Marmara Bölgesi Hapishaneleri İzleme Heyeti, 6 Nisan’da Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde işkence ile tutukluların intihara zorlanmaları üzerine cezaevlerine gerçekleştirdikleri ziyarete ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Esra Erin, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ile birçok avukat katıldı.
'İDDİALAR DOĞRU'
Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Silivri’de gerçeklerin üstünün örtülmek istendiğine işaret etti. Ferhan Yılmaz’ın yoğun bakım görüntüleri basına düşmesine rağmen Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü yaptığı yeni bir açıklama ile ölüm nedenini “kalp durması” olarak ifade ettiğini, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da yaptığı açıklama ile işkence iddialarını yalanladığına hatırlatan Yoleri, bu süreçte İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden heyetlerin tutuklular ile görüştüğünü söyledi. Yaşanan hak ihlallerini takip eden ve bu ihlallerin önlenmesi için çalışmalar yürüten heyetin, en son dün cezaevine gittiğine dair bilgi paylaşan Yoleri, “Mahpuslarla ve idare ile görüşme girişiminde bulunmuş ve kamuoyuna izlenimlerini açıklamıştır. Bu açıklamalarda; olayda adı geçen mahpuslardan birçoğunun başka hapishanelere sevk edildikleri, görüşme yapılan mahpusların ise işkence ve intihara teşvik iddialarını doğruladığı görülmektedir” dedi.
'HER BİRİ AYRI YERE SEVK EDİLDİ'
Yaptıkları görüşme esnasında işkenceye uğrayan ve intihara zorlanan 10 tutuklunun Karabük T Tipi, Akhisar T Tipi, Bolu T Tipi, Düzce T Tipi, İzmir 1 Nolu F Tipi, Manisa T Tipi, İzmir 2 Nolu F Tipi, Eskişehir H Tipi, Manisa Salihli T Tipi, Kütahya Tavşanlı T Tipi cezaevlerine sevk edildikleri öğrendiklerini paylaşan Yoleri, “Olayın içinde olmamakla birlikte tanıklığı bulunduğu belirtilen bir mahpus ile görüşme sağlanmıştır. Mahpus anlatımında; sesleri duyduklarını ve iki kişinin ters kelepçeli halde ve 20 kadar infaz koruma memurunun arasında kötü muamele edilerek götürüldüğünü gördüklerini belirtmiştir. Devamında ise; genel olarak tüm mahpuslara yönelik bilinçli olarak kötü muamele ve yoğun baskı uygulandığını, baskı nedeniyle büyük bir gerginlik yaşandığını, her an yeni bir gerginlikle karşı karşıya bırakıldıklarını, bugün böyle ama yarın nasıl olacağını bilemediklerini, patlama noktasında olduklarını ama sabretmeye çalıştıklarını belirtmiş, ‘sabrımızı zorluyorlar’ demiştir” diye konuştu.
‘OLAYIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR’
Yoleri, cezaevi idaresi ile görüşme yapmak üzere başvuruda bulunduklarını, idarenin kendilerine toplantıda olduklarını ancak saat 17.00 sıralarda görüşme taleplerini reddettiklerini belirtti. Ayrıca kendilerine görüşme için randevu da verilmediğini paylaşan Yoleri, “Kamuoyuna yansıyan bilgiler, ses kayıtları, fotoğraflar, mahpus yakınlarının açıklamaları ve heyetlerin raporlarına ve Cumhuriyet savcılığının soruşturma başlatıldığına dair açıklamasına rağmen olaya karışan görevlilerin halen açığa alınmamış olması, resmi makamların olaya dair tatmin edici bir açıklama yapmayıp iddiaları yalnızca reddetmesi, olayda adı geçen 10 mahpusun alelacele 10 ayrı hapishaneye sevk edilmiş olması, hapishane idaresinin görüşme talebimize olumsuz cevap vermiş olması; olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı izlenimi yaratmıştır” diye kaydetti.
ÇHD üyesi Avukat Meral Hanbayat, cezaevlerinde çok yoğun adaletsizliklerin yaşandığını ve bunların hat safhaya ulaştığına işaret etti. Dışarı ile içerinin birbirinden farkının kalmadığını söyleyen Hanbayat, “Cezaevlerinde çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Iğdır S Tipi, Patnos cezaevinde keza gardiyanların işkencesi ve intihara zorlamayı gördük. Bütün cezaevlerinde yaşanan ortak bir işkence olayı yaşanıyor. Toplumun sessiz kalması bu şiddetin artmasına neden olacak. Siyasi mahpuslar, sorunların sona ermesi ve topluma mal olması konusunda çekinceli davranmıyor. Ancak adli tutuklular ise bu konuda çekinceli davranıyorlar. Bu nedenle seslerini fazla çıkarma konusunda tereddütte kalıyorlar. Durumun kaygı verici boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz.
NE OLMUŞTU?
Silivri 5 Nolu Cezaevinde gardiyanların baskı ve işkencesi sebebiyle iki mahpusun öldüğü belirtilmişti. Cezaevi yönetimi iddiaları reddederken ölen mahpuslardan Ferhan Yılmaz'ın hastanedeki görüntüleri ortaya çıkmıştı. Yoğun bakımda olan bir diğer mahpus Halil Kasan'ın da annesiyle yaptığı telefon konuşması paylaşılmıştı. Kasan telefon konuşmasında gardiyanlardan işkence gördüklerini ve gardiyanların kendilerini intihar etmeye yönlendirdiğini söylemişti.