Büyük çoğunluğu müslüman olan Güney Kürdlerinden 182.000 kişi sekiz aşamalı bir planla 1988 yılında Baas güçlerince katledildi.
Bu katliam o kadar pervasızca ve hunharcaydı ki yapılanların üstünü örtmek için ismini İslam’ın Kutsal Kitabı Kur\'an da geçen Enfal Süresi’nden esinlenerek “Enfal Operasyonu” koydular..
Enfal süresi ; İslam’ın oluşum aşamasında müşriklerle yapılan savaşlarda elde edilen ganimetin bölüşümünü ve nasıl pay edileceğine dair bir suredir.
Ama Irak Baas Sosyalist Cumhuriyet rejimi, kendilerinden kat be kat inançlı, ihlaslı ve samimi Müslüman olan güney Kürdlerinin canını ve malını İslam’ın savaş hukukunu düzenleyen bu Enfal süresine göre Araplara peşkeş çektirdi ve öldürdükleri yüzbinlerce Kürdün malını ganimet diye bölüştürdü...
Allah’ın dinini ve ilahi Vahyi kendi kirli ve çirkin siyasal amaçları için bu kadar pervasızca alet edenlere tarih bile az şahit oldu. Ancak maalesef Kürdler halen buna benzer bir durumla karşı karşıyalar…
Kürd Katliamlarını Osmanlılar, Safeviler, Türkiye Cumhuriyeti, Irak ve Suriye Baas rejimleri, İran şahları ve İran islam Cumhuriyeti, yani hepsi yaptı. Hepsinin elinde Kürd kanı var...
Şeyh Ubeydullah hareketinde, Simko ağa, Mehabat ve Hemadan da…
Kamışloda, Hayfada, Halepte ve Kobané de…
Berzan’da, Halepçe’de, Behdinan’da, Germiyan’da ve Şengal’de…
Bedirxan Hareketinde, Botan’da ,Koçgiri’de, Şeyh Said\'de, Zilan’da ..
Dersim’de, Gabar’da , Cudi’de, Şırnak’da, Roboski’de...
Tüm bunlar ve daha niceleri Kürd katliamların olduğu yerlerdir veya bu katliamlara verilen isimlendirmelerdir…
Bu zulüm ve katliamların yapıldığı dönemlerde her ülkede her türlü ideoloji ve siyasal rejim hakimdi ve rejimler süreklide değişiyordu.
Hilafet, Meşrutiyet, Cumhuriyet, İmamet, Şahlık, Krallık, Sultanlık…
İslam Cumhuriyeti, Sosyalist Cumhuriyetler, Askeri Diktatörler, Demokratik
ve Cemahiriyeli yönetimler...
Bu katliamcı ve sömürgeci ülkelerde tüm bu yönetim şekilleri uygulandı ve değiştiler. Ama değişmeyen tek şey Kürd’ün talihi, yıkımı, kıyımı ve ölümüydü.
Bu durum hala geçerlidir…
En ufak bir bahanede ve en küçük bir fırsatta yine ölüm, kan, gözyaşı ve katliam gerçekleştirebilirler... Peki çare?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.