Şaraa'nın Suriye'si siyasi çıkmazda: Halep'teki şiddet, derin bölünmeleri yansıtıyor

“Türk Dışişleri Bakanı, ‘DSG’nin Şam yönetimiyle entegrasyon müzakerelerinde ciddi bir ilerleme kaydetme niyeti olmadığını görüyoruz’ dedi.”

28 Aralık 2025 - 10:10
28 Aralık 2025 - 10:10
 0
Şaraa'nın Suriye'si siyasi çıkmazda: Halep'teki şiddet, derin bölünmeleri yansıtıyor

Suriye’nin kuzeyindeki Halep kentinde bu hafta çıkan çatışmalarda iki sivil hayatını kaybetti. Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde yaşanan çatışmaların, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı grupların mahallelere ateş açmasıyla başladığı bildirildi. Bilgi, Suriye Demokratik Güçleri’ne (DSG) yakın kaynaklara dayandırıldı.

Mahallelerde konuşlu bulunan DSG’ye bağlı iç güvenlik gücü Asayiş’in ateşe karşılık verdiği belirtildi. Buna karşın Suriye resmi haber ajansı SANA, çatışmaları DSG’nin başlattığını ileri sürdü.

Çatışmalar, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şam’a yaptığı ziyaretin hemen ardından yaşandı. Fidan, ziyaret kapsamında Suriyeli mevkidaşı Esad Şibani ile bir araya gelmiş ve ortak basın toplantısında DSG’yi, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara yönetiminin silahlı kuvvetlerine entegrasyon konusunda ilerleme kaydetmemekle sert biçimde eleştirmişti.

Fidan, “DSG’nin Şam yönetimiyle yürütülen entegrasyon müzakerelerinde ciddi bir ilerleme niyeti olmadığını görüyoruz” demiş, ayrıca DSG’nin bazı faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içinde yürüttüğünü iddia ederek bunun Şam’la yapılan görüşmelerde “büyük bir engel” oluşturduğunu savunmuştu. DSG ile İsrail arasında herhangi bir koordinasyon olduğuna dair somut bir kanıt bulunmuyor.

Türkiye, ABD ile müttefik olan DSG’yi PKK ile eşdeğer görmeye devam ediyor. 10 Mart’ta varılan ve DSG’nin Suriye Geçiş Hükümeti’nin yeni ordusuna entegre edilmesini öngören çerçeve anlaşmaya rağmen, entegrasyonun ayrıntılarına ilişkin müzakereler sonuçsuz kaldı. Yıl sonuna kadar bir plan üzerinde uzlaşılması hedeflenmişti ancak görüşmelerin tıkanması nedeniyle bu hedefin tutturulması beklenmiyor.

Daha önce, DSG’nin üç tugaydan oluşan ayrı bir tümen olarak Yeni Suriye Ordusu’na katılmasının gündemde olduğu ileri sürülmüştü. Ancak Cumhurbaşkanı Şara’nın ABD ziyareti sonrasında bu yönde bir ilerleme sağlanmadı. DSG’li üst düzey yetkili Aldar Halil, Şam yönetiminin “zaman kazanmaya çalıştığını” ve mutabık kalındığı söylenen maddeleri imzalamaktan kaçındığını ifade etti.

İki Farklı Siyasi Proje

Şam yönetimi, 13 Mart tarihli anayasal bildirgesinde vurgulandığı üzere merkeziyetçi, Arap kimliğinin öne çıktığı ve İslam’ın temel yasama kaynağı olduğu bir devlet hedefliyor. Buna karşılık laik bir yapı olan DSG, kontrol ettiği bölgelerde adem-i merkeziyetçi bir yönetim, dini özgürlükler ve kadın haklarını merkeze alan bir model savunuyor.

Analistlere göre bu iki yaklaşımın uzlaşması zor ve mevcut tablo, taraflar arasında “sıfır toplamlı” bir güç mücadelesine işaret ediyor.

ABD Faktörü Belirleyici

Şam yönetiminin askeri kapasitesinin DSG’ye karşı kapsamlı bir harekât için yetersiz olduğu belirtilirken, Türkiye’nin de ABD’nin örtük onayı olmadan bir askeri adım atamayacağı ifade ediliyor. DSG bölgelerinde ABD askerlerinin varlığı, IŞİD’e karşı süren iş birliği ve DSG’nin kontrolündeki cezaevlerinde tutulan binlerce IŞİD mensubu, Washington’un tutumunu kritik kılıyor.

ABD’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceği belirsizliğini korurken, kısa vadede Şam güçleri ile DSG arasında yerel çaplı çatışmaların sürmesi bekleniyor. Uzun vadede ise Şam’daki mevcut yönetimin istikrar sağlayamamasının DSG’nin konumunu güçlendirebileceği değerlendiriliyor.

Bu haber toplam 3354 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 12:10:16