Washington Enstitüsü Araştırma Direktörü Patrick Clawson, İran International’dan Samira Gharaei'ye verdiği röportajda, Washington'ın geniş çapta beklenen sert tutumunun İran üzerindeki olası etkilerini anlattı.
Clawson, Trump'ın ilk döneminden itibaren, esas olarak mevcut yaptırımların daha yoğun uygulanması yoluyla, maksimum baskı yaklaşımına geri dönülmesini bekliyor. Ancak, lojistik zorlukların yeni yaptırımları geciktirebileceğini de ifade etti.
Clawson, "Trump yönetimi muhtemelen ilk günden itibaren hangi ek adımları atacağını düşünmeye başlayacaktır ancak bu tür adımları gerçekten uygulayabilecek duruma gelmeleri biraz zaman alabilir" dedi.
"Trump yönetiminin, özellikle Rusya ve diğerlerine yönelik rekabet eden yaptırım çabaları göz önüne alındığında, yaptırımlara öncelik vermesi gerekecek."
Eski cumhurbaşkanının İran'a yönelik kişisel hisleri (Tahran'ın iddia edilen suikast planı nedeniyle) yaklaşımını etkileyebilir.
Yeni yemin eden Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın 2015 nükleer anlaşmasıyla İran'a uygulanan yaptırımların yeniden uygulanmasını isteyeceğini bu hafta Kongre'ye sundu.
Potansiyel İran-ABD görüşmeleri
Artan baskıya rağmen Clawson, eski başkanın kendisini bir anlaşmacı olarak algıladığını vurgulayarak, yeniden görüşmelerin yapılması olasılığını gündeme getirdi.
Clawson, "Trump'ın uzun bir hafızası var ve kişisel küçümsemeleri ciddiye alıyor," diye belirtti. "Bir anlaşma fikrini eğlenceli bulabilirken, İran'ın liderliği, özellikle de Hamaney, derin bir şüpheciliğe sahip."
Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte Tahran'ın yeni görüşmelere girmeye istekli olup olmadığı belirsizliğini koruyor. Zira İranlı yetkililer ve medya, Washington ile ilişkiler konusunda keskin bir şekilde ayrışmış durumda.
Clawson, İran'ın bölgedeki Hamas ve Hizbullah gibi silahlı müttefiklerinin son dönemde yaşadığı olumsuzlukların, bir anlaşma arayışına girme yönündeki olası motivasyonlardan biri olduğunu vurguladı.
Clawson, "İran'ın son başarısızlıkları diplomasi için bir açılım yaratabilir," diye önerdi. "Ancak, Hamaney'in uzlaşmaz doğası genellikle uzlaşmadan ziyade misillemeye doğru eğilim gösterir."
İsrail'e gelince, Clawson Başbakan Benjamin Netanyahu'nun İran'a karşı askeri eylem konusunda geçmişteki ihtiyatını kabul etti ancak aynı zamanda İsrail ordusunun duruşunda bir değişim olduğunu da belirtti. Son İsrail askeri başarılarının onları cesaretlendirebileceğini öne sürdü.
"İsrail, son dönemdeki askeri başarılarıyla, İran'ın tehditlerine karşı koymada her zamankinden daha fazla özgüvene sahip."
Bölgede önemli değişimler yaşandığını kabul eden Clawson, "yeni Ortadoğu" konusunda erken açıklamalarda bulunulmaması konusunda uyardı ve bölgenin beklenmedik gelişmelerle dolu bir geçmişe sahip olduğuna dikkat çekti.
"Orta Doğu, yeni sorunlar ortaya çıkarma konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahip ve bölgede beklemediğimiz yeni sorunlar göreceğimizi öngörüyorum."
İran'ın nükleer programı ve Hamaney sonrası
Clawson, İran'ın ilerleyen nükleer programı ve Hamaney'in görevden ayrılmasının ardından daha saldırgan bir tavır takınma olasılığı konusunda endişelerini dile getirdi.
"Hamaney'in mikro yönetimi sistemi sağlam tuttu" diyen Obama, kendisi olmadan nükleer silah için sert bir baskıya yol açabilecek gerçek bir güç mücadelesi riski olduğunu savundu.
Clawson, "Tahran'daki siyasi manevralarda 'Hadi gidip o bombayı yapalım' diyen bazı insanların olacağından şüpheleniyorum. Hamaney sahneden ayrıldıktan sonra muhtemelen oldukça istikrarsız bir durumun ortaya çıkmasından endişe ediyorum." İfadelerini kullandı
