* Devletin yoksa hep sürünmeye mahkumsun...
Sömürüsüz bir toplum hala çok uzaklarda olduğu için, Kürdistan ve Kürtlerin temel sorunu devletsizliktir.
Devletin yoksa hep köle olarak kalırsın. Soykırıma uğrarsın.
Bir ah çeksen binlerce derdin ve ıstırabın karşına çıkar.
Sürgün edilirsin, memleketinden sürülürsün senin yerine sömürgeciler kendi milletinden olanı yerleştirir.
Türkiye her yerde gelen Türkü kabul eder, ama Kürtlere sürgün yolunu gösterir.
Haklarını istediğinde “sen Türkiye metropollerinde fazlalıksın, geldiğin yere geri dön” derler.
Hep katliamlara uğrarsın.
Çocukların hep ölümü bekler.
Belalardan bela beğen derler.
Bu günün normal geçmesi için dua edersin.
Ama yüzlerinize bakıldığında tarihin hüsrana ve her türlü haksızlığa uğramış halkını dışa vurursun.
Sığınacak bir limanın yoktur. Hep başka limanlarda “hayat” ararsın ki, sonradan anlarsın ki sen bu limana ait değilsin.
Devletsizlik ve iktidarsızlık belini büker, Türk-Arap ve Farsa köle kalırsın.
Ahmedê Xani yüzyıllar önce “Kürtlerin de bir devleti olsaydı” böyle olmaz demişti.
Bu gün Ortadoğu da Kürdistan ve Kürtlerin devlet ilan etmesi için koşullar uygundur.
Bundan iyisini her zaman bulamazsınız.
Kolları sıvamanın sırası değil mi?
* Bağımsız devletin temellerini attık...
Genç insanlardık. Hiç bir şeyimiz yoktu. Bağımsız Kürdistan teorisi düşüncesinin temellerini attık, pratiği için mücadele ettik.
Yanlış mı yaptık?
Kesinlikle hayır, çokta doğru yapmışız.
O zaman KDP ve YNK; “Irak’a doğru dürüst demokrasi, Kürdistan’a otonomi” diyorlardı.
Biz; “Bağımsız, Birleşik, Demokratik Kürdistan” diyorduk.
KDP Irak’la özerklik görüşmesi yapıyordu. Özerk Kürdistan’ın maliyesi ve savunma gücü olsun diyorlardı vb. Kerkük konusunda Irak’la anlaşmadılar. Kerkük’te Kürdistan’a dahil edilsin diyorlardı.
Kuzeyde hala bir şeyimiz yoktu, Kürdistan ideali için yola çıkmıştık.
Sonra KDP ve YNK 2000’lerde çıtayı federasyona kadar çıkardılar. Bu gün koşullar oluştu, başta KDP olmak üzere bağımsızlık ilan etmeye çalışıyorlar.
Çok ta iyi yapıyorlar. Dışarda düşmanlarımız ve içte onlar birbirleriyle uğraşıp bağımsızlığa ulaşmayı geciktiriyorlar.
*Devlet istemezük...
Ne hal bu?
Ya da ne hallere düştük.
Devletin hala koşuları somut olarak yokken bağımsızlık için yola çıktık. Ortadoğu da Kürdistan’ın devletleşmesi için yollar açıldı, “biz istemezük”, fazlalıktır diyoruz.
KDP şimdiki KCK’den daha ileri bir statü, özerkliği de aşan adı Kürdistan’a otonomi olan bir statü isterken, PKK onlara işbirlikçi diyordu.
Onlar çıtayı yükselttiler, federasyon elde ettiler, şimdi devlet ilanı yolundalar. PKK ortadan kaldırıldıktan sonra PKK’nin bağımsız Kürdistan paradigması ile alakası olmayan hep “demokratik” paradigma ilan edildi.
Kürdistan’a otonomi bile istenmez oldu. Adı “demokratik otonomi” kondu. Eskiden Irak’taki gibi “Irak’a demokrasi, Kürdistan’a otonomi” bile değildir. Demokratik Türkiye, demokratik ulus ortak vatan ve benzer gündeme geldi.
Niye devlet istemiyorsunuz, yine Türkler önde Kürtler arkasına mı takılacak?
O da yetmiyormuş gibi, Şengal özerk olsun demek te nedir?
Bırakın Şengal Kürdistan’a bağlı federal sistem olsun.
Orta yerde durup kurda kuşa yem mi olsun...
Suriye için Sabri Ok üçlü federasyon dedi, Salih Müslüm de bir konuşmasında federasyon dedi, evet ne bir şeye benzemeyen kanton olmasın federasyon olsun. Batı Kürdistan federasyona gitmeyi hak ediyor.
Kürdistan federasyonu da devletleşsin.
Karşı çıkmak Kürdistan’ın karşısında yer almaktır.
Bilmem Irak demokratik olsun, kanton veya eyaletler oluşsun gibisinden politika ve teoriler gericidir, geridir. Kürdistan’a ve halkına hizmet etmez. Kuzey içinde federasyon veya bağımsızlığı gündeminize almalısınız.
Kürdistan federasyonunun bağımsızlığı için çalışalım. Daha alt statüler dayatmak kazanılanı ve elde olanı bile geriye çekmektir.
İleriye götürmek bağımsızlık ve devletleşme ile olur.
Başka politikalar Güney Kürdistan da sömürgeciliğe doğrudan veya dolaylı hizmet eder.
Gerilla kimliğini ve özgünlüğünü bağımsız Kürdistan için mücadele ile kazandı. Kimsenin gerillanın kazandığı kimliği geriye çekmeye diplere düşürmeye hakkı yoktur.
*Kürdistan için asıl tehlike TC-İŞİD, İran-Şii milislerdir...
Kürdistan’ın devletleşmesi önünde en büyük engel TC ve İran diktatörlüğüdür.
TC’nin beslediği İŞİD Kürdistan\'a saldırılarak Kürdistan’ın bağımsızlaşmasını geciktirmeye çalıştı. Batı Kürdistan\'da İŞİD, El Nusra vb’leri Batı Kürdistan kurtuluş mücadelesine saldırtıldı. TC sonuna kadar arkasında yer aldı.
İran Kürdistan federasyonunun iç işlerine her düzeyde el atıyor. Şimdi de Şii milisleri (H. ŞABİ) devreye koyuyor ve saldırtıyor. Karıştırıyor. Şii milis lideri Şengal’in kurtarılışını “işgal” olarak değerlendirdi. Tabi onlar Şengal’i Arap toprağı sayıyorlar, geri almak istiyorlar.
İŞİD ve TC\'ye karşı nasıl birleşildiyse bu İran destekli ve İŞİD kadar tehlikeli olan Şii Milisler ve İran\'a karşı da birleşmek zorunludur. Bu kez Kürdistan federasyonun devletleşmesinin altına Şii milisler ve İran dinamit koyacak.
Bu konuda duyarlı olmakta yarar vardır.
Şii milisler saldırırsa Kürdistan Federal hükümetinin denetiminde çatışmalara katılacaklarını ilan eden YPG tavrı olumludur. Pratikte gerçekleştirilmesini önemsiyorum.
Kürdistan federasyonu Batı Kürdistan’a destek ve dayanışma sunsun onlar federasyonlaşsınlar.
Batı Kürdistan’sa Kürdistan federasyonuna her konuda sunacağı dayanışma ile devletleşmelerine yardımcı olsun.
Kuzey çıtayı yükseltsin federasyon talebini KCK gündemine alsın.
Ben inanıyorum ki ve biliyorum ki tabanlarını yarıdan biraz fazlası kesinlikle bağımsızlık ve devletleşmekten yanadır.
Heval “taktik yapılıyor, bizde Kürdistan devleti ve bağımsızlığından yanayız” diyorlar.
Artık taraftarlarınızı fazla oyalamaya gerek yok. Üstelik ilk çıkış yıllarında bağımsızlık ve devlet diyenin bunca mücadeleden sonra Kürdistan’a özerklik de değil, demokratik özerklik, demokratik özyönetim demeleri tuhaftır. Demokrasi bir statü biçimi değildir. Bağımsız, demokratik Kürdistan, federal Kürdistan, federalden daha ileri olan Konfederal Kürdistan ve bunların daha gerisinde olan Özerk demokratik Kürdistan diyebilirsiniz.
Ayıp yani..
Bari şu çocuğun adını koyunki, insanlar da ne için mücadele etiklerini net bilsinler.
Kaçamak dövüşmelerin Kürtlere yararı yoktur. Amaçlar net olur. Savaşta kaçamak dövüşebilirsin ve amaçta kaçamak yapamazsın.
*Devlet, devlet, devlet...
TC niye Batı Kürdistan’ın özgürleşmesi ve statü sahibi olmasını istemiyor..
Bunu sanırım herkes anlıyor. Bın xet teki gelişme ser xetı vuracak...
Kürdistan federasyonun devletleşmesini asıl TC-İŞİD, İran-Şii milisler istemiyor.
Güney devletleşirse ve Batı Kürdistan statüsünü resmileştirirse, Kuzeyde şu an da “makul” düzeyde talep edilen hakları hiç şüpheniz olmasın TC kendisi vermek zorunda kalacaktır.
Devletleşmenin sizlere neler kazandıracağını bir hesaplayın.
Kürdistan federasyonunda iç çekişmelere dalanlar önünüze gelen fırsatı tepiyorsunuz. Fırsatları teptikten sonra “ben en iyisiyim” demene tükürürüm.
Anlaşacaksınız, birleşeceksiniz.
Bu işin başka yolu yok.
Hangi Kürt olursa olsun bulunduğu parçada devlet istemeyebilir. Anlamayız da hadi anlaşılır.
Ama kalkıp ilahi diğer parçayı kendisine benzetmeye çalışır ve diğer parça devletleşmeyi tartışır ve pratik yollarını ararken, “ben devlete karşıyım” orada bilmem şu olsun derse o bir şarlatandır. Politikadan bile anlamıyor.
Herkes benim gibi olsun demek yüzsüzlüktür, olmayacak bir şeye amin demektir.
Bunu salık vermeye hakkı yoktur.
Kürt kalkıp Kürde devlet olma diyor.
Ama aynı Kürt kalkıp Filistin’e ve başka devlet ve bağımsız olan devletlere bağımsız olma diyemiyor. Affedilmeyecek bir şey olduğunu biliyor.
Kürde ve diğer parçaya karşı bunu yapıyorsa düşündürücüdür.
Sonsöz: Birlik olacaksınız. Birlik olursak devlette olur, federasyon ve başka bir şey de olur.
Ama destek olmuyorsan da köstekte olma...
[email protected]
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.