Haley, konuyla ilgili ilk katıldığı BM Güvenlik Konseyi toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “İki devletli çözümü destekliyoruz. Amerika’nın iki devletli çözümü desteklemediğini söyleyenler yanılmış olur,” diye konuştu.
Konseyin İsrail-Filistin konusunda her ay düzenli yaptığı toplantı, bu sefer İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun dün Washington’da Başkan Donald Trump’la görüşmesinin bir gün sonrasına denk geldi.
Trump dün Netanyahu ile ortak basın toplantısında, Amerika’nın yaklaşık 20 yıldır benimsediği iki devletli çözüm politikasından vazgeçebileceğinin sinyalini veren açıklamalar yapmıştı.
Uluslararası camia yıllardır, 70 yıldır devam eden soruna tek uygulanabilir çözüm olarak, İsrail ve Filistin’in doğrudan müzakereler sonucunda yan yana iki devlet şeklinde yaşaması fikrini destekledi.
Haley, “Kesinlikle iki devletli bir çözümü destekliyoruz. Ama aynı zamanda da, ‘iki tarafı masaya getirmek için neler yapılmalı? Tarafların anlaşması için nelere ihtiyacımız var?’ gibi sorular temelinde kalıpların dışında da düşünüyoruz,” dedi.
Haley, nihayetinde herhangi bir çözümün İsrail ve Filistinliler’den geleceğini, ‘ABD’nin sadece süreci desteklemek için orada olduğunu’ belirtti.
İki devletli çözüme güçlü uluslararası destek
BM’nin Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov da, “İki devletli çözüm, iki halkın meşru ulusal arzularını hayata geçirmede tek yol olmayı sürdürüyor” ifadesini kullandı.
Kudüs’ten video bağlantısı yoluyla konsey üyelerine hitap eden Mladenov, İsrailliler’in yeni yerleşim yerleri inşasını durdurması, Filistinliler’in de şiddeti önlemesi suretiyle iki tarafın da iyi niyet gösterebileceğini kaydetti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de dün Kahire’yi ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, iki devletli çözümün tek seçenek olduğunu vurgulayarak, ‘Bir B Planı yok’ demişti.
Fransa da geçen Ocak ayında iki devletli çözüm doğrultusunda adım atmaları için bir teşvik paketi oluşturmaya yönelik bir konferansa ev sahipliği yapmıştı.
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre gazetecilere yaptığı açıklamada, “İki devletli çözümün hiç bu kadar tehdit altında olmadığını ve hala çok gerekli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft da, Trump yönetiminin “iki tarafın isteklerini karşılayan bir barış anlaşmasına ilgi göstermesini olumlu bir adım” olarak gördüklerini söyledi ve ülkesinin iki devletli çözüme desteğini yineledi.
Filistin temsilcisi Riyad Mansur da, ‘işgalin sona ermesi, iki devletli çözüm ve 2334 sayılı karar dahil BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasına’ verdikleri önemi vurguladı.
Konseyde geçen yıl sonunda kabul edilen 2334 sayılı karar, İsrail’in yerleşim yerlerini barışa engel olarak niteliyor ve İsrail’i inşaat faaliyetlerini sonlandırmaya çağırıyor.
Başkan Trump da dün İsrail Başbakanı Netanyahu’dan, yeni yerleşim yerleri inşasını bir müddet durdurmasını istemişti.
Trump’ın İsrail’e büyükelçi olarak aday gösterdiği David Friedman, iki devletli çözüme karşıtlığı ve İsrail yerleşimlerine desteğiyle tanınıyor. Friedman adaylığının onay süreci çerçevesinde bugün Senato’da katıldığı oturumda, senatörlerin, geçmişteki bazı açıklamalarını sorgulayan soruları ve protestolara maruz kaldı.
İsrail’e kuvvetli destek
Büyükelçi Haley ayrıca, ABD’nin İsrail’e ‘kuvvetli desteğini’ tekrar teyit ederken, BM’de İsrail karşıtı girişimleri ABD olarak ‘görmezden gelmeyeceklerini’ vurguladı.
Haley, “ABD’nin İsrail’e kuvvetli desteğinin altını çizmek için buradayım. 2334 sayılı karar gibi korkunç bir hatayı tekrarlamayacağız” dedi.
Nikki Haley, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu’ndan çıkan ‘aşırı taraflı’ kararların, taraflardan birini masadan uzaklaştırarak barışa ulaşılmasını zorlaştırdığını savundu.