Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde Anadolu Yayıncılar Derneği’nde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’le kahvaltı ettiklerini yazdı. Selvi, "Bakan Gül yürüyen soruşturmalarla ilgili ser verip sır vermeme tutumunu koruyor. O nedenle 6 yıl sonra başlatılan ikinci dalga Kobani operasyonları konusunda sağdan girdik, soldan sorduk ama perde arkasına ilişkin bir bilgi alamadık” değerlendirmesinde bulundu.
Selvi’nin yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Adalet Bakanı, 'Gezi ve Kobani olaylarıyla Türkiye’de sokak üzerinden bir vesayet devşirme alanında Vandallar ve bu konuda teröristler devreyle girdi. 6-8 Ekim olaylarında çok büyük vahşet yaşandı. Terör örgütünün talimatlarıyla yapılan eylemlerde, iki polisimiz şehit oldu, 35 vatandaşımız hayatını kaybetti, Yasin Börü’nün hayatına kurban eti dağıtırken vahşice son verildi. Bunların elbette hesabı sorulur. Türkiye’de bölge halkının, Kürtlerin en büyük sorunu PKK sorunu ve yine oy alıncaya kadar kapılarına geldi ama oy aldıktan sonra kapısının önüne çukur kazdı. Bu siyasetin de bölgeye vermiş olduğu zararı hepimiz biliyoruz. Yürüyen soruşturmayla ilgili savcılık vardığı sonucu kamuoyuyla paylaşacak' demekle yetindi.
‘Süleyman Soylu’nun eş başkanlar vurgusu’
Kobani soruşturmasının nereye odaklanacağı sorusuna cevap aradığımı söylemiştim. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Demirtaş 6-8 Ekim olaylarının bir numaralı sorumlusudur” çıkışı bir fikir verdi. Aradığım sorunun ikinci cevabını ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “6 yıl geçmişmiş de, neden yargı bugün bakıyormuşmuş da, neden böyle yapıyormuş da... Yüzlerce yıl geçti. Kerbela’yı unuttuk mu?” sözlerinde buldum. Soylu o konuşmanın devamında, “Aklımızı ve hafızamızı yediğimizi ve unuttuğumuz sananlara sesleniyorum. Hatırlıyor musunuz? Sözde eş başkanlardı. ‘Sokağa çıkın’ diye talimat verdi. ‘Hadlerini bildirin’ diye talimat verdi” diyor.”