Başta Güney olmak üzere Kürdistan’ın her bir parçasında Kürd özgürlük mücadelesinin halkımızı umutlandıracak bir düzeye ulaştığı, ayrıca Kürd ulusal demokratik mücadele birliğinin sağlanmasına yönelik çabaların giderek tarihsel bir önem kazandığı, içinden geçmekte olduğumuz bu hassas süreçte, Kürd’ler adına siyaset yapan tüm çevrelerin bütün zamanlardan daha sorumlu, daha akıllı, daha sabırlı ve daha dikkatli olmaları ve ayrıca da birbirlerine karşı daha hoşgörülü davranmaları yurtsever devrimci bir görev ve zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır.
Kürd halkının yüzyıllara uzanan özgürlük özlemleri/talepleri halkımızın bağrından çıkmış fedakar, cesur insanlarımızın siyasi, askeri ve diplomasi alanlarında yoğun emek ve çalışmalar sonucunda geliştirip güçlendirdikleri mücadeleler, Kürdistanı işgal altında tutarak Kürd halkını köleleştirip tarih sahnesinden silmek isteyen sömürgeci devletleri fazlasıyla zorlamakta ve uluslararası arenada onları büyük sıkıntılarla yüz yüze bırakmaktadır.
Kürd siyasetçi ve savaşçılarının değişen dünya koşullarına paralel olarak geliştirdikleri bu haklı, meşru ve onurlu mücadeleleri sonucunda artık ulusal ve uluslararası zeminde mücadelenin meyvelerini vermeye başladığı bu süreçte, sömürgeci güçlerde olağanüstü bir panik, hezeyan ve dağılma korkusunu birlikte yaşatmaktadır. Bütün bunlardan dolayıdır ki, sömürgeciler tarihte olduğu gibi şimdilerde de her türden oyun, hile ve zorbalığa başvurarak var olan işgalci saltanatlarının ömrünü uzatabilmenin farklı yöntemlerini denemektedirler.
Bunun en etkili metodu olarak da her türden zor yöntemlerini kullanarak Kürdistan’ı boşaltmak ve Kürd siyasi güçlerini birbirine vurdurtma yada düşmanlaştırma çaba ve gayretleridir. Kürd siyasi çevreleri ve savaşçıların özellikle Güney ve Güneybatı Kürdistan’da IŞİD ve diğer Kürd düşmanları karşısında ortaya koydukları emsalsiz başarılar uygar ve demokratik dünya tarafından büyük takdir ve sempati toplarken, diğer yandan Kürdistan’ı sömürgeleştiren devletler nezdinde son derece kaygı ve endişeyle karşılandığı, Kürd’ler tarafından akıllardan asla çıkarılmayacak önemde bir olgudur.
Kürdler’i savaş meydanlarında yenemeyeceklerinin hafızasına sahip ve bunun bilincinde olan sömürgeci güçler geçmişte denedikleri gibi ya Kürdler’i birbirine düşürerek yada ajan ve provakatörlerini Kürd örgütlerinin içerisine sızdırarak yada müzakere masalarında geliştirdikleri hile ve entrikalarla Kürdler’i başarısız kılmanın her türden yöntemlerini geliştirmekte ve denemektedirler. Bu konuda somut iki ayrı örnek verecek olursak,
a) Bağımsızlık doğrultusunda büyük mesafe kaydeden Güney Kürdistan’da İran güdümlü siyasetçiler ve örgütler vasıtasıyla Sayın Mesut Barzani’nin başkanlığına yapay gerekçelerle karşı çıkılarak Güney Kürdler’inin asıl gündemi olan bağımsızlığa yönelik çalışmaları sekteye uğratmak,
b) Ki bu olay çok önemlidir. PKK içerisine sızdırılmış Türk sol unsurlar ve Beşar Esat yanlısı elemanlar vasıtasıyla Kuzey ve Güney batı Kürdistan’da Kürdler’in birliğini engellemeye yönelik ve aynı zamanda Kürdler’in doğru talep ve istemlerini saptırarak engel çıkardıklarını söyleyebiliriz.
Kürdler’i kendi aralarında parçalamaya yönelik bu ve benzeri olayların çoğaltıla bilineceği ve yaşadığımız süreçte özellikle seçimler sonrası Kuzey Kürdistan’da PKK’nin yanlış politikaları ve devletin şiddeti hatta top yekün imhayı önüne koyarak Kürd insanlarına yönelmesi ve bu vahşi saldırılara baktığımızda olayların nasıl ve kimler tarafından manipüle edildiğini rahatlıkla görebiliriz. Gerek PKK’nin yanlış politikalarından vazgeçerek milli bir siyaset tarzına evrilmesini sağlamak ve gerekse T.C devletinin Kürdistan’daki savaş konseptinden vazgeçmesini sağlayabilmek için tüm Kürdistani güçlerin top yekün birliğine ve halkımızı zora sokan yanlış gidişata dur denilebilmesi için birlik çalışmalarını oldukça ısrarlı, akıllı ve ivedilikli bir biçimde yürütülerek mutlaka ama mutlaka Kürd güçlerinin ulusal birliği sağlanmalı ve sürece acilen müdahil olunmalıdır.
Sömürgeci egemenlerin, yani işgalci zalimlerin kendi ulusal menfaatlerini gözeterek yine kendi birliklerini sağlamak üzere kendi aralarında ki çelişkileri bir kenara koyarak sıhhıye meydanına yüzbinleri topladığı ve adeta Kürdler’e gözdağı vermeye çalıştığı bu günlerde, Köle pozisyonundaki Kürdler’in Kölelik zincirlerini parçalayabilmek için ve bir araya gelerek kendi ulusal birliklerini kurmalarını engelleyen hangi haklı gerekçeleri olabilir? Günümüz vicdanlı, sorumlu ve cesur bir biçimde birliği sağlamayı elzem kılmaktadır. Umarım ve temenni ederim ki, tüm çevreler bu sorumluluk ve vicdani bilinçle hareket ederek Kürd halkının üzerinde ki, bu kara bulutların dağılmasında ki tarihi rollerini oynarlar.
Saygılarımla
17.09.2015 / MANİSA
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.