Rusya, Trump'ın planı nedeniyle Güney Kafkasya'da İran'la ilişkilerini derinleştirecek mi?
ABD’nin arabuluculuğunda imzalanan yeni transit anlaşma, Rusya’nın 2020 mutabakatını devre dışı bırakarak Moskova’nın bölgedeki nüfuzunu zayıflatıyor. Kremlin’in elinde “gerçek bir koz” kalmadığı belirtilirken, Ermenistan-İran hattının kesilme ihtimali Rusya ile İran’ı aynı cepheye itebilir.

ABD arabuluculuğunda imzalanan yeni transit planı, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” (TRIPP-Zengezur Koridoru) anlaşması, Güney Kafkasya’da dengeleri köklü biçimde değiştiriyor. Anlaşma, Rusya’nın 2020’deki Karabağ mutabakatıyla elde ettiği rolü devre dışı bırakıyor ve Moskova’nın bölgedeki etkinliğini ciddi biçimde zayıflatıyor.
Moskova’nın Sessiz Tepkisi
Rusya Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova, anlaşmayı “olumlu” olarak nitelese de, dış yardıma gerek olmadığını söyledi. Ancak kulislerde Kremlin, bu girişimin Rusya’nın nüfuzunu azaltan yeni bir darbe olduğunun farkında. Bir Rus diplomatik kaynağı, Moskova’nın artık süreci geri çevirmek için “gerçek bir kozunun kalmadığını” kabul etti.
İran Faktörü ve Yeni Endişeler
TRIPP planı, Ermenistan’ın İran’a kara bağlantısını kesme ihtimalini gündeme getiriyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, Rusya ve İran’ın ortak hareket etmesi olası görünüyor. Rus uzmanlar, ABD ve Türkiye’nin desteğiyle Azerbaycan’ın bölgedeki konumunu güçlendirdiğini, Ermenistan’ın ise zorunlu tavizler verdiğini belirtiyor.
Rusya-Azerbaycan Krizi Derinleşiyor
Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, Aralık 2024’te yaşanan uçak krizinin ardından gerilmiş durumda. Kremlin’in yavaş tepkisi Baku’da hayal kırıklığı yaratırken, iki ülke arasındaki gerginliğin uzun vadeli bir krize dönüşebileceği değerlendiriliyor.
Uzman Görüşleri: Kimin Kazancı, Kimin Kaybı?
Moskova’daki araştırmacılar, TRIPP’in diplomatik bir uzlaşıdan çok, Azerbaycan’ın askeri üstünlüğünün sonucu olduğunu vurguluyor. Anlaşmanın Azerbaycan ve Türkiye lehine, Ermenistan aleyhine olduğu görüşü yaygın. ABD’nin garanti vermemesi, Erivan’ın kırılganlığını artırıyor. Bazı analistler, Ermenistan’ın Batı’ya yaklaşarak Moskova’yı teskin etmeye çalıştığını savunuyor.
Moskova’nın Strateji Eksikliği
Rusya’daki güvenlik kaynakları, Moskova’nın Güney Kafkasya’da artık “hakem” veya “küratör” rolü üstlenemediğini, ekonomik ve siyasi araçlarının yetersiz olduğunu dile getiriyor. ABD’li özel güvenlik şirketlerinin bölgeye girişi, aynı zamanda İsrail’in istihbarat ve etki kapasitesini artıracak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Çin Faktörü
Uzmanlar, Güney Kafkasya’da yalnızca Rusya ve ABD değil, Çin’in de giderek güçlendiğini vurguluyor. Pekin, askeri varlık yerine uzun vadeli yatırımlar ve altyapı projeleriyle bölgeye yerleşiyor.
Yeni Bir Güç Dengesi
TRIPP anlaşması, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki nüfuz kaybının somut göstergesi olarak yorumlanıyor. Moskova ve Tahran’ın bu girişime karşı ortak adımlar atması beklenirken, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın daha bağımsız bir politika izlediği, bölgenin artık çok aktörlü bir rekabet alanına dönüştüğü görülüyor.
Son güncellenme: 15:30:07