Mike Pompeo’nun Türkiye’ye ilişkin iddialarına yanıt veren Çavuşoğlu ve Kalın, bunun gerçek dışı olduğunu söyledi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Dışişleri Bakanlığı görevi üstlenen Mike Pompeo, anılarını anlattığı yeni kitabında Türkiye'ye ilişkin iddialarda bulundu. Pompeo'nun iddialarına yanıt veren Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Abartı var çifte standart var” dedi.
Önceki ABD Başkanı Donald Trump'ın önce CIA Direktörü, sonra Dışişleri Bakanı olarak görevlendirdiği Mike Pompeo'nun 'Never Give an Inch: Fighting for the America I Love' (Asla en ufak taviz vermeden: Sevdiğim Amerika için mücadele ederek) isimli anı kitabı dünyada ses getirdi.
Trump'ın Türkiye'ye Suriye'de Barış Pınarı Harekatı'nın ardından ateşkes anlaşması imzalatmak için dönemin Dışişleri Bakanı Pompeo'yu dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence ile birlikte Ankara'ya gönderdiğinde yaşananları kendi bakış açısından anlatan Pompeo'ya İbrahim Kalın'dan yanıt geldi.
Pompeo kitabında, Ekim 2019'da Türkiye Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Erdoğan ile beklenenden daha uzun bir baş başa görüşme yapan Pence'e ulaşmak için kilitli bir kapıyı kırmaya çalıştığını şu sözlerle iddia etmişti:
"Erdoğan, Pence ile ‘birkaç dakika’ baş başa görüşmek istedi. Yaklaşık yarım saat sonra ev sahiplerimize başkan yardımcısını görmem gerektiğini söyledim. Nafile. Yirmi dakika daha geçti ve artık kararlıydım. İzin almadan koridorda yürüdüm ve Erdoğan ile Pence'in buluştuğu odanın kapısını iterek açmaya çalıştım. Kilitliydi. Bunun üzerine muhatabıma kapıyı kıracağımızı söyledim."
Çavuşoğlu: Abartı var çifte standart var
Pompeo'nun bu iddialarına Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan yanıt geldi. Kalın “Pompeo yaşananları çarpıtarak anlatıyor” dedi Çavuşoğlu ise Abartı var çifte standart var" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Pompeo'nun iddiaları üzerine 'Bu bahsettiğiniz iddialar ile ilgili gerçek dışı bilgiler var. Diplomatik bir dille söylüyorum siz buna yalan da diyebilirsiniz. Abartı var çifte standart var' dedi.
ABD'li eski bakan Pompeo'nun iddiaları üzerine açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,'Türk ordusunun IŞİD'i yenme kapasitesini görmedik demesi ibretliktir' dedi.
Çavuşoğlu, 'Bu bahsettiğiniz iddialar ile ilgili gerçek dışı bilgiler var. Diplomatik bir dille söylüyorum siz buna yalan da diyebilirsiniz. Abartı var çifte standart var' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadele eden tek NATO ordusu olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, 'Biz bunu yaparken ABD, YPG / PKK ile beraber IŞİD'lileri Afganistan'a gönderdi' dedi.
Çavuşoğlu, 'Bugün Afganistan'daki saldırıların müsebbibi de bunlar' dedi. Çavuşoğlu Türk ordusunun kapasitesini herkesin gördüğünün de altını çizdi.
Çavuşoğlu, 'Protokol gereği liderler çağırmadan içeri gitmenin doğru olmadığını söyledim' dedi.
Pompeo'ya Kalın'dan yanıt: Çarpıtıyor
Kalın ise Pompeo'nun bu iddialarına "Yaşananları çarpıtarak anlatıyor” diye yanıt verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Pompeo yaşananları çarpıtarak anlatıyor” dedi ve ilk kez o masada Türk heyetinin neler söylediğini anlattı: “Onlara çok açık şekilde ABD’nin PYD/YPG politikasının çok yanlış olduğunu söyledik. Hakan Fidan, Suriye sahasındaki gelişmeleri detaylı bir şekilde anlattı. Daha sonra Pompeo ile yaptığı görüşmelerde de pozisyonumuzu tekrar açıkça ortaya koydu. Aynı şekilde Mevlüt Bey ve Hulusi Paşa; Suriye, PYD/YPG politikalarının kökten yanlış olduğunu pekçok defa aktardı."
"Amerikalılar bize PYD/YPG politikalarının devam edeceğini söyleyince bazı önemli konulara dikkat çektik:
1- ‘Bu politika yanlış çünkü bu politika Suriye’de terör örgütü PKK’yı desteklemektir.’
2- ‘Siz bu politikayı Obama döneminden devraldınız. Obama dönemine ait bütün politikaları yerden yere vururken Suriye politikasını devam ettirmeniz büyük bir tutarsızlık. Siz bu politikayı kucağınızda buldunuz, siz icat etmediniz.’
3- DEAŞ ile mücadele konusunda iddia ettiğiniz gibi ‘Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye’nin desteklediği muhalifler etkin bir güç değildir ve başarılı olamazlar’ tezinizin hiçbir temeli yoktur, bunu asla kabul etmiyoruz."
"Obama yönetimine söylediğimiz gibi size şunu açık ve net söylüyoruz; DEAŞ terör örgütü ile mücadele etmek için PYD/YPG yani Suriye’deki PKK’ya ihtiyacınız yok."
'Öfke dediği şey, net tavrımızdı'
"Zira bir terör örgütü ile mücadele bir diğer terör örgütü destekleyerek yapılamaz.Güya özgür dünyanın, serbest piyasa ekonomisinin, kapitalizmin, anti Marksizmin lideri olan bir ülke Suriye’de kendini Marksist, Leninist olarak tanımlayan bir örgütü kendine müttefik olarak seçiyor. Bu ironi de tarihin bir cilvesi. Bizim öfkelendiğimizi yazmış, biz orada net tavrımızı sergiledik. Öfke dediği şey net tavrımızdı.”
Pompeo kapıyı zorladı mı?
Gelelim ikinci konuya; dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturmuş olan Pompeo’nun Ekim 2019’daki Ankara ziyaretlerine. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pence ile önce baş başa görüşme istediğini hatırlatarak; “Heyet bunu önce istemedi, kendi başkan yardımcılarını Cumhurbaşkanımızla yalnız bırakmaya korktular” dedi. Pompeo, kitabında bu bölümde, “Başkan Yardımcısı’nın 2016 darbesini anlatan videoya maruz kalmasından endişelendim. Video o kadar uzun ve o kadar iğrençti ki...” sözlerini kullanıyor.
Pompeo izinsizce görüşme odasına girmeye çalıştığını da anlatıyor. İkili görüşmede hem not almak, hem de tercüme yapmak için iki isim daha bulunuyordu. Biri dönemin ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey diğeri ise İbrahim Kalın’dı. Kalın olayı şöyle anlattı:
“Görüşmenin hemen başında James Jeffrey benim kulağıma eğildi; 'İbrahim benim Türkçem o kadar yeterli değil, sen idare et lütfen iki tarafı da' dedi. Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz’u net, açık, detaylı anlattı. Bu ülkenin demokrasisine kasteden bir darbe girişimi olduğunu, 251 insanın şehit olduğunu, 2000’den fazla insanın gazi olduğunu söyledi."
'Pompeo dışarıda sinir krizleri geçirmiş, biz sonradan öğrendik'
"Cumhurbaşkanımız Suriye politikasında Obama yönetiminden beri gelen bir yanlış politikanın terör örgütü PKK’ya verilen destek olduğunu, bundan dönülmesi gerektiğini söyledi. DEAŞ’ın da bizim düşmanımız olduğunu, o dönemde 3000’e yakın DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdiğimizi paylaştı. Görüşme uzadıkça Pompeo dışarıda sinir krizleri geçirmiş, biz sonradan öğrendik. Şimdi enteresan bir şey bu; içeride başkan yardımcınız görüşüyor ve siz dışarıdan tazyik yapıyorsunuz; 'Ben de gireceğim' diye. Kendisi, kendi başkan yardımcısı istemediği halde o görüşmeye girmek için fiziki olarak kapıya doğru hamle yapmış. Sonradan öğrendik."
'Pence bize Pompeo'yu içeri alın demedi, kendileri arasındaki bir konu'
"Başkan Yardımcısı Pence bize Pompeo’yu da görüşmeye alın demedi. Biz kimseyi görüşmeden men etmiş falan değiliz. Karşı taraf istediği halde görüşmeye almıyor da değiliz. Pence’in böyle bir talebi olmadı. Pompeo kendince bu konu başkan yardımcısına bırakılamaz mı demek istiyor, bilemem. Kendileri arasındaki konudur."
"Baş başa görüşme sonrası heyetler arası görüşmelere geçildi, masada haritalar ve görüntüler de vardı. Ana konusu Suriye’de özellikle de Menbic’ti. Biz onlara PYD ve YPG’nin mutlaka Menbic’den çıkarılması ve 30 km. sınırın ötesine çekilmeleri gerektiğini söyledik. 60 günlük eylem planında karar kılındı; Mevlüt Çavuşoğlu ile Pompeo kameraların karşısında bunu açıkladı. O eylem planına asla uymadılar. Mutabakatın uygulanmadığını Mevlüt Çavuşoğlu da birçok kez dile getirdi. Amerikalılar buna hiçbir zaman net ve dürüst cevap vermediler."