Yazara göre geçen hafta Ermeni basınına konuşan ABD’nin Yerevan Büyükelçiliği Siyaset ve Ekonomi bölümü başkanı Matthew Jusen’in bilerek veya dikkatsizlikten yaptığı iki açıklamaya dikkat çekti. Birincisi, ABD, Kürtlere yönelik politikasından dolayı Türkiye ile ilişkileri bozduğunu kabul ediyor. İkincisi, ABD ve Türkiye’nin Kürt sorununa ve ‘1915-1923 Ermeni soykırımına’ yaklaşımları çelişiyor yönünde.
Şakaryants, bununla beraber Washington’un, uzun zamandır ‘babalık yaptığı’ Kürtleri bir anda yalnız bıraktığını vurguluyor. Yıllarca IŞİD’e karşı savaşan Irak ve Suriye Kürtleri Washington’un baskısı ile “Fırat kalkanını” ve TSK’nın Kuzey Irak’a (Güney Kürdistan) girişini “yutmak” zorunda oldu. Bunun neticesinde PKK militanları Musul operasyonuna katılan ve İran’ın yönettiği Haşdi Şabi Şii milislerinin çatısı altına girdi. Yazara göre Amerikan desteğinden mahrum kalan ve böylece bir süre sonra Türkiye ile baş başa kalacak Kürtlerin, İran’ın ‘patronajını’ kabul etmekten başka çaresi olmadığını öne sürdü.
Şakaryants, HDP milletvekillerinin tutuklanmasını “Ankara’nın Kürtlere karşı yeniden savaş açması” olarak değerlendiren ve “Türkiye’ye karşı direnişi güçlendirme” çağrısını yapan Murat Karayılan’a gönderme yaparak “Kürtlerin Başika’yı IŞİD’den mi yoksa Türk danışmanlarından mı temizlediğini henüz bilemiyoruz” ifadesini kullandı.