Kızılhan: Ezidilere karşı soykırım yeni bir biçimde sürmekte

Psikiyatrist Prof. Dr. Jan İlhan Kızılhan, Ezidilere yönelik soykırımın bitmediğini, biçim değiştirerek “sessiz bir soykırım” halinde devam ettiğini söyledi.

25 Ağustos 2025 - 15:10
25 Ağustos 2025 - 15:10
 0
Kızılhan: Ezidilere karşı soykırım yeni bir biçimde sürmekte

Prof. Dr. Kızılhan, katıldığı Ezidi Kürtlere Yönelik Soykırım Uluslararası Konferansında yaptığı konuşmada, savaşın sona ermesine rağmen Ezidilerin maruz kaldığı travmanın sürdüğünü vurguladı.

“Her ne kadar silahlı savaş sona ermiş olsa da, Ezidilerin soykırımı tamamen bitmedi” diyen Kızılhan, bunun artık “sessiz bir soykırım”a dönüştüğünü ifade etti. Ona göre bu süreç, kültürün yok edilmesi ve derin ruhsal yaraların sürmesiyle devam ediyor.

Soykırımın biçim değiştirmesi

Kendisinin de bir Ezidi Kürt olduğunu hatırlatan ve kurtulanlara psikolojik destek veren Kızılhan, “Soykırım artık toplu öldürmeden, kültürün yavaş yavaş yok edilmesine dönüştü. Açık yıkımdan görünmeyen ve uzun vadeli ruhsal yaralara evrildi” dedi.

“Kurtulanların yüzde 60’ı intihar girişimindi bulundu”

Kızılhan, klinik araştırmaların kurtulanlarda hem ruhsal hem biyolojik açıdan ağır etkiler ortaya çıkardığını belirterek şunları paylaştı:

“Kurtulanların yüzde 80’inden fazlası travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösteriyor. Yaklaşık yüzde 60’ı ağır depresyondan muzdarip, yüzde 50’si de intihar girişiminde bulundu.”

Travmatik stres üzerine uzmanlaşan Kızılhan, yeni bir araştırmaya da dikkat çekti:

“Araştırmamız, kurtulanların biyolojik açıdan daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu. Ortalama dört yıl erken yaşlanıyorlar. Travma yaşamayanlara kıyasla biyolojik olarak daha yaşlı görünüyorlar.
Bu, IŞİD’in elinde kalan Ezidilerin, yaşadıkları ağır psikolojik baskılar nedeniyle daha hızlı yaşlandıkları anlamına geliyor.”

Şengal ve kamplarda sessiz soykırım

Kızılhan, Şengal’in mevcut durumunu da değerlendirerek, “IŞİD askeri olarak yenilmiş olsa da, savaş sonrası süreç ‘sessiz bir soykırım’ yaratmış durumda. Şengal’de yeniden inşa durmuş, kamu hizmetleri yok. Bölge, farklı milislerin denetimi altında. Bugün hâlâ 250 ile 300 bin arasında Ezidi göçmen konumunda ve geçici kamplarda yaşıyor” dedi.

Bu durumu “soykırımın ikinci aşaması” olarak tanımlayan Kızılhan, şunları söyledi:

“Kimliğin yavaş yavaş yok edilmesi söz konusu. Geleneksel kıyafetlerin, dilin ve ritüellerin kaybolmasıyla sürüyor.”

“Ezidiler dini bir topluluk olarak varlığını sürdürebilecek mi?”

Duhok’ta, felaketler nedeniyle travma yaşayan Ezidiler için bir psikolojik destek merkezi kuran Kızılhan, göçün büyüklüğüne dikkat çekerek şunları dile getirdi:

“2014’ten bu yana 200 binden fazla Ezidi Irak ve Kürdistan’ı terk etti. Bu, son 800 yılın en büyük göçüdür.
Esas soru şudur: Ezidiler dini bir topluluk olarak varlığını sürdürebilecek mi? Önümüzdeki 60 ila 80 yıl içinde dillerini, ritüellerini ve geleneklerini devam ettirebilecekler mi, yoksa göç ettikleri toplumlarda eriyip gidecekler mi?”

“Sadece tanımak yetmez, adım atılmalı”

Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından, Ezidilere yönelik 25 yıllık psikolojik hizmetlerinden dolayı Berlin’de Onur Ödülü verilen Kızılhan, uluslararası topluma şu çağrıda bulundu:

“Sadece tanımak, adım atılmadan anlamsız bir şeydir. Uluslararası toplum, Şengal’e dönüş ve yeniden inşayı garanti altına almalı, suçluların yargılanmasını sağlamalı ve Ezidilerin kültürel ile eğitimsel girişimlerine destek vermelidir.”(Rudaw)

 

Bu haber toplam 535 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 18:13:26