ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Türk hava sahasını ihlal eden bir uçağın düşürülmesine ilişkin, “Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlıyız. Suriye hükümeti tarafından 2012’de bir Türk uçağının düşürülmesinden bu yana Türk hükümetininangajman kurallarıyla ilgili olarak tamamen şeffaf olduğunu biliyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, günlük basın brifinginde gazetecilerin sorusu üzerine TSK tarafından düşürülen uçakla ilgili açıklamada bulundu.
Uçağın düşürülmesiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Harf, “Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlıyız. Suriye hükümeti tarafından 2012’de bir Türk uçağının düşürülmesinden bu yana Türk hükümetinin angajman kurallarıyla ilgili olarak tamamen şeffaf olduğunu biliyoruz. Türk hükümeti, bu olayda, Suriye askeri uçağının Türk hava sahasını ihlal etmesinin ve Türk yetkililerinin tekrarlanan uyarılarının ardından birliklerinin ateş açtığını söyledi. Elbette, Türk hükümeti olayı daha yakından araştırıyor, biz de onlarla görüşüyoruz ve irtibatta kalmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Harf, herhangi bir gerilimin, NATO müttefiklerini de işin içerisine dahil edebileceğine yönelik endişe duyup duymadıklarının sorulması üzerine ise, “Neler olabileceğine dair daha geniş çaplı tanımlamalar yapmak için çok erken olduğunu düşünüyorum. Türkiye\'nin NATO\'yla ilgili henüz bir talepte bulunduğunu sanmıyorum. Elbette bundan sonra nasıl ilerleneceğine dair onlarla konuşuyoruz\" ifadesini kullandı.
Harf, bir gazetecinin “Twitter’a tedbir amaçlı erişim engeliyle Suriye uçağının düşürülmesi arasında bir bağlantı görüp görmediğine” yönelik sorusu üzerine, \"Hayır, hiç değil\" diyerek, böyle bir bağlantı görmediğini ifade etti. Harf, bir gazetecinin, \"Suriye uçağının düşürülmeden önce defalarca uyarıldığına yönelik bilgilerin doğru olup olmadığına\" yönelik soru yöneltmesi üzerine, \"Bu bilgilerin doğru olmadığına inanmamız için hiçbir neden yok\" dedi.
Kaygılarımızı ilettik
Marie Harf, Türkiye\'de Twitter\'a tedbir amaçlı erişim engeli konulmasıyla ilgili olarak, \"İnsanların ifade özgürlüğü hakkının bu şekilde sınırlanmasına bir demokraside yer yoktur” dedi.
Harf, Twitter’e erişim engeli hakkında Türk yetkililere ciddi kaygılarını hem buradan hem de Ankara’da büyükelçilik kanalıyla ilettiklerini kaydetti.
Türkiye’de ve her yerde ifade özgürlüğünü desteklediklerini belirten Harf, “İfade özgürlüğü hakkının ihlaline yönelik her türlü eyleme karşıyız ve Türk hükümetine, Twitter’a vatandaşlarının erişimine yönelik engeli kaldırması ve tüm sosyal medya platformlarına özgür erişimin sağlanması noktasında doğrudan çağrı yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Türkiye’deki insanların hala kendilerini ifade edebilmesinin güzel birşey olduğunu ama bunun bu insanların engellenmesi gerektiği anlamına gelmediğini” ifade eden Harf, “Bunun (engellemenin), Türk hükümetinin yapması gereken bir eylem olduğunu düşünmüyoruz. Bunu onlara da doğrudan söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. İnsanların ifade özgürlüğü hakkının bu şekilde sınırlanmasına bir demokraside yer yoktur” diye konuştu.
Mantığa aykırı
Harf’e, Mısır\'da darbe karşıtı 529 kişiye idam cezası verilmesine yönelik soru da yöneltildi.
Konudan “derin kaygı” duyduklarını belirten Harf, “Ağustos ortasında iki meydanın boşaltılması sonrasında güvenlik personeli ve polis merkezine yönelik şiddetin yanı sıra, bir polisin öldürülmesiyle ilgili olarak 529\'dan fazla Mısırlıya idam cezası verilmesinden derin kaygı duyuyoruz, açıkçası, ciddi şok olduk” dedi.
Savunma tarafının temyize gidebileceğini belirten Harf, “Ama, iki günlük duruşmada 529 sanıkla birlikte, uluslararası standartlara uygun biçimde delillerin ve tanık ifadelerinin adil şekilde gözden geçirilmesi mümkün görünmüyor” diye konuştu.
Harf, Mısır hükümetine, bu tutukluların sivil haklarına saygı duyularak adil yargı sürecine tabi tutulması noktasında çağrı yapmaya devam ettiklerini dile getirerek, siyasi tutuklamaların Mısır demokrasisini ileri değil geri götüreceğini de defalarca belirttiklerini hatırlattı.
Harf, “529 sanığın iki gün süren bir davada uluslararası standartlarda yargılanabileceği mantığa aykırı” vurgusunu yaptı.