İran’ın hükümet dışı kalması Irak’ı silahlı çatışmaya sürükler mi?

İran’ın Irak’taki siyasi etkisinin yeni hükümet dışına itilmesi ihtimali, uzmanlara göre ülkeyi yeniden bombalı saldırılar ve silahlı çatışmaların eşiğine sürükleyebilir.

20 Kasım 2025 - 09:48
20 Kasım 2025 - 09:48
 0
İran’ın hükümet dışı kalması Irak’ı silahlı çatışmaya sürükler mi?

Iraklı siyasi aktivist Muhammed el-Halidi, İran’a yakın milislerin yeni hükümet dışında bırakılması hâlinde ülkenin yeniden şiddet sarmalına sürüklenebileceği uyarısında bulunarak, “Irak’ta yeniden bombalı saldırılar ve silahlı kopuşlar görebiliriz. 22 yıldır güç inşa eden milisler, bunu kolay vazgeçilecek bir şey olarak görmüyor” dedi.

Irak Yüksek Seçim Komisyonu’nun nihai sonuçları açıklamasının ardından, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin listesinin birinci çıkmasıyla hükümet kurma yarışı tamamen parlamento içinde en büyük blok olma mücadelesine dönüşmüş durumda. Ancak hâlen tek bir liste, hükümeti kurabilecek sayı ve desteği sağlayabilmiş değil.

İran Destekli Çatının Geleceği Belirsiz

2003’ten bu yana parlamenter bir sistemle yönetilen Irak’ta, başbakan ve bakanlar kurulu meclisteki blokların oluşturduğu dengeyle belirleniyor. Bu nedenle, iki-üçte birlik çoğunluk ve geniş siyasi mutabakat şartı seçim sonrası süreci her zaman zorlu kılıyor. İran’ın nüfuzu da bu denklemin belirleyici unsurlarından biri.

Son seçimlerde İran yanlısı Şii partilerin oluşturduğu Koordinasyon Çerçevesi, parlamentonun en büyük bloku hâline gelmiş ve bu yapı üzerinden Sudani başbakanlığa taşınmıştı. Ancak bu seçimde hiçbir blok tek başına hükümet kuracak çoğunluğa yaklaşamadı. Mevcut tabloya göre Şii partilerin yeniden birleşmesi hâlinde bile en fazla yaklaşık 120 sandalyeye ulaşmaları bekleniyor; bu da 175 sandalyelik çoğunluk şartının gerisinde.

Tahran’ın Baskısı Artıyor

Seçimlerin ardından isminin açıklanmasını istemeyen bir kazanan aday, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin gizlice Irak’a birkaç kez geldiğini ve Şii siyasi bloklara Koordinasyon Çerçevesi’ni korumaları için baskı yaptığını söyledi.

Iraklı siyasi analist Hamed el-Yasiri de, “İran seçimlere müdahale etmeyi bırakmaz. Şii blokun dağılması, İran’ın 22 yılda Irak’ta inşa ettiği her şeyin çökmesi anlamına gelir” diyerek, İran’ın büyükelçisi ve Kudüs Gücü komutanının koordinasyonun dağılmaması için yoğun çaba yürüttüğünü belirtti.

El-Yasiri, Nuri el-Maliki’nin kişisel hırsları sebebiyle Koordinasyon Çerçevesi’ni zayıflattığını savunarak, Sudani’nin artan popülaritesinin Maliki’yi rahatsız ettiğini ifade etti. Ayrıca, İran’ın Sudani’yi desteklemediğini, “Araplara ve ABD’ye İran’dan daha yakın” bir profil çizmesinin Tahran’ı memnun etmediğini söyledi.

Washington Farklı Bir Hükümet İstiyor

Amerika Birleşik Devletleri ise Sudani’nin listesinin, ikinci sıradaki Sünni lider Muhammed el-Halbusi’nin ve Kürt listesinin yer aldığı bir hükümet kurulmasına sıcak bakıyor.

ABD Başkanı’nın Irak özel temsilcisi Mark Savaya’nın seçimlerden önce Sudani ile birlikte birçok kez kameraya yansıması da Washington’un yaklaşımını ortaya koymuştu. Savaya, 31 Ekim’deki mesajında, Irak’ın “dış etkileri azaltma, silahları devlet kontrolünde toplama ve uluslararası şirketlere kapı açma” yolunda ilerlediğini, ancak bu sürecin tamamlanması için desteğe ihtiyaç duyduğunu söylemişti.

Iraklı analist Usame el-Zubeydi, ABD’nin Sudani’ye açık destek verdiğini belirterek, “Amerika’nın Koordinasyon Çerçevesi’nin devamını istemediği ortada. Milislerin tasfiyesinde ısrarcılar ve bu İran’ın sert direnişiyle karşılaşacak” dedi.

Eski Irak milletvekili Cemal el-Kilani ise, ABD’nin “milislerden arındırılmış, mezhebi dengeleri gözeten bir hükümet” istediğini belirtti. Haşdi Şabi unsurlarının güvenlik kurumlarına entegrasyonunun Washington tarafından kabul edilebilir bir çözüm olduğu ifade edildi.

Siyasi Trafiğin Yoğunlaştığı Dönem

11 Kasım’da seçimlerin tamamlanmasından bu yana siyasi partiler, ilk oturumdan önce parlamentonun en büyük bloğunu oluşturmak için yoğun görüşme trafiği yürütüyor. Maliki’nin, Halbusi ile bir araya gelerek Sudani ile ittifak kurmasını engellemeye çalıştığı bildirildi; ancak hem ABD hem İran’ın baskıları altında bu çabaların ne kadar sonuç vereceği belirsiz.

Iraklı siyasetçi Galib el-Duri, Sudani’nin hâlen en güçlü aday olduğunu, çünkü “uluslararası kabul gördüğünü” belirtti. Ancak eski başbakanlar Haydar el-Abadi, Mustafa el-Kazımi ve bazı güvenlik şeflerinin de potansiyel adaylar arasında bulunduğunu söyledi.

Bazı analistler ise, taraflar arasındaki tüm gerilime rağmen Koordinasyon Çerçevesi’nin sonunda anlaşmaya varacağını düşünüyor. Nitekim bu yapıdan siyasetçi Hüsam el-Rubai, “Sudani’nin ikinci dönemine karşı güçlü bir veto var” diyerek iç ayrışmanın sürdüğünü doğruladı.

Silahlı Çatışma Senaryosu

İran’a yakın siyasi partilerin milis güçlerine sahip olması, dışlanma ihtimalini tehlikeli bir senaryo hâline getiriyor. Bu grupların yüz binlerce savaşçısı olduğu, devlet kurumlarında geniş nüfuz sahibi oldukları ve büyük bir ekonomik altyapıyı kontrol ettikleri biliniyor.

Siyasi aktivist Muhammed el-Halidi, “ABD’nin vizyonu, Irak’ı milislerden arındırmak. Ne İran ne de İran’a bağlı gruplar bunu kabul eder. Dışlanırlarsa Irak karanlık bir tünele girer” diyerek, ülkenin yeni bir iç çatışmaya sürüklenebileceğini vurguladı.

El-Halidi, “22 yılda büyük güç biriktiren milisler kaybettiklerini kolayca teslim etmez. Irak bu senaryodan uzak tutulmalı” dedi.

 

Bu haber toplam 196 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 10:48:28