Doğanay, “En riskli bölge İstanbul’dur, ikinci sırada Ankara vardır, üçüncü sırada İzmir vardır, Antalya vardır. Van vardır, İran meselesi nedeniyle” dedi.
"Hazirana doğru hemen hemen normal hayata yakın bir şeye döneceğimizi öngörüyorum" diyen Doğanay, şunları söyledi:
"Bu yeni bir virüs, Aralık ayında çıktı Vuhan’dan çıktı, Çin’e yayıldı. Ondan sonra dünyaya yayıldı, bize kadar geldi.Başlangıçta çok hafif bir seyri var, böyle sekiz-10 gün kadar devam eden veya biraz daha uzun devam eden bir yayılma dönemi var. Üç vaka, beş vaka böyle azar sayı giderken bakıyorsunuz ondan sonra bir patlama oluyor.
Bu virüs grip gibi yayılıyor. Bulaşma yolu solunum yollarıyla bulaşıyor ve alınan önlemlerde solunum yollarıyla bulaş önlemleri. Hapşırırken, öksürürken yapılacaklar, el yıkama gibi uygulanması gereken önlemler. Enfeksiyonun Türkiye’ye girişi bugüne kadar alınan önlemlerle gecikti. Bu başarılı bir durum.
Bizim şansımız şu; Mart’ın sonuna doğru geliyoruz, şu iki haftalık dönem çok önemli. Kişiden kişiye kapalı alanlarda bulaşıyor. Havalar ısındıktan sonra insanların kapalı ortamda bulunma oranı ne kadar düşerse enfeksiyon oranı azalacaktır.
Vaka sayısı mutlaka azalacaktır. Yani Nisan ayında havalar açılınca insanlar alışveriş merkezlerinden çıkınca kapalı ortamlardan daha dışarıya çıkınca evler daha çok havalandırılır, kapalı mekanlar daha çok havalandırılır, pencereler açılır hale gelince ve diğer önlemleri de beraberinde alınarak Sağlık Bakanlığı'nın önerileri doğrultusundaki önlemlere ilave olarak söylüyorum, bu vaka sayısı Nisan’da azalacaktır. Güneşin görülmesiyle etrafın kurumasıyla azalacaktır. Sinemalar kapatıldı, kafeler kapatıldı, okullar kapatıldı, üniversiteler kapatıldı, okullar artık online eğitim yapar hale getirildi. İki haftayı şunun için yaptık, bu dinamik bir kurul, iki hafta sonra durumu tekrar değerlendirelim.
Görünen şey o ki biz bir defa iki hafta sonra Nisan ayına geldiğimizde Türkiye’deki durum nedir, fotoğrafı göreceğiz, şimdi ağır hastalar var yoğun bakımlarda yatıyor, solunum yetmezliğine giren hastalar var. Sayın Bakan ilk ölen kaybedilen vakayı açıkladı yaşlı bir hasta kişiydi. Bu hastalık yaşlılarda ağır seyrediyor, ölümcül seyrediyor, 80 yaşın üstündeki ölüm oranı oldukça yüksek. Çocuklarda hafif seyrediyor.
Havaların ısınması, güneşin ortaya çıkması, ultraviyolenin artması, insanların kalabalık ortamlarda daha az bulunma olasılığını azaltacağı için bir azalma yönünde etkisi olacaktır. Bu bir. İkinci olarak, zaman içerisinde hafif geçirenler var, enfeksiyonu ne kadar çok kişi hafif geçirirse onlarda bağışıklık oluşacaktır belli bir seviyeye kadar gelecektir.
Salgınların bir seyri vardır. Belli bir süre sonra sönecektir ama işin bir başka yanı var, gripte de 2009-2010’da da salgın oldu. Bizde o zaman hamileleri ve şişmanları tuttu.
Biz bu yeni çıkan Kovid-19’un nasıl seyredeceğini bilmiyoruz. Ama Haziran'a doğru hemen hemen normal hayata yakın bir şeye döneceğimizi öngörüyorum benim kendi düşüncem bu ama Kasım ayından itibaren aynen gripteki gibi olur. Bugün hala 2009-2010 grip salgınının devamını görüyoruz. Yani ölümler oluyor, az sayıda da olsa vakalar var, grip vakaları var. Acaba bu ‘korona’ da aynen grip gibi az sayıda enfeksiyonla devam edecek mi diye bir öngörümüz var, benim kanaatim gelecek sene Kasım ayından itibaren havalar soğudukça yine Kovıd-19 devam edecektir ama vaka sayısı oldukça azalacaktır.
En riskli bölge İstanbul’dur, ikinci sırada Ankara vardır, üçüncü sırada İzmir vardır, Antalya vardır, bu kalabalık şehirler. Van vardır İran meselesi nedeniyle. Dolayısıyla buralarda kontrol edilemeyecek bir vaka sayısına ulaşılırsa farklı tedbirler düşünülebilir.
60 yaş üzeri de riskli ama ölümlere baktığımız zaman en fazla ölüm Çin Vuhan’da 80’in üzerinde. Ölüm oranı çok yüksek. Genel olarak ölüm oranına bakarsanız yüzde 3, yüzde 2.4. Ama 80’in üzerine çıktığınız zaman ölüm oranı yüzde 10’un üzerinde."