HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, 2 gün süren MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AKP ile HDP’nin görüştüğü iddialarını yalanlayan Oluç, “Bizim bugün çeşitli çevrelerde AKP ile gizli müzakere yürüttüğümüzü ifade edenler oluyor. Bizim gizli görüşme yaptığımızı iddia edenlere diyoruz ki, “Kimin görüşme yaptığını merak ediyorsanız, evinizdeki aynaya bakın, karşınızda kimi görüyorsanız gizli görüşmeyi o yapıyordur”. Biz açık ve şeffaf, ilkeli politikamızı sürdürmeye devam ediyoruz, bundan da asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Oluç’un açıklamasının ilgili kısımları şu şekilde:
‘Yerel Seçimlere İlişkin Önerilerimizi Tamamladık, PM’ye Sunacağız’
İki günlük MYK toplantımızın önemli gündemlerinden biri de yerel seçim hazırlıklarıydı. Hazırlıklarımızın ilk aşaması büyük ölçüde tamamladık. 40’ı aşkın ilde ve 500’ü aşkın ilçede fizibilite çalışmalarımızı tamamladık. Yüzlerce STK, sendika, yöre derneği, yurttaş girişimi, meslek birliği ile görüşmeler yaptık, fizibilite raporlarımızı hazırladık ve bu raporları MYK’da değerlendirdik. Hem yerel seçim stratejimizi ve bildirgemizi hem de yerel ortaklıklar ve ittifaklar konusunda değerlendirmelerimizi yaptık.
MYK’da bir seçim takvim oluşturuldu ve Pazartesi günü bu takvim ve öneriler Parti Meclisi toplantımıza iletilecek. Bu takvimin içinde adaylık başvuru tarihleri, adaylık başvuru ücretleri, adaylık kriterlerimiz ve ilkelerimiz yer alıyor. Bunları netleştirdik ve bu konudaki önerilerimizi Pazartesi günü PM’ye karar alması için sunacağız.
Pazartesi'den sonra çalışmalarımızın ikinci aşamasına geçeceğiz. Bu aşamada adaylık başvuruları, bu başvuruların değerlendirilmesi, yerellerde ortaklık görüşmeleri ve adaylıkların netleştirilmesi olacak. Bütün illerde, ilçelerde bu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Alacağımız sonuçların demokratik siyaset açısından da, Türkiye demokrasisi güçleri açısından da, yerelden ve yerinden yönetim, yerel demokrasi açısından da, Türkiye halkları ve Kürt halkı açısından önemli olacağını, değişimler yaratacağını hep birlikte göreceğiz.
‘Bizim Akp İle Gizli Müzakere Yürüttüğümüzü Söyleyenler Aynaya Baksın’
Bizim bugün çeşitli çevrelerde AKP ile gizli müzakere yürüttüğümüzü ifade edenler oluyor. Bizim gizli görüşme yaptığımızı iddia edenlere diyoruz ki, “Kimin görüşme yaptığını merak ediyorsanız, evinizdeki aynaya bakın, karşınızda kimi görüyorsanız gizli görüşmeyi o yapıyordur”. Biz açık ve şeffaf, ilkeli politikamızı sürdürmeye devam ediyoruz, bundan da asla vazgeçmeyeceğiz.
‘Ne Küresel Güçler Ne De Bölgesel Güçler Çözüm Üretti’
Dış politikayı ve Ortadoğu'daki son gelişmeleri de değerlendirdik MYK’da. Suriye’de yeni bir dönemin eşiğindeyiz. İç savaş hiçbir ülkede ilanihaye sürmez. Savaşın olduğu yerde, savaşı sürdürenler masa başına otururlar ve karşılıklı konuşarak, diplomasi yoluyla sorunlarını çözerler. Bu yeni eşikteyken, ısrarla savunduğumuz çözüm yolunu, demokratik müzakere yolunu bir kez daha vurgulayalım.
Bütün tarafların masada buluştuğu, demokratik bir rejim için, demokratik bir anayasa üzerinde buluştuğu yoldur esas yol. Ortadoğu’ya hem Suriye hem de Irak açısından baktığımızda, 20’inci yüzyılın son 50 yılına, 21. yüzyılın ilk dönemine baktığımızda, Ortadoğu’da var olan demokrasisizlik ve otoriter rejimler karşısında demokratik çözüm önerisi ne küresel güçler ne de bölgesel güçler tarafından üretilmemiştir. O yüzden Ortadoğu bir paylaşım savaşı coğrafyası haline gelmiştir, kan ve gözyaşı ile toplumlara ağır bedeller ödetilmiştir.
‘Kuzey Suriye Modeli Demokratik Çözüm Modelidir’
Bugün Kuzey Suriye’de nüveleri görülen demokratik çözüm önerisidir. Bütün halkların ve inançların eşit ve demokratik koşullarda bir arada yaşamasının önerisidir. Üniter yapıyı ve toprak bütünlüğünü bozmadan, ortak ve demokratik yaşamın önerisidir. Kuzey Suriye’de görülen bunun nüveleridir.
‘1999’da Yaşanandan Ders Çıkarmak Gerekir’
Çözüm ancak demokratik yollarla ve karşılıklı konuşmakla mümkün olabilir. Evrensel ve tarihsel bir kuraldır; bir ülke kendi iç sorunlarını konuşarak, müzakare ederek çözemezse, ortaya çıkan zaaflı durum her ülkede ve her tarihte uluslararası güçlerin müdahalelerine imkan sağlar. Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerin arkasında bu gerçeklik yatıyor. Demokratik siyaset, konuşmak, müzakere etmek en doğru yoldur sorunların çözümü açısından.
Küresel güçler, ABD de dahil olmak üzere, savaşları ve çözümsüzlüğü sürdürmeye, her zaman kan ve gözyaşı dökülmesine hizmet etmiştir. Küresel güçlerin politikaları buna hizmet etmiştir. 1999 yılında Sayın Öcalan teslim edildiği zaman dönemin Başbakanı Ecevit, “anlamadım bize niye teslim ettiler” demişti. Şimdi ortaya çıkmıştır. Asıl neden barışın, çözümün gelişmemesidir. Bundan ders çıkarmak gerekir.
Bölge insanı küresel güçlerin oyunlarına heba edilmemelidir. Farklı halkların, kültürlerin, inançları ortak, eşit ve demokratik yaşamlarını kurmak için konuşmak ve müzakere etmek esas çözüm yoludur. Suriye için de bunu bir kez daha vurguluyoruz.
Kürdistani Partilerle Yaptığınız Görüşmeler Devam Ediyor Mu?
Kürt partileri ve STK’larla yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Olumlu sonuç alacağımıza dair bizim inancımız var. Kürt halkının, tarihsel ve kültürel değer ve kazanımlarının bu kadar ağır bir saldırı altında olduğu bir dönemde, Kürt siyasi partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi, ortaklaşması son derece önemlidir. Bu konuda çabalarımız devam ediyor. Uzun sürmeyecek bir tarihte bu konudaki olumlu gelişmeleri halkımızla paylaşacağız.
PKK Yöneticilerinin Başına Para Ödülü Konulması
Çözümsüzlüğün derinleştirilmesi, gerginliklerin halklar arası büyütülmesi küresel güçlerin ve bölgesel güçlerin çıkarına olan adımlardır. ABD’nin politikalarının genel olarak buna hizmet ettiğini görüyoruz. Savaş ve çatışma karşısında barış, çözümsüzlük karşısında demokratik çözüm bizim temel politikamızdır.
‘AKP ile HDP Görüşüyor’ İddiası
AKP ile görüşme yaptığımız yönündeki iddialar doğru değildir. Milliyetçilik yarışı yapan partiler, bu yarışı bizim üzerimizden sürdürmesinler.Kim ki böyle bir görüşme yaptığımızı söylüyorsa, aynaya baksın, aynadaki surette görecektir kimin müzakere yaptığını. Bu konuda politikamız çok nettir. Herhangi bir görüşme yapıyor olsaydık, bunu ilk olarak biz açıklardık. Gizli, kapalı siyaset yürütmüyoruz.
Meşru ve demokratik bir iktidar olsa karşımızda, elbette görüşürdük, ancak bugün demokratik meşruiyeti tartışmalı olan bir iktidarla, demokratik siyasete ve demokratik muhalefete düşman olan bir iktidarla böyle bir adım atmak mümkün değildir.