Tülay Hatimoğulları: Üçlü bir ittifak kesinlikle yoktur
Yeni anayasa tartışmalarına DEM Parti’nin destek verdiğine ilişkin iddiaları değerlendiren Tülay Hatimoğulları, ‘İktidar bir erken seçim sinyali vermedi. Ya erken seçim ya da Anayasa değişikliği gerekmekte. Barış süreci seçim süreci ile karıştırılmamalı’ diye kaydetti.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, katıldığı televizyon programında barış süreci ve yeni anayasa tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AK Parti, MHP ve DEM heyeti olarak üçlü yürümeye karar verdik” sözlerine değinen Hatimoğulları, bu ifadelerin bir ittifak anlamına gelmediğini belirtti. “Hem Cumhurbaşkanı hem de sözcüleri, bunun bir ittifak kastıyla söylenmediğini ifade etti” diyen Hatimoğulları, sürecin başından bu yana yalnızca iktidarla değil, muhalefetle de temas kurduklarını vurguladı.
“Herhangi bir partinin çıkarı için bu yolda yürümüyoruz. Biz devletle bu süreci yürütüyoruz” dedi.
Anayasa tartışmaları ve seçim süreci
Hatimoğulları, iktidarın erken seçim sinyali vermediğini, ancak ya seçim ya da anayasa değişikliği gibi bir karar aşamasında olduğunu söyledi. Barış sürecinin seçimle ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirterek, “Bu sürecin seçim malzemesi yapılması barışa zarar verir” dedi.
“Anayasa şu an gündemimizde değil ama mevcut anayasa fiilen uygulanmıyor. Yeni bir anayasa için önce muhalefet üzerindeki baskıların kaldırılması ve kayyum uygulamalarının son bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Demokratik siyasete dönüş vurgusu
Hatimoğulları, barış süreci kapsamında PKK’lilerin temsili bir silah bırakma töreniyle Türkiye’ye dönmek istediklerini söyledi. Silahlı mücadele yürütenlerin sivil siyasete dahil olma iradesi gösterdiğini belirten Hatimoğulları, “Yeni bir sayfa açmak istediklerini dile getirdiler. Demokratik siyasete entegre olmak istiyorlar. Komünler üzerine tartışmalara katılmak istiyorlar” dedi.
Ancak bu dönüşümün gerçekleşebilmesi için hukuki zeminin hazırlanması gerektiğini belirtti: “Eğer geldiklerinde tutuklanacaklarsa, bu mümkün olamaz. Silah bırakan kadrolar için yasal düzenlemelere ihtiyaç var.”