Kürtler Dik dursun!
TC’nin iç iktidar hesaplaşması sürmeye devam edecek.
Bu süreçte Kürtler ve ötekiler taraf tutmayacaklar.
Taraf tutan bertaraf olur…
Erdoğan’ın Ortadoğu Sultanı- tabi ecdadın sultanı ve bölgenin hakimi olması stratejisi ile bütün taşları yerinden oynattı. TC devleti stratejik derinlik adına uçuruma sürüklendi.
Tabi stratejik derinliği sağlamak için en başta İŞİD ve İslamcı terörün babalığını yapıp Güney ve Rojava ve Kuzey de Kürtlere saldırarak bunu gerçekleştirmek istiyordu. Sultan olmak isterken Kürtlerin statüsünü ve statü kazanmasını engellemek istiyordu.
İçerde otoriter bir yönetim tercih etti. Otokrak olmak istiyordu. Türk-İslam senteziyle Mustafa kemal gibi yetkileri kendisinden toplamak için çalışıyordu.
Son askeri darbenin erken doğum olduğunu belirtenlerde vardır. Plan hazırlanmış, Erdoğan ve AKP diktatörlüğü bunları toplayacakmış..
Ama askeri darbeye Erdoğan ve iktidarının yarattığı sonuç olarak bakabiliriz.
Askeri darbe gerçekleşmiş olsaydı, çok daha kötü durumlar yaşanabilirdi. Ama başarısız oldu.
Erdoğan atağa geçti. Önce düşündüğü planlarını çok daha açık devreye koymaya başladı.
Darbe başarısızlığının fırsatlarını kullanmaya çalışıyor. Tam hız temizliğe devam etmektedirler.
Bu İç İktidar Kavgasında Ne Yapacağız?
Bu Kürdistan ve Kürtler açısından can alıcı bir sorundur.
Yapılacak en önemli şey iktidar hesaplaşmasında iki taraftan birinin kuyruğuna takılmamaktır.
Bırakın birbirlerine girsinler.
Onlardan birini tutup güçlendirmek ve başımıza diktatör yapmak bize düşmez.
Çatışmalarından ve çelişkilerinden KUKM yararlanabilir.
TC devletinin dengeleri bozulmuştur. “Peygamber ocağı” olarak gördükleri ordunun öyle “peygamber ocağı” olmadığı çok açık görülmüştür.
Ordu dengeleri bu gidişle yerine oturamaz. Hatta yeni bir darbe ve belki de iç savaş –Kürdistan da bahsedilen iç savaş değil bu- başlayabilir. Bu gerçek bir iç savaştır. Kürdistan’a karşı açtıkları sömürgeci savaştır.
Kürdistan’da 8 şehir yerle bir edildi ve soykırım yapıldı. Erdoğan, AKP, TC ve ordu bunu birlikte yaptı.
Sıra Kürdistan’a gelince birleşirler. Ordu gelseydi, Erdoğan ve AKP’nin bıraktığı yerden savaşa devam edeceklerdi. Nasıl AKP ve Erdoğan savaşla güçlenmek istediyse, TSK’da aynı şeyi yapacaktı.
Bunlar bizim için işgalci ve sömürgecidir. Soykırımcı ve ırkçıdır. Malımıza ve canımıza, namusumuza göz koyanlardır. Tecavüzcüdürler. Bunların neyini destekleyeceğiz.
Bunlardan bir kesimi onaylayan Kürt hikayedir. Ne derse desin destek veren ve kuyruklarına takılanlar Kürdistan mücadelesinin nasıl başarıya ulaşacağını görmeyenlerdir. Esad otoritesi darmadağın edilmeseydi Kürtler Rojava’da kazanabilir miydi?
Güney Kürdistan’da Saddam devrilmeseydi, Irak’a müdahale yapılmasaydı Güney Kürdistan federasyonu kurulabilir miydi?
Elbette kurulamazdı. Daha çok zaman alabilirdi.
Öyle tarihsel olaylar var ki, egemen sömürgeci devlette iç dengeler bozulur ve güç çatışmaları olursa Kürtler dik durur ve kendilerini TC’nin resmi partilerine, ulusal solcularına, ümmet İslamcılarına kullandırmasalar kazanacakları ve yol alacakları çok açıktır.
Çekilin Şu Erdoğan ve AKP Arkasından…
Kuyruk olmayın. Kuyruk olanları ezerler.
Filler tepişirken onlara çim olmayınız. Siz ezilirsiniz. Uzaktan seyredin, destek vermeyiniz.
Bırakın birbirleriyle ne hesapları varsa görsünler.
Darbe zaten başarısız oldu.
Ucuz davranıp Erdoğan, AKP ve TC’nin peşine takılmayınız.
Kürdistan’ın celladından demokrasi çıkmaz. Hele Kürtler için hiç çıkmaz.
Parlamenterizm oyunlarını bize demokrasi olarak sunuyorlar.
Parlamenterizm olduğu zaman da bütün resmi partiler Kürdistan ve Kürtlere TC devlet politikasını yürütmektedir.
AKP, zaten MHP’lileşmişti. MHP’nin faşizm ekmeğini de ellerinden aldılar. Bahçeli can havliyle Erdoğan’a sığınmıştır.
TC Kaosa Girmiştir
Kaosa giren TC’ye Kürtler can simidi olamaz. Şu Türkiye seviciliğini de bir tarafa bırakınız.
Türkiyelileşmeyi atın gitsin, bundan kurtulursanız ruhen rahatlarsınız.
Erdoğan’a destek mahiyetinde başarısız olan darbeye verip veriştirmeye son veriniz. Onlar ezildi, en azından şimdilik yenildi.
12 Eylül darbesi ile Türk ordusu Türk-İslam sentezcisi görüş ve politikayı iyice netleştirdi. AKP darbe yasaları ile işi götürüyor. Erdoğan ve AKP Türk tipi başkanlık ile yeşil faşizmin yolunu iyice açmaya çalışıyor.
Suriye ve Ortadoğu’yu karıştıran ve Kürdistan’a savaş açan bir TC şimdi içte büyük sorunlarla yüz yüzedir.
Bu işler böyle bitmez. Bu sefer “sivil” görünümlü karşı darbe gündemdedir. Üstelik ordu ve yargı ve iç işlerinde ve değişik yerlerde on binlerce temizlik yapılması hayra alamet değildir. Hepsine Fetocu diyerek bunu yapmaktadırlar. Feto terörist oldu, Feto ile birlikte iktidara gelen Terör babası ne olur?
Bu gidişle Türk ordusu artık NATO ordusu olmaktan çıkabilir. AB’ye zaten girmeyen TC’ye kapılar tümden kapanabilir.
ABD ve Batı ile TC gerginliği daha da büyüyecektir.
Ordu otoritesi de yerle bir oldu. AKP ve Erdoğan doğan otorite boşluğunu Türk-İslam sentezi politikaya uygun olarak güçlendirilmiş bir Lider ve Türk tipi başkanlık ile tamamlamaya çalışır. Bu da darbeyi aratmayacak kadar diktatörleşmektir.
Sömürgeci devletin diktatörlüğünü, farklı diktatörlükleri arasında tercih yapan Kürtlerin aklına şaşarım.
Kürtler düşen kendi içlerinde toparlansınlar, kendini yedek lastik yapmasınlar, birliklerini güçlendirmeye çalışsınlar, örgütlensinler, dünyaya açılsınlar, müsaadelerini anlatsınlar, statü taleplerini güçlendirsinler.
TC ordusu da Türk-İslam sentezcisi bir ordudur. 12 Marttan bu yana hep merkez sağa yakın durmuştur genellikle. Kendi ordularının dokusunu bozdukların da Erdoğan yeşil bir ordu kurar ki, bu da yeni kavgaların sebebi olur. NATO’dan TC çıkarılabilir.
NATO ve Batı’ya yakın duran TC şimdiye kadar hep Kürtlere karşı Batnın desteğini arkasına aldı.
Sanırım bu durum son bulmayla yüz yüze gelmiştir. Türkiyeci olundumu destek yine alamazsınız.
Kürdistani olacaksınız. TC’nin birliği ve bütünlüğü görevi bize düşmez. BU ırkçı bir görevdir. Türk devlet tezidir. Bunu her Kürt aklından çıkarmalıdır.
TC’nin yeni kaosuyla sanırım Kürtler içinde yeni bir süreç başlayacaktır.
Kuzey Kürdistan’da yakın gelecekte Kürtlere dış kapılar açılacaktır.
Türkiyecilik ve AKP’nin kuyruğuna takılmanın sonu gelmiştir. Buna devam eden Kürtler suçlu duruma düşer. Tarih bu durumdaki kimseyi ve kişileri, partileri vb. affetmez.
Kısaca TC takımlarından çıkınız. Kürdistan takımlarına katılınız. Hatta yeni takımlar oluşturunuz. TC’nin takımında Kürt olarak oynayamazsınız.
Anlamak isteyen için bu kadar basittir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.