmesine rağmen halen kimi yerellerde bu kararda ısrar edilmesini de bir “provokasyon” olarak değerlendirdi.
Bilgen, YSK’nın kararına rağmen yerelde geliştirilen Cizre başta olmak üzere kimi bölgelerde halen sandıkların taşınması yönünde alınan kararların anayasaya aykırı olduğunu ve bunun aynı zamanda HDP’yi seçim yarışının dışına itmeye dönük bir provokasyon olduğunu ifade etti. Bilgen, şöyle devam etti: “Diğer yandan da AKP açısından muhtemelen ortaya çıkacak hayal kırıklığında belli bölgelerdeki sandıklardaki seçim sonuçlarını iptal için bilinçli bir riskli alan oluşturma girişimidir. YSK’nın kararının bağlayıcılığı ortada olmasına rağmen bu yaşanan hukuksuzluğun sorumlusu siyasi irade ve Cumhurbaşkanı’nın cesaretlendiren söylemidir. Diha