HAK-PAR Başkanlık Kurulu üyesi Arif Sevinç Adana Emniyetinde ifade verdi

19 Kasım 2025 - 09:06
19 Kasım 2025 - 09:06
 0
HAK-PAR Başkanlık Kurulu üyesi Arif Sevinç Adana Emniyetinde ifade verdi

18 Kasım 2025 tarihinde Adana Emniyeti Güvenlik Şubeye ifade vermek için çağırılan Arif Sevinç, HAK-PAR Başkanlık Kurulu'nun "Öcalan'ı irade olarak görenler artık uyanmalıdır" başlıklı bildirisinde yer alan ifadeler ve kullanılan Öcalan fotoğrafını paylaşması nedeniyle "suçu ve suçluyu övmek" suçlamasıyla ifadesi alındı.

Sevinç ifadesinde "Basın büromuza ait bu bildirinin içeriğine katıldığım için paylaştım. PKK ve Öcalan'ın izledikleri siyasetin Kürtlere zarar verdiğini, esasen Kürt karşıtı olan bu yapının desteklenmemesi gerektiğini ifade eden bir açıklamadır, çağrıdır.. Söz konusu fotoğraf en güvenlikli cezaevi olan İmralı cezaevinde, devlet tarafından çekilmiş ve servis edilmiştir. Suç unsuru olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Emniyette ifadesi alınan HAK-PAR başkanlık kurulu üyesi Arif Sevinç, serbest bırakıldı.

Savcılığın Arif Sevinç arkadaşımıza açtığı davaya gerekçe olan HAK-PAR başkanlık kurulu bildirisini ve İmralı adasında devletin izniyle basına servis edilen resmi, kamuoyunun değerlendirmesi için, ekte paylaşıyoruz.

=======

Öcalan’ı ‘irade’ olarak görenler artık uyanmalıdır.

PKK’nin 12. Kongresine gönderdiği ve 25 Nisan 2025 tarihini taşıyan mektupta, en değme sömürgeci, faşist ve Kürt düşmanı çevrelerin söylemlerini dahi aşarak, Kürtleri bir ‘kültür kalıntısı’, Kürdistan’ı ise ‘Çöplük’, ‘Çöplük toplumu’, ’Mezarlık’ olarak gösteren Abdullah Öcalan’ı hala sözüne değer verilecek bir kişi veya irade olarak görenler, artık uyanmalıdır.

Şeyh Said, Said-i Kurdi, Seyit Rıza, Bedirxaniler, Barzaniler de dahil olmak üzere, Kürt halkının özgürlük mücadelesine önderlik eden, katkı sunan değerli Kürt şahsiyetleri ve ailelerini ‘Judenrat’ olarak bilinen ‘faşistlerle iş birliği yapan Yahudilerden oluşmuş grup veya aileler’ gibi gösterip tıpkı sömürgeciler gibi aşağılayan, küçük gören sözleri, eşi görülmemiş bir teslimiyetin dışavurumudur.

‘Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş’ atasözü tam da Öcalan’ın ‘Judenrat’ durumunu ifade eder.

Türkiye’nin Kontrgerilla teşkilatlarında yetişen, MİT ile birlikte örgütünü kuran, yöneten ve bugüne dek Devletin karanlık odaklarının çıkarları için on binlerce Kürdü ölüme sürükleyerek arkasında büyük bir yıkım bırakan ve yakalandığında  ‘fırsat verilirse hizmete hazırım, büyük hizmet ederim’ diyen Öcalan’ın Kürt halkına değil, sömürgecilere hizmet ettiğini görmeyenler, veya hala bu uğursuz alandan rant elde etme amacıyla onu allayıp, pullayanlar, büyük vebal altındadır.

Bilinmelidir ki, Kürtler, özgürlük mücadelelerine önderlik eden, katkı sunan tüm kahramanlarını baş tacı etmeye, sahiplenmeye devam edecektir.

Onlar tarihimizin, ulusal, demokratik mücadelemizin en parlak sayfalarıdır.

Kürtler ve Kürdistan gurur duyduğumuz köklü bir kültüre, tarihe ve mücadele geleneğine sahiptir.

Anlaşılan o ki; 1970li yıllarda Kürt yurtsever hareketinin doğal gelişimin engelleyen Devlet /Öcalan projesi PKK'nin silah bırakması ve tasfiyesi sonrasında da son bulmayacak, yeni bir formatla Kürt hareketinin gelişimini engellemeye devam edecektir.

Kürt kitlelerini daha çok Kürt olmayan, Türk solundan, sağından atanan temsilciler eliyle yönetmeyi sürdürecekler.

‘Kürt ulusu’ demek yerine Kürtleri, Türk etnik yapısı içinde eriten ‘Demokratik Ulus’ konseptiyle, Kürdistan yerine ‘ortak vatan’  anlayışıyla, bağımsızlık-özerklik- federasyon gibi statü talebi yerine Kominalizm hedefiyle Kürtleri meşru kolektif haklarından uzak tutmaya çalışacaklar.

Öcalan’ Bizim yeni dönem perspektifimiz demokratik ulus, eko-ekonomi ve komünalizm temelinde toplumun yeniden inşasıdır’ diyerek tüm PKK kadrolarının bundan böyle de Kürtleri ulus olmaktan kaynaklı kolektif hakları için mücadele etmekten uzak tutan bir pozisyona çekmeye çabalayacaklarını ilan etmiş durumdadır.

HAK-PAR bu oyunun farkındadır.

HAK-PAR Kürt karşıtı bir aparata dönüşen PKK’nin silah bırakmasını ve tasfiyesini destekliyor; ancak Kürt halkına kurulan yeni tuzakları teşhir etmekten de geri durmuyor.

Tüm bu oyunları boşa çıkaracak ve halkımızın özgürlük mücadelesine önderlik edecek, yeni sürece uygun, legal, demokratik, güçlü ve kitlesel bir mücadele aracını hep birlikte inşa etmek ertelenemez bir görevdir.

Farklı Kürt yurtsever parti, grup ve kadrolar, Kürt karşıtı politikalara karşı HAK-PAR'da güçlerini birleştirerek bu inşa sürecini başlatabilir, hızlandırabilirler. 07.06.2025

HAK-PAR

HAK-PAR Basın Bürosu

Bu haber toplam 1 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 09:06:32