AYM'nin 'süre aşımı'ndan reddettiği Taybet İnan davası AİHM'e taşınıyor

AYM, cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet İnan hakkında yapılan 'yaşam hakkı ihlali' başvurusunu 'süre aşımı' gerekçesiyle reddetti.

25 Eylül 2025 - 10:05
25 Eylül 2025 - 10:05
 0
AYM'nin 'süre aşımı'ndan reddettiği Taybet İnan davası AİHM'e taşınıyor

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015'de ilan edilen ve 38 gün süren sokağa çıkma yasaklarındaki sivil ölümlere dair başlatılan soruşturmalarda cezasızlık sürüyor. Son olarak 'Taybet Ana' olarak bilinen Taybet İnan'ın ölümüne ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapılan 'yaşam hakkı ihlali' başvurusu 'süre aşımı'ndan reddedildi.

Dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınacak.

57 yaşındaki Taybet İnan Silopi’de ilan edilen yasakta hayatını kaybeden isimlerden biriydi. Taybet İnan, 19 Aralık 2015'te açılan ateş sonucu sokakta katledildi ve cenazesinin yakınları tarafından alınmasına 7 gün boyunca izin verilmedi. Taybet İnan'a vurulduğu sırada yardım etmek isteyen kayınbiraderi Yusuf İnan da evinin avlusunda vuruldu. Yusuf İnan, 20 saat boyunca yaralı halde bekletilmesi nedeniyle kan kaybından yaşamını yitirdi. Taybet İnan'ın eşi Halit İnan da cenazeyi almak isterken polislerin açtığı ateş sonucu yaralandı. Taybet İnan'ın cenazesi günlerce sokaktan alınamadı. Ailenin cenaze törenine katılmasına izin verilmedi. 9 çocuğu olan İnan'ı son yolculuğuna sadece iki oğlu ve kardeşi uğurlayabildi.

AYM'ye taşındı

Taybet İnan soruşturmasını Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü. Dosyada ilerleme katedilemeyince milletvekilleri davayı Meclis'te gündem etti. Günlerce toprağa verilemeyen Taybet İnan'ın ölümü hem yerel hem de uluslararası kamuoyunda geniş yer bulurken; Adalet Bakanlığı soruşturmaya dair soru önergesine "Bakanlığımızda bilgi bulunmamaktadır" yanıtını verdi. İnan ailesi ve avukatları soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilemeyince 14 Ocak 2021 tarihinde AYM'ye başvurdu.

4 ihlalin 3'ü reddedildi

AYM, 4 yıl sonra başvuruyu değerlendirdi ve karara bağladı. Mahkeme, başvuruyu 'yaşam hakkı' bakımından, 'otopsi raporuna göre kurşunların doğrudan öldürücü nitelikte olduğu, yardım edilse de hayatta kalamayacağı; ayrıca soruşturma sürecine ilişkin başvurunun süre aşımına uğradığı' gerekçesiyle reddetti.

Mahkeme, ayrıca işkence ve kötü muamele yasağı ile adil yargılama hakkı ihlallerinde de başvurunun yasal süre içerisinde yapılmadığını, bu nedenle dayanaktan yoksun olduğunu belirterek başvuruyu kabul edilemez buldu.

'Aile hayatına saygı' ihlali

Diğer yandan mahkeme, Anayasa’nın 20'inci maddesinde güvence altına alınan 'aile hayatına saygı hakkı'nın ihlal edildiğine karar verdi. İhlal gerekçesinde, cenazenin üç günlük süre dahi verilmeden resen defnedilmesinin kanuni bir dayanağı olmadığı belirtildi.

Mahkeme, kararı oybirliğiyle verdi.

Kararı bianet’ değerlendiren İnan ailesinin avukatı Ramazan Demir, "AYM, 90’lar faili meçhul dosyalarını incelememe bahanesini son olarak bu dosya için kullandı" dedi ve kararı şöyle detaylandırdı:

"20-30 yıl gibi çok uzun süre dosyanın hareketsiz bırakılmasını ret gerekçesi yaptığı o dosyalarda, ‘soruşturmanın etkisiz olduğunu anladığınız anda AYM’ye başvurmanız gerekirdi’ deyip başvuru süresini başlatıyordu. Şimdi mahkeme, bu dosya açısından aynı gerekçeyi kullandı. ‘Etkili soruşturma yürütülmediğini tahmin etmiş olmanız lazımdı, o yüzden daha erken başvuru yapmalıydınız’ diyerek süre aşımı kararı verdi. Etkili soruşturma yürütülmediği ne zaman anlaşılır peki? Belli değil."

"Aylarca dosyaya ulaşamadık"

Demir, ihlal başvurusunun "süre aşımı" gerekçesiyle reddedilmesine şu sözlerle tepki verdi:

"Dosyaya bakıldığında gelen giden evraklar olduğu ve dolayısıyla savcılığın soruşturmayı yürütmeye devam ettiği görülüyor. Ama AYM diyor ki ‘sen savcılığın etkili soruşturma yürütüp yürütmediğini denetle sonra ona göre bana başvur’. Biz nasıl denetleyelim? İçtihat bu belirsizlikle mağduriyet yaratıyor ve başvurulara çok büyük külfet yüklüyor, savcılığın işlemlerini denetleme yükümlülüğü yüklüyor. Biz aylarca dosyanın kendisine ulaşamadık zaten. Savcı ya yerinde yoktu, ya izinde ya da dosyayı göstermekten imtina ediyordu. Haftalarca dosyaya bir dilekçe sunamadık, savcı almadı dosyaya."

Dava, AİHM’e taşınacak

Davanın avukatı Ramazan Demir, dilekçeyi büyük çabaların ardından Silopi’ye en yakın ilçe adliyesi olan Cizre Adliyesi’nden havale yoluyla gönderebildiklerini söyledi. “Bizim bu kadar özenle takip ettiğimiz dosyaya savcılık aynı özeni göstermediği için biz cezalandırılıyoruz”diyen Demir, davayı AİHM’e taşıyacaklarını duyurdu.

"Karar sürpriz olmadı"

AYM'nin ret kararını beklediklerini söyleyen Taybet İnan'ın oğlu Ömer İnan da "Adaleti olmayan bir ülkede adalet beklemek zor. Bu karar bizim için sürpriz olmadı" dedi.

Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın mücadelesini hatırlatan İnan, "Bugüne kadar faili meçhul cinayetlerin hangisi aydınlatılmış ki burada hukuk yerini bulsun. Kimler yargılandı ve hesap verdi? Hiç kimse" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Son olarak davayı AİHM'e taşıyacaklarını belirten İnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak "Adalet ve barışı başka ülkelere istiyor ama kendin ülkesinde yaşanan ölümlerden haberi yok. Mesele Kürt halkının sorunu olunca görmüyor" ifadelerini kullandı.

 

Bu haber toplam 1316 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 06:28:24