DEM Partili Temelli'den 'Demirtaş' açıklaması

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

17 Kasım 2025 - 13:53
17 Kasım 2025 - 13:53
 0
DEM Partili Temelli'den 'Demirtaş' açıklaması

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Demirtaş kararı sonrasında sevgili Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi beklendi ve hala bekliyoruz. Neden tahliye edilmediğine dair hiçbir açıklama yok. Siyasallaşmış yargı hala kulağının üstüne yatmaya devam ediyor. Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı kesindir. Nettir ve Selahattin Demirtaş ile bu davadan yargılanan bütün arkadaşlarımızın hemen bırakılması gerekiyor. Şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını uygulamayarak İstinaf Mahkemesi, açık söyleyelim, suç işliyor. Ama yargı öyle bir hale gelmiş ki Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı kararlarda gayet rahat bir şekilde suç işleyebiliyor" dedi.

Temelli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden bakanlıkların 2026 yılı bütçelerine yönelik eleştirileri başta olmak üzere şöyle konuştu:

"Bütçe halktan uzak"

Meclis her geçen gün sadece ve sadece çoğunluğun yani iktidarın gündemiyle kendisini sınırlıyor. Yani toplumun, halkın gündemi bir türlü Meclis’e yansımıyor. Vakıflar Kanunu’ndan hemen sonra bir torba yasa yine geliyor. 40 maddeden oluşan vergi düzenlemelerini içeren bir yasa Meclis’in gündeminde. Şimdi bildiğiniz gibi şu anda bütçe görüşülmekte, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda. Orada da hep dile getirdiğimiz gibi aslında bu bütçede tıpkı diğer yasalarda olduğu gibi Bütçe Kanunu da yine toplumdan, halktan uzak. Tam tersine bir de halkın bütçe hakkını gasp eden bir bütçe anlayışı var. Dolayısıyla dönüp baktığımızda, tam da Plan ve Bütçe’de bütçe görüşülürken bir Vergi Kanunu Genel Kurul’a geliyor. Bu Vergi Kanunu'na baktığınızda neyi görüyorsunuz? Mevcut vergi adaletsizliğini, toplumdaki vergi adaletsizliğini, vergi mevzuatındaki vergi adaletsizliğini derinleştiren bir anlayış burada da söz konusu. Yani vergideki adaletsizliği ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler bu kanun teklifinin içinde yok. Tam tersine, vergiyi tabana yayıyor. Yani halkın üzerine, emekçinin üzerine, yoksulun üzerine yeni yükler getiriyor.

"O iller Kürt illeri"

Adalet ve Kalkınma Partisi yıllardır kararlı bir şekilde sürekli olarak sermayenin bütçelerini karşımıza getirdi. Biz de yine aynı kararlılıkla emeğin, halkın, toplumun bütçesini savunmaya devam ettik. Türkiye coğrafyasına baktığınızda bölgesel eşitsizlik dediğinizde Kürt illeri belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Bunu komisyonda söylüyoruz. Diyoruz ki, Kürt illerinde böyle bir adaletsizlik var. Komisyonun tek ilgilendiği konu nedir, biliyor musunuz? Bu adaletsizlik değil. 'Kürt illeri' sözcüğü. Kürt illeri sözcüğünü düzeltme çabasında. Anayasa'ya aykırıymış. Anayasa'ya aykırı falan değil. O iller Kürt illeri. Neden Kürt illeri diyoruz? Çünkü nüfusun büyük bir çoğunluğu Kürtler ve Kürt halkının iradesinin yansıdığı, yerel seçimlerde de görüldüğü gibi yansıdığı kentler. Fakat bir başka özelliği daha var bu illerin. Gerçekten bölgesel eşitsizliğe ve gelir dağılımındaki eşitsizliğe hem kişisel anlamda hem bölgesel anlamda baktığınızda dramatik bir fark ortaya çıkıyor. Yani bugün Devlet Planlama Teşkilatı’nın zamanında yapmış olduğu sınıflandırmaya göre bakarsanız, 1. bölge ile 6. bölge, Kürt illeri 6. bölgedir. 1. bölge Marmara’dır. Aradaki fark devasa bir farktır. Dolayısıyla aynı ülkede mi yaşıyoruz sorusunu bize sorduran bir fark var karşımızda.

"İstinaf Mahkemesi, açık söyleyelim, suç işliyor"

AİHM'in Demirtaş kararı sonrasında sevgili Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi beklendi ve hala bekliyoruz. Neden tahliye edilmediğine dair hiçbir açıklama yok. Siyasallaşmış yargı hala kulağının üstüne yatmaya devam ediyor. Oysa AİHM kararı kesindir. Nettir ve Selahattin Demirtaş ile bu davadan yargılanan bütün arkadaşlarımız hemen bırakılması gerekiyor. Şu anda AİHM'in kararını uygulamayarak İstinaf Mahkemesi, açık söyleyelim, suç işliyor. Ama yargı öyle bir hale gelmiş ki Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı kararlarda gayet rahat bir şekilde suç işleyebiliyor.

Temelli, Meclis çözüm komisyonunun yasa gündemine ilişkin sorulan soruya, "Bu konuda çeşitli açıklamalar oluyor. Sayın Uçum da bir açıklama yaptı. Şunu çok iyi biliyoruz ki, özellikle 26 Ekim'e kadar gelen süreçte, 27 Şubat'ta başlayan sayın Öcalan'ın açıklamalarından 26 Ekim'de geri çekilmeye kadar önemli adımlar atıldı, ama tek yanlı atıldı. Diğer tarafın adım atacağı en önemli mevzu, özel yasa meselesine odaklanıyor. Bununla başlanacak gibi görünüyor. Bu yasanın nasıl olması gerektiğine dair meclis komisyonu görüşmeleri tamamladıktan sonra raporunu yazacak. Bu rapor çerçevesinde çeşitli görüşler alınacak ve kanun teklifine doğru yol alacağız. Daha önce 31 Aralık hedef olarak gösteriliyordu; umarım çok gecikmeden, bir an önce bu kanun teklifi genel kurula gelir ve yasalaşır. Özel yasa dediğimiz şeyler de başlamış olur. Bu, toplumun beklentilerinin önemli bir kısmını karşılar ve sağlıklı bir şekilde yol alınabilir" yanıtını verdi.

Temelli, komisyon üyelerinin İmralı Adası ziyaretine ilişkin soruyu ise "Komisyonun adaya gitme konusunu da gündeme almasını biz istiyoruz. Çok daha önce de istedik. Umarım yarın bunu gündemine alır, kararını verir" sözleriyle yanıtladı.

 

 

Bu haber toplam 2601 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 15:54:00