MHP’li Yıldız ve Miroğlu'ndan 70'li yıllarda Kürtçe dergi anımsatması
MHP’li Feti Yıldız ve AK Partili Orhan Miroğlu, 1970’lerde yayımlanan Türkçe-Kürtçe dergileri hatırlatarak çok dilli yayınların toplumsal birliği güçlendirdiğini vurguladı. Yıldız “Kon”, Miroğlu ise “Roja Welat” dergisinin tarihini paylaştı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 1979 yılında Ülkü Ocakları Genel Merkezi bünyesinde, Alparslan Türkeş’in teşvikiyle “Kon” adlı Türkçe-Kürtçe dergi yayımlandığını hatırlattı. Yıldız, derginin ilk sayısının Ocak 1979’da çıktığını ve 10 bin adet basıldığını belirtti. Kapak yazısında ise “Doğuya uzanan emperyalist elleri kıracağız” ifadesi yer alıyordu.
Yıldız paylaşımında, Türk milliyetçiliğinin etnik temele dayanmadığını, farklı etnik grupların “Türk” çatısı altında birleştiğini vurguladı. Ayrıca, Başbuğ Alparslan Türkeş’in sıkça dile getirdiği, “Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir; Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa, Kürt değildir” sözünü hatırlattı.
Orhan Miroğlu: Roja Welat ve Demokratik Yayınlar
Yıldız’ın paylaşımını alıntılayan AK Partili Orhan Miroğlu ise, 1977’de Kürt aydınlarının “Roja Welat” adıyla Kürtçe-Türkçe bir gazete çıkardığını hatırlattı. Miroğlu, gazetenin ilk sayısından 500 adetle Nusaybin’e girmek isterken, arkadaşı Nuri Sınır ile birlikte gözaltına alındıklarını ve tutuklandıklarını aktardı. O dönemde savcıların Kürtçe bir yayına nasıl yaklaşacaklarını bilemediklerini, hukuki belirsizlikler yaşandığını anlattı.
Miroğlu, gazetenin amacının Kürtçe yayın yapmanın mümkün olduğunu ve bu dilin güçlü olduğunu göstermek olduğunu vurguladı. Yıldız’ın paylaşımına atıfta bulunarak, Ülkücü camianın da aynı dönemde, “Kürtçe’yi istismar edenlere fırsat vermemek ve toplumsal birliği korumak” amacıyla çok dilli bir yayın çıkardığını belirtti.
Miroğlu, konuşmasında emperyalist güçlerin bu coğrafyada yaşayan tüm milletler için plan ve hesapları olduğunu hatırlatarak, Kürtlerin eşit muamele beklediğini vurguladı. Ayrıca, Selahattin Demirtaş’ın özgür kalmasının Avrupa Mahkemesi kararlarına değil, Türkiye’deki mahkemelerin kararına bağlı olması gerektiğini söyledi. Miroğlu, geçmişte karar veremeyen hukukçuların hatalarından ders alınması gerektiğini ve Türkiye’nin bölgedeki arabuluculuk rolünü güçlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Son güncellenme: 12:38:29