İran’ın Deyrezzor’dan Çekilmesinin Ardından Korku Sürüyor: Binlerce Militan Nerede?
Suriye’nin doğusundaki Deyrezzor vilayetinde İran destekli milislerin yıllarca süren sıkı kontrolü sona erdi. Ancak binlerce yerel militanın akıbeti belirsizliğini korurken, bölge halkı yeni bir istikrarsızlık döneminden endişe duyuyor.

2017 yılında İran, IŞİD'e karşı Beşar Esad rejimini desteklemek amacıyla Fırat Nehri’nin batı yakasına girerek Deyrezzor'dan Irak sınırındaki Elbukemal’e kadar olan hattı ve Fırat’ın doğusundaki yedi köyü kontrol altına aldı. Bu kontrol, İran Devrim Muhafızları (IRGC) ve ona bağlı milisler aracılığıyla sağlandı.
Ancak son haftalarda bölgedeki İran varlığının ani çöküşüyle birlikte, milis güçlerin akıbeti büyük bir soru işareti yarattı.
Bazıları Irak’a Kaçtı, Diğerleri Saklanıyor
İsmini gizli tutan eski bir İran yanlısı milis üyesi olan Ahmed el-Ahmed, North Press'e yaptığı açıklamada, “Rejimin güvenlik birimleri tarafından aranıyordum. Milis güçlerine ya para karşılığı ya da zorla alındık,” dedi.
Savaş zamanında ayda 150 dolar maaş aldığını ve bunun o dönemde ‘servet gibi’ geldiğini belirten el-Ahmed, rejimin çökmesinin ardından İranlı komutanlarının dağılma talimatı aldığını ve bazı kişilerin Suriye-Irak çölü üzerinden kaçtığını ifade etti. "Komutanlar lüks araçlarla Irak'a kaçtı, bizi kaderimizle baş başa bıraktılar," dedi.
El-Ahmed'e göre birçok eski milis hâlâ bölgede yaşıyor, ancak nadiren evlerinden çıkıyor ve kimliklerini gizliyor.
Kimlik Değiştirip Halkın Arasına Karıştılar
Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı Deyrezzor Güvenlik Müdürlüğü’nden ismini vermek istemeyen bir askeri yetkiliye göre, Esad rejiminin bölgeden çekilmesinden bu yana yaklaşık 500 İran yanlısı milis tutuklandı. Bunlar arasında orta ve alt düzey komutanlar da bulunuyor.
Yetkili, ellerindeki verilere göre milislerin:
• %35’inin Irak’a kaçtığını,
• %30’unun sahte kimliklerle halk arasında yaşadığını,
• geri kalanının ise intikam saldırıları için uygun zamanı bekleyen "uyuyan hücreler" olduğunu belirtti.
Ayrıca, aşiret koruması, zayıf istihbarat ağı ve bölgenin zorlu koşulları nedeniyle saklanmanın oldukça kolay olduğuna dikkat çekti.
Halk Hâlâ Tedirgin
Deyrezzorlu yerel bir tüccar olan Muhammed Zeyn, “Yıllarca baskı altında yaşadık. Birçok aile oğlunu kaybetti. Şimdi bir umut var, ama bu kişilerin nereye gittiğini bilmiyoruz,” dedi.
Zeyn, milislerin evlerin arasında gece yarısı belge yaktıklarını ve daha sonra ortadan kaybolduklarını söyledi. “Bugün hayalet gibiler. Dönmeyeceklerinin garantisi yok,” ifadelerini kullandı.
Doğu Deyrezzor’un el-Meyadin kasabasından Ahmed el-Sadık ise, “Okullar kışlaya, hastaneler ise cezaevine dönmüştü. Bugün hâlâ intikam korkusu yaşıyoruz. Onlarla iş birliği yapanlar kılık değiştirip aramızda dolaşıyor,” dedi.
Sadık, “Eskiden sokakları milisler doldururdu. Bugün hükümet her gün bir-iki kişinin tutuklandığını duyuruyor ama ya geri kalan 18 bin kişi? Gerçekten ortadan kayboldular mı?” diye sordu.
Resmî Raporlara Göre On Binlerce Savaşçı Vardı
Amerikan yayın organı Voice of America’nın 2015 tarihli bir raporuna göre, İran destekli Liwa Fatemiyoun milis gücü bir tümene yükseltilmişti ve bu da sayılarının 10.000 ila 20.000 arasında olduğunu gösteriyordu.
2018 yılında örgüte bağlı bir yetkili, 2.000 milisin öldüğünü ve 8.000’inin yaralandığını açıklamıştı.
Ancak Deyrezzor halkı, gerçek gücün ne olduğu ve bu militanların nereye gittiği netleşmeden tam anlamıyla güvenlik içinde yaşamayacaklarını söylüyor.
Son güncellenme: 18:06:42