ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bakan Yardımcısı Joey Hood, Irak’ın Washington yönetimi için ulusal güvenlik politikası çerçevesinde değerlendirildiğini belirterek, Başkan Biden’ın Irak ve Suriye’den çekilme gibi bir niyeti olmadığını söyledi.
Kürdistan Bölgesi ve Irak halkının ABD’nin çekilme ihtimalinden endişe duymamaları gerektiğini vurgulayan Hood, “Irak ile Afganistan birbirinden çok uzak iki örnek. Peşmerge dahil Iraklı güvenlik güçlerine yardım edeceğiz. Ekonomik olarak da çok önemli, çünkü Irak dünya enerji piyasası için önemli bir ülke”dedi.
Irak’ta 10 Ekim’de yapılması planlanan seçimlere ilişkin de konuşan Joey Hood, seçimlerin şefaf bir ortamda dış müdahaleler olmadan yapılmasını arzuladıklarını belirterek, BM ve AB’nin seçimleri gözlemleme görevlerinde kendilerine destek olacaklarını söyledi.
Irak’ta demokrasinin tecelli etmesini istediklerini söyleyen Hood, seçimlerin Irak halkının istemediği şekilde sonuçlanmasıyla halkın yeninde sokağa dökülebileceğini mesajını verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bakan Yardımcısı Joey Hood, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Öncellikle Suriye’den başlamak istiyorum, son zamanlarda Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri faaliyetler arttı, siz bu askeri hareketlilikten ne kadar memnusunuz?
Rebaz merhabalar, size konuk olduğum için memnuniyet duyuyorum. İzleyicilerinize en sıcak selamlarımı iletiyorum. Evet, biz Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri faaliyetlerin artmasından endişeliyiz. Sivil insanların bu askeri hareketlilik nedeniyle zarar görmesinden çok endişeleniyoruz. Bu tür eylemlerin bölgede istikrar ve barışın sağlamasına vesile olmadığı aşikar. Aynı zamanda Türkiye’nin terör faaliyetlerine karşı savunma ve mücadelesini anlıyoruz. Biz bütün grupların askeri ve terör eylemlerine son vermelerini istiyoruz ki IŞİD’e karşı mücadeleye yoğunlaşabilelim. İstikrarlı ve huzurlu bir Suriye ile Irak inşa edebilmek için IŞİD ile mücadeleyi devam edip IŞİD’i ortadan kaldırmalıyız.
Askerlerinizin can güvenliğiyle ilgili endişeleriniz var mı, özellikle Suriye’de? Geçtiğimiz hafta Kamışlo’da bir operasyon düzenlendi. O bölgede Amerikan askerlerinin de bulunduğunu biliyoruz. Askerlerinizin can güvenliğinden endişe ediyor musunuz?
Türkiye NATO müttefikidir, dolaysıyla Türkiye ile yakından koordinasyonumuz var. Karşıtlarımız saldırı düzenlediklerinde ordumuz buna karşılık verecek güce ve kabiliyete sahiptir. Önüne çıkan olağan durumlarda da bu şekilde yanıt vermiştir. Ancak açıkçası biz diyalog aracılığıyla Kürt gruplar arasında barışa katkıda bulunmak istiyoruz. Böylece terör gruplarına ve baş düşman olan IŞİD’e karşı mücadele edebiliriz.
ABD, Rojava’da yürütülen müzakereler ve diyalogun bir parçası, acaba şu anda görüşmeler ne aşamada?
Evet biz Kürt gruplar arasındaki diyalogu destekliyoruz. Hem Suriye’nin kuzeyindeki hem de Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerle. Çünkü koordinasyonun sağlanması, gruplar arasındaki işbirliği ve barışın artmasına, PKK gibi hiç faydası olmayan grupların denklemlerin dışına itilmesine vesile olacaktır. Ayrıca Kürdistan Bölgesi ile Suriye’nin kuzey doğusunun (Rojava) barışı ve huzuru için oldukça faydalıdır. Bu nedenlerden dolayı birkaç ay önce Suriye’nin kuzey doğusunu ziyaret ettim. Orada Kürtler arası diyaloğu düzenledik. Kuşkusuz son zamanlarda da birkaç kez Erbil’i ziyaret ettim. Günlük oradaki dostlarımızla, Erbil konsolosluğumuz ve diplomatlar aracılığıyla aynı zamanda Suriye’nin kuzey doğusundakilerle konuşuyoruz.
Rojava’daki diyalogdan bahsettiniz, bu diyalog önünde bir engel var mı?
Güven, karşılıklı ilişkiler ve görüşmelerle ilgili sorular var. Biz ABD olarak diyalog, görüşme ve güvenin daha fazla arttırmasını arzuluyoruz ki asıl düşman olan IŞİD ile mücadeleye yoğunlaşalım. Böylelikle sadece bu yıl 50 milyon dolar tahsis edilen istikrar projesine destek olabilsinler. Ayrıca Irak Kürdistan Bölgesi’nde de Ekim ayında yapılacak olan seçimlerin iyi geçmesini arzuluyoruz. Irak’ta gerçek anlamda halka hizmet edecek bir hükümetin seçilmesini istiyoruz. Bu nedenle biz askeri, diplomasi ve mali konular başta olmak üzere birçok boyutuyla Suriye ve Irak’ta kalmaya devam edeceğiz. Çünkü özellikle Irak ile olan ilişkilerimiz, Amerika’nın ulusal güvenlik politikasının bir parçası. Bildiğiniz bütün bu nedenlerden dolayı; dünya enerji piyasası için önemli, dünya mirası için önemli. Kürdistan Bölgesi de inovasyon, barış ve istikrar için önemli. Diğer mozaikler de hep birlikte, Irak’ın toplumsal yapısını oluşturuyorlar.
Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde halk endişeli, özellikle Afganistan’da yaşanan olaylardan sonra aynı şeyin burada tekrarlanmasından korkuyorlar. İnsanların endişeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu gerçeklerden oldukça uzak bir şey. Irak ile Afganistan birbirinden çok uzak iki örnek. Biz Irak üzerinde çok fazla yoğunlaşıyoruz, ifade ettiğim gibi Amerika’nın ulusal güvenliği kapsamında ele alıyoruz. IŞİD’in ortadan kaldırılması ve bölgede tehdit unsuru olmaması için askeri olarak var olacaktır, Peşmerge dahil Iraklı güvenlik güçlerine yardım edeceğiz. Ekonomik olarak da çok önemli, çünkü Irak dünya enerji piyasası için önemli bir ülkedir. Kültürel anlamda da önem veriyoruz. Papa Francisco’nun ziyaretinde dile getirdiği gibi; çünkü siz derin bir kültürün beşiğisiniz. Irak’ın kendisi ABD’nin ulusal güvenliği için önemlidir. Bu nedenlerden dolayı biz Irak ile devam edeceğiz. Eğitim anlamında da, Süleymaniye’de Amerikan üniversitesi var, Erbil’de Amerikan okulları var, yine Erbil’de Katolik okulu var. Aynı şekilde Duhok’ta ve Bağdat’ta Amerikan okulları var. Bu okul ve üniversiteleri desteklemek için her yıl milyonlarca dolar harcama yapıyoruz ve bu yardımları sürdüreceğiz. Irak ve bölgeden daha fazla öğrencinin Amerika’da eğitim almasını sağlayacağız. Geçtiğimiz yıllarda bölgedeki 1.5 milyon öğrenciye ABD’de eğitim alma fırsatı verdik. Yıllık 100 bin öğrenci. Bu çok önemli, bu katılımla ilgili bir veya iki günde karar verilmedi ki hemen sonlandırılsın. Başkan Biden’ın Irak’ta bu güçlü katılımı sonlandırmak gibi bir niyeti yok.
Irak’ta Ekim ayında yapılacak olan seçimlerden bahsedelim. Seçimlerde hile yapılacağından endişe duyuyor musunuz?
Bence dünyanın her yerinde insanlar seçimlerin iyi geçmesini arzuluyor. Dünyanın her yerinde seçimlere müdahale edenler olduğunu görüyoruz.
Irak ile ilgili en temel endişeleriniz nedir?
Irak ile ilgili net düşüncemiz şu; Birleşmiş Milletler’in ülkenin tamamında yapılacak olan seçimleri titizlikle gözetlemesi için maddi destek sağlayacağız. Böylece seçimin başından sonuna kadar kayıt altına alınan bütün verileri uluslararası toplumla paylaşılacak. AB’nin de seçimleri gözlemleme sorumluluğunu üstlendiğini biliyorum, onları da destekliyoruz. Bağdat ve Erbil’deki diplomatlarımız, diğer diplomatlarla birlikte seçim öncesi ve seçim zamanındaki süreci takip edecek. Daha sonra oyların sayımı ile hükümetin kurulması süreci takip edilecek. Irak halkının seçimlerin çok iyi bir şekilde yapılmasını arzuladığını herkesten daha iyi biliyoruz. Eğer seçimler istendiği gibi gitmezse bence sokağa dökülecekler. Bir kez daha barışçıl yollarla protesto gösterisi yapacaklar ve taleplerini dile getirecekler. Iraklılar seçimlerin iyi geçmesini, akabinde de halka hizmet eden iyi bir hükümetin kurulmasını arzuluyor.
Bölge ülkelerinin seçimlere müdahale etmelerinden endişe duyuyor musunuz?
Karşıtlarımızın seçimlere müdahale etmeleri konusunda hepimizin endişeli olması gerekiyor. İzleyicileriniz şaşırabilir, dünyadaki bütün hükümetlerin demokrasiye inancı yok. Yeni bir hükümetin kurulması için iktidarı halka vermeye ikna olmuyorlar. Ancak bu Amerika’nın temel görüşlerini yansıtıyor. Bize göre Iraklılar da bu şekilde düşünüyor. Belki de seçim sonuçları hakkında hemfikir olmayabilirler. Belki de seçim sonrası kurulacak hükümetin politikasıyla hem fikir olmayabilirler. Halkın kendi görüşü olmasına ve seçimlerde bu görüşün tecelli etmesi konusunda hem fikiriz. Seçimlerin temiz bir şekilde yapıldığından emin olmak için herkesin elinden gelmesini yapması gerekiyor. Bu da uluslararası bir gözlem ekibinin işbaşında olmasıyla başlar. Amerika’da aylardır bunu savunuyor. Seçimlerin Ekim’de yapılmasını bekliyoruz. Seçimlerin gizlice ertelenmesi istendiği yönünde ABD’nin kuşkular var. Bu doğru değil. Biz seçimlerin zamanında yani Ekim’de yapılmasını istiyoruz. İyi bir şekilde sürecin işlemesini istiyoruz. Reformcu ve halka hizmet eden bir hükümetin kurulmasını istiyoruz.